Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı d)Kentsel Dönüşüm Başkanlığı e)Türkiye Çevre Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 08 .11.2024 |
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Benim konuşmamın, aslında, bağlamında Antep yoktu ama deprem olduğu zaman Azerbaycan'dan o gece Nurdağı’na gittim. Sayın Bakan “Kimler gidiyor?” diye soruyor. Nurdağı’nı hayatta görmemiştim, Nurdağı ve İslâhiye’de yirmi yedi gün kaldım. Nurdağı’nda bir caddenin üzerindeki bütün binalar yıkılmıştı Sayın Bakan, sağlı sollu bütün binalar yıkılmış; 1 tane bina sağlam kalmış değerli arkadaşlar. Hangi bina -merak ettim- biliyor musunuz? Kaymakamın konutu. 2 katlı bir konut var, o konut sağlam kalmış, kaymakama ve saygıdeğer hanımefendiye, muhtemelen ailesine hiçbir şey olmamış; onun dışındaki bütün binalar yıkılmış. O caddeyi gezdim, gördüm, yirmi yedi gün de kaldım; oradan yüzlerce cenaze çıktı. Niye olmuş biliyor musunuz? Belediye Başkanı kalkmış, Belediye Meclisindeki kişiyle beraber şeyi kurmuşlar; biri İmar Komisyonu Başkanı olmuş -öbürüyle önceden ortaklarmış- kat yüksekliği vermişler. Bütün binalarda ölüler var Sayın Bakan, bütün binalarda. Artvin’de, benim seçim bölgemde böyle bir şey yok; onu burada tutanaklara geçsin diye ediyorum. Merak edin, bakın, kaymakamın lojmanının dışındaki bütün binalar yıkılır mı ya caddede? Onu özellikle söylemek istiyorum.
Sayın Bakan, bizim Artvin’in çevre yönüyle bazı şeyler söyleyeceğim. Çevreyle alakalı sıkıntımız var. Ben Bakanlıktan rakamlar aldım, 7.437 tane "ÇED olumlu" kararı vermişsiniz. Güncellenmiş rakamlar belki üç aşağı beş yukarı değişmiş olabilir. 1993 ve 2023 yılları arasında -Bakanlıklar ayrılmadan şunların hepsini kapatıyorum- 77 tane de "ÇED olumsuz" kararı vermişsiniz. Yani 7.437 tane "ÇED olumlu" kararı var, 77 tane "ÇED olumsuz" kararı var; bu, şu demek: Herkes "ÇED olumlu" kararı alabilir değerli arkadaşlarım. Bir maden işletmesi için yola çıkacaksanız -istediğiniz kişi- "ÇED olumlu" kararı alabilirsiniz, herhangi bir engel yok. Sorun şu: Biz bu "ÇED olumlu" kararlarına karşı yargıya başvuru yapıyoruz. Bugün bir maden işletmesinin almış olduğu ÇED olumlu kararını iptal ettiremezsiniz Sayın Bakan, ben hukukçuyum. Dersiniz ki: “Efendim, yargı bağımsızdır, yargıdan karar alınıyor.” filan diye. Hangi eksikliği bulursanız bulun, nereden tutturursanız tutun, Bakanlığın 2009/7 sayılı Genelgesi var, siz gayet iyi biliyorsunuz, mahkemelerin arkasından dolanmanın en güzel yönü değerli arkadaşlarım. Eğer bir mahkeme kararını ilga etmek istiyorsanız, bir mahkeme kararını ortadan kaldırmak istiyorsanız, eğer o mahkeme kararında iptal gerekçesi olarak kendine göre haklı gerekçeler varsa 2009/7 sayılı Genelge’ye göre o haklı gerekçeler doğrultusunda ilgili firma yeni bir ÇED hazırlıyor. İlgili firmanın yaptığı ÇED hazırlığı karşısında sizin yapacağınız bir şey yok, tekrar "ÇED olumlu" kararı veriyorsunuz. Biz yargıya gitsek de herhangi bir şekilde dönmesi mümkün olmuyor yani 2009/7 sayılı Genelge yargıya direkt müdahaledir.
Şimdi, burada başına taş düşmeyen, çevre mücadelesinde yer almayan bir arkadaş bunun ne olduğunu bilemez. Ben Artvin’de Cerattepe mücadelesinde -şimdi Arhavi’de maden çıkartma işlemleriyle alakalı arama ruhsatları var- oralarda neyin ne olduğunu gördüm. 2009/7 sayılı Genelge’ye dayanarak Cengiz İnşaat -Mehmet Cengiz- aldığımız mahkeme kararlarını çöpe attı, genelgeye dayanarak yeniden bir şey aldı. Allah'tan Anayasa Mahkemesinden hak ihlali kararı çıkarttık. Dedi ki Anayasa Mahkemesi: "2009/7 sayılı Genelge’ye dayanarak bu şekilde bir çevresel mücadeleye ilişkin idari bir bariyer koyamazsınız." Sayın Bakan, bundan vazgeçer misiniz? Hayır. Demin burada Orhan Bey söyledi, benim ilim Artvin’in yüzde 70'in üzerindeki yeri ya arama ruhsatlarıyla ya maden işletme ruhsatlarıyla işgal edilmiş vaziyette, her tarafı. Bakın, yirmi beş yıldır mücadele ediyoruz, aşamadık adamı ya; Mehmet Cengiz denen adamı aşamadık. Niye aşamadığımızı biliyorum ben Sayın Bakan; arkasında siyasal destek olmadan, büyük bir abi olmadan bunu aşamazsınız; pasta büyük pasta. Ne yapıyor? Yargıyla aşsak bile 2009/7 sayılı Genelge’yi getiriyor, önümüze koyuyor.
Çevresel etki değerlendirmeye ilişkin olarak bir rakam daha paylaşayım. Bakanlık 77.434 tane "ÇED gerekli değildir" kararı almış “ÇED gereklidir” rakamı ise sadece 1.300 küsur tane Sayın Bakan, görebiliyor musunuz? Yani bizim Enerji Bakanlığıyla mücadele etmemiz gerekirken sizinle mücadele ediyoruz, ne garip değil mi? Yani adında “Çevre” olan bir Bakanlıkla, çevresel etki değerlendirme şeyini bir zırh gibi, bir silah gibi kullanan Bakanlıkla mücadele ediyoruz. Artvin’de baş edemedik, hukukla da baş edemedik, Hükûmetle de baş edemedik, devletle de baş edemedik. Yargıyı da tanımayan, bu genelgeyle her türlü hakkımızı ihlal eden bir Hükûmet gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bayraktutan, ben teşekkür ediyorum.