KOMİSYON KONUŞMASI

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, 9 kişinin yaşamını yitirmiş olduğu İliç maden faciasında başsavcılığa ODTÜ, Cerrahpaşa, İTÜ hocalarından oluşan bilirkişi heyeti 24 Mayıs 2024 tarihli bilirkişi raporunda asli kusurlu olarak sizi, Murat Kurum'u ve birinci derecede de Anagoldun Müdürünü bulmuştu. Biz İliç Komisyonunda defalarca -o zaman milletvekiliydiniz- yazılı olarak talep etmemize rağmen, daha sonra Bakanlığınız sürecinde de yazılı olarak talep etmemize rağmen bir tek gün -biz yanılıyor da olabilirdik- gelip Komisyona ne yazık ki bu konuda bilgi verme ihtiyacı duymadınız. İliç Komisyonu üzerinden bir ay süre geçmiş olmasına rağmen hâlâ raporunu tamamlamamış durumda. Bir şey mi karartılmaya çalışılıyor? 9 insanın yaşamını yitirmiş olduğu bir süreçte bu kadar üzüntü duymayıp bu suyu getirip o balık ölümlerini bize burada sunmanızı kamuoyunun dikkatine sunmak isterim.

Sayın Bakan, 6 Şubat depremleri, İliç kazası veya asbest mağduriyeti nedeniyle karşı karşıya bırakılan yerleşimler, İzmir Gaziemir'deki radyoaktif atıklar, körfezde sürekli hâle gelen balık ölümleri, müsilaj gibi artıklar günlük hayatımızın bir parçası olmuş, yaşanan bu olaylar ülkemizin afet ve çevre krizlerine ne kadar hazırlıksız ve dayanıksız olduğunu açıkça göstermektedir.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu önlemleri yani 2004 yılında düzenlenen Deprem Şûrası'nda Türkiye Afet Risk Azaltma Planı yani TARAP önlemlerini alacaktı. Bunların büyük bir kısmı süresi dolmuş olmasına rağmen hayata geçirilmemiştir. Deprem Şûrası'nda İmar Kanunu'nda mikro bölgeleme, kentsel risk sektörleri, sakınım planı ve yeni imar araçlarının yer alması sağlanmalıdır kararı bulunmasına rağmen, ne yazık ki hâlâ gerekli mevzuat değişikliği yirmi yıllık sürede yapılmamıştır. Bununla ilgili yine karar alınmasına karşın, bugüne kadar yapı kanunu düzenlenmemiş, İmar Kanunu'nda gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmemiştir. Belirlenen vadenin sonuna gelinmiş olup bu konularda hangi çalışmalar yapılmıştır? Bunu sormak isteriz.

Yine, imar planına esas raporlarda deprem tehlikesi, diri fay ve tampon bölge belirleme konusunda standartların geliştirilmesi, yerel ölçekli zemin büyütme potansiyeli haritalarının hazırlanması, deprem tehlike ve risklerinin azaltılması konusunda yapılan çalışmaların mekânsal planlara aktarılması konusunda uygulama esaslarının belirlenmesi eylemlerine ilişkin belirlenmiş vadenin sonuna gelinmiş olmasına rağmen hâlâ bir çalışma yapılmamış.

Yapı zemin etkileşiminin zemin boyutunun yıllarca göz ardı edilmesi, günümüzde ise hâlâ zemin ve temel etüt raporlarının denetimsiz bir şekilde işleme alınmaya devam edilmesi, Bakanlığınıza da bu konuda çok sayıda başvuru yapılmasına karşın mevcut Yapı Denetim Kanunu ve ilgili ikincil mevzuatta jeoloji mühendisliğinin proje müellifi olarak sayılmaması ve zemin temel etüt raporlarının yapı denetim sürecinde denetlenmesi konularında bugüne kadar bir adım atılmadı. Defalarca bunu... 2 kez maalesef deprem komisyonunda bulundum Sayın Bakan, hem İzmir Bayraklı depreminden sonra hem de 11 ilimizi vuran depremlerden sonra her 2 deprem raporunda da buna atıfta bulunulmasına rağmen... Öncelikle, okudunuz mu Sayın Bakanım her 2 deprem raporunu, bilmiyorum. Çok önemli önermeler var, bin sayfanın üzerinde önermeler var 2'nci deprem raporunda, 1'inci deprem raporunda da 500 sayfanın üzerinde önermeler var ve hayati önemde pek çok kurumun, kuruluşun dinlendiği, aylarca çalışmanın yapıldığı son derece önemli raporlar sunulmuştur. Biz, bunların tozlu raflarda tüketilmemesi gerektiğini düşünüyoruz, hayata geçirilmesini elbette çok önemsiyoruz. Bunu buradan bir kere daha hazırunun huzurunda yeniden dile getirmek isterim.

Afetzedelere yeni yerleşim yeri belirlenmesi ve kalıcı konutların inşası konusunda Bakanlığınızda birçok müşavir firma görevlendirilmiş ve bu kuruluşlara ödenek aktarılmıştır. Bu müşavir firmalar hangi kriterlere göre belirlenmiştir? Bakanlığınızda binlerce mühendis ve mimar çalışan bulunurken neden yandaş müşavir firmalara milyonlarca lira para akıtılmaktadır ve bu mühendisler devreye konulmamaktadır? Bu arada, kamu mühendislerinin de çok düşük ücretlerle çalıştığının da altını defaten burada çizmek isterim. Gerçekten bu konuda da kamu mühendisleri çok büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar.

Ülke insanımızın son yıllarda barınma sorunuyla karşı karşıya kaldığı ortada. Hem deprem sonrası bu konut sorununun çözülmesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.