KOMİSYON KONUŞMASI

NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Sayın Komisyon Başkanım, Sayın Ticaret Bakanım, değerli milletvekilleri, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye ekonomisine ilişkin bir değerlendirme yapılabilmesi için cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz böyle anlamlı ve müstesna günlerde konuya tarihsel bir düzlemden bakmak elzemdir. Aksi hâlde, dünyanın yaşadığı ekonomik dengesizlikleri, yaratılan kaosu, dahası, Türkiye gibi iktisadi bağımsızlık savaşı veren ülkelere yönelik saldırıları anlamak, anlamlandırmak imkânsızdır. Bu nedenle göstereceğiniz nezaket ve sabır için şimdiden teşekkür ediyorum.

Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ve az gelişmiş ülke gibi sınıflandırmalar ölçülü olarak sorunlu, bakış olarak şaşı, vicdani ve insani olarak da utanç vericidir. Neden utanç vericidir, izah edelim: Örneğin bu sıralamanın en altında yer alan "az gelişmiş ülkeler" tanımlamasında ülkeler için 3 kıstas konmuştur: Bunlar; kişi başına düşen millî gelir, insan kaynaklarının zayıflığı ve ekonomideki çeşitlilik eksikliğidir. Peki, yaklaşık 50 ülkeden oluşan bu listenin ortak özelliği nedir? Bu ülkeleri bir araya getiren tek bir özellik vardır. O da bir zamanlar, bugün "gelişmiş" olarak nitelendirilen, dahası, bu listeyi hazırlayan ülkelerin sömürgesinde olmalarıdır. "Geri kalmış" diye nitelendirilen bu ülkelerin tarih boyunca insan kaynağı köleleştirilmiş, doğal kaynakları çalınmış ve üretim güçleri ellerinden alınmıştır yani bu ülkeler geri kalmamıştır, bile isteye geri bırakılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun 16'ncı yüzyıldan itibaren 19'uncu yüzyıla kadar yaşadığı sorun işte tam olarak budur. AK PARTİ Hükûmetleri döneminde yaşanan 27 Nisan tarihli e-muhtıra, Gezi Parkı eylemleri, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri aynı düzlemde gelişen, aynı amaçla yapılan ve aynı mihrakların Türkiye'yi geri bırakmaya yönelik adımlarıdır. Lütfen dikkat buyurunuz, dünyanın neresinde askerî darbe varsa, demokrasiye yönelik hazımsızlık şuur etmişse bilin ki o ülkenin iktisadi kaynaklarına göz dikilmiştir, bilin ki o ülkenin bağımsızlığına halel getirilmek, gölge düşürülmek istenmektedir. İşin en can acıtıcı tarafı ise 21'inci yüzyılda bu müdahalelerin çoğunluğu ya terör iş birlikçileri ya da marjinal grupların eliyle gerçekleştirilmektedir.

Değerli milletvekilleri, "gelişmemiş" olarak tabir edilen ülkelerin sorunu üretememeleri veya kaynak nüfus, kaynak ihtiyaçları denklemlerini kuramamalarından kaynaklanmamaktadır. Zira, tarih boyunca bu toplumların ekonomik anlamda dengesini bozan asıl unsur doymak bilmeyen emperyalist anlayıştır. Sömürenler son beş yüz yıldır büyük zenginliklere kavuşurken sömürülenler, açlığa, sefalete, hatta köleliğe mahkûm edilmiştir, özgürlükleri dâhil her şeylerini kaybetmiştir. Filistin'de akan kanın nedeni budur. Myanmar'da, Sincar-Uygur Özerk Bölgesi'nde insanlar işte bu nedenle ölmektedir. Tüm bu kaos Birleşmiş Milletler dâhil kurumlara olan güveni sarsmıştır. Artık dünya sistemi tıkanmıştır.

Değerli Komisyon üyeleri, yaklaşık altı yüz yıldır sömürülen, ezilen, ölen, geri bırakılan hep neden aynı coğrafyanın insanlarıdır ve neden aynı coğrafyalarda savaş ve iç karışıklık yaşanmaktadır ya da gelişmenin, teknolojinin, kısaca refahın adresi yüzyıllardır aynı ülkelerdir? Şimdi size birkaç gerçekten bahsedeyim: Dünya Finansal Sistem Gelişmişlik Endeksi tüm dünyaya rakamları ilan edilen resmî bir gerçektir. O listedeki gelişmiş ülke sayısı iki elin parmaklarını geçmemektedir. Asıl gerçek ise bu liste ile dünyayı sömürenlerin listesinin aynı olmasıdır. Bu liste dünyanın utanç listesidir. Bu noktada Türkiye'yi ayrı bir kategoride değerlendirmek elzemdir. Türkiye hem askerî hem de ekonomik anlamda çağdaşlarına göre dönemin en güçlü imparatorluğunu kurmuş bir milletin istikbali ve son kalesidir. Bu millet tarihin utanç listesinde hiçbir zaman yer almamıştır; fethettiği yeri sömürmemiş, kaynaklarına el sürmemiştir. Altı yüz yıllık muazzam birikimine göz dikenler ise bu topraklarda sayısız oyun kurmuş, bunun bir neticesi olarak bu millet sömürgecilere karşı kurtuluş mücadelesi vermiş ve bundan yüz bir yıl önce büyük zorluklarla cumhuriyeti kurmuştur. Ne tesadüftür ki o gün yenilenlerin listesi ile bugün utanç listesi aynıdır.

Değerli milletvekilleri, dünyanın bugünü ne yazık ki dünden farklı değildir. Son kırk yılda savaşlar, iç çatışmalar, askerî müdahaleler, darbeler, ekonomik krizler bu denge arayışının bir parçasıdır. Pandemi ise yaşanan tüm bu yaşananların bilançosunu daha da ağırlaştırmıştır. Bunun bir neticesi olarak son on yılda küresel ekonomi ve ticaret önemli ölçüde baskılanmıştır. AK PARTİ Hükûmetlerinin özellikle son on yıldır verdiği mücadele işte bu bağlamda değerlendirilmelidir. Hükûmetimizin iktisadi alanda verdiği mücadele aynı zamanda Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi, esnaf ve sanatkârı kadar da bir milletin varoluş gayretidir.

Değerli milletvekilleri, küresel piyasalarda yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisi büyümeye devam etmektedir. Türkiye 2022 yılında yüzde 5,5, 2023 yılında yüzde 5,1 ile 2024 yılının ilk yarısında yüzde 3,8'lik büyüme oranını yakalamıştır. Dünyadaki birçok ülkeden önemli oranda pozitif ayrışan ekonomimizde ihracattaki artışların büyümeye katkısı şüphesiz etkili olmuştur. Covid-19 salgını son iki yıldır şahit olduğumuz savaşlar ve geçtiğimiz yıl şubat ayında deprem felaketine rağmen ihracat rakamlarımız güçlü seyrini korumaktadır. Nitekim geçtiğimiz sene 255,6 milyar dolarlık bir ihracat performansı yakalanmıştır. Önümüzdeki dönemde de ihracatımızın daha iyi seviyelere çıkacağını bekliyoruz. Böylece dış ticaret açığında yaşanacak gerileme, cari işlemler açığındaki düşüş de desteklenecektir. Cari işlemler açığının Sayın Cumhurbaşkanımızca milletimizle paylaşılan orta vadeli program kapsamında 2024 yılında 22 milyar dolara kadar gerilemesi beklenmektedir. Öte yandan katma değerli ürünlerin ihracatımızdaki payı da yıllar itibarıyla artmaktadır. Orta vadeli program hedefleri kapsamında ihracatımız 2027 yılında 319,9 milyar dolara çıkması hedeflenmektedir.

Değerli milletvekilleri, Bakanlığımız uluslararası ticarette Türkiye'nin gücünü arttırmak için mevcut ihracat desteklerini yıldan yıla güçlendirirken ihracatımıza yeni destek paketleri ve yeni hizmetler sunmanın bilinciyle çalışmaya devam etmektedir. Bu doğrultuda, Turquality ve Marka Programı, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) Projesi, e-ihracat destek paketi, Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği, uluslararası fuar destekleri başta olmak üzere ihracata yönelik destek faaliyetlerimizin de katkısıyla ihracatımız istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Diğer taraftan Bakanlığımızın ihracat süreçlerinin dijitalleştirilmesi çalışmaları kapsamında Türkiye E-Kolay İhracat Platformu hayata geçirilmiştir. İlaveten, Bakanlığımız TÜRK EXIMBANK ve İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi vasıtasıyla da ihracatımızı hem finansman noktasında desteklerken aynı zamanda kefalet sorunlarının çözümlerini de sunmaktadır. Yine, aynı dönemde Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yakın koordinasyon içinde yürüttüğü çalışmaları sonucunda ihracatımızın finansmana ulaşımını rahatlatacak değişikliklere gidilmiştir. Bu kapsamda reeskont kredilerinin günlük limiti günlük 3 milyar TL'den 4 milyar TL'ye yükseltilmiş, reeskont kredi faizleri aşağı çekilmiş ve KOBİ limitleri ve net ihracatçı koşullarında düzenleme yapılmıştır. Ülkelerin ekonomik gelişim ve kalkınması bakımından her geçen gün önemi artan hizmet sektörü, ihracat odaklı büyüme ve istihdam yaratılmasında merkezî bir konumdadır. Ticaret Bakanlığımızca hizmet ihracat hedeflerimize ulaşmak adına 10'un üzerinde sektöre destek verilmektedir. Verilen desteklerle hizmet ihracatı 2023 yılında 106 milyar dolara ulaşmıştır. Bu süreçte kültürel ve yaratıcı endüstriler, yönetim danışmanlığı ve daha birçok farklı sektörde ihracatımızın yanında olan Ticaret Bakanlığımız dağıtım kanalları vasıtasıyla ülkemizin yurt dışındaki lojistik kabiliyetlerini güçlendirmek adına bu projeleri geliştirmektedir. İlaveten, teknoloji, yapay zekâ, nesnelerin interneti ve Teknoloji 5.0 gibi çağımıza yön veren trendlerin öneminin bilincinde olarak bilişim sektörünün ihracatının artmasına yönelik de münhasır bir kararla sektör desteklenmektedir.

Komisyonumuzun değerli üyeleri, hem ihracatımız hem de ithalatımız için bir diğer önemli konu da serbest bölgelerimizle ilgili çalışmalardır. Bu anlamda serbest bölgelerimiz ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sunmaktadır. Ülkemizin farklı bölgelerinde bulunan 19 serbest bölgemizdeki 2 binin üzerindeki firma tarafından bu yıl 10 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirilerek ülkemizin ihracatına katkı sunulmuştur. Öte yandan, 15 bin kişiye istihdam sağlanması ve 2 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirilmesi hedeflenen İzmir'in Bergama ilçesinde 2,3 milyon metrekare arazi üzerine kurulmuş olan Batı Anadolu Serbest Bölgesinin resmî açılışı 18 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

Türkiye Yüzyılı'yla birlikte Hükûmetimizin tüm birimleri gibi Ticaret Bakanlığımız da ikili ve çok taraflı temaslara hız vermiştir. Bakanlığımızın aktif ve yoğun çalışmaları neticesinde imzalanan serbest ticaret anlaşmaları, tercihli ticaret anlaşmaları, diğer uluslararası anlaşmalar vasıtasıyla ihracatımız önündeki engellerin ortadan kalkmasına yönelik çalışmalara ara vermeden devam edilmektedir. Diğer taraftan, dünya ticaretindeki durgunluğu aşmak, ticaretin önündeki engelleri kaldırmak, ticaret diplomasisi yoluyla müşterek çıkarları ortaya çıkarmak üzere yeni ve sürdürülebilir iş birliği imkânları ve tedarik zincirleri ekseninde çok taraflı ticaret görüşmeleri gerçekleştirilmektedir. Öte yandan, Bakanlığımız bünyesinde dünyanın dört bir tarafında görev yapan ticaret müşavirlerimiz, ataşelerimiz iş insanlarımıza ilgili ülkelerin ekonomik ve ticaret alanındaki durumlarıyla ilgili bilgi vermekte, karşılaştıkları sorunlara çözüm bulunması noktasında yardımcı olmaktadır.

Değerli milletvekilleri, burada Kırşehir Milletvekili olmanın yanında uzun yıllar esnaf örgütleriyle ilgilenen, onların sorunlarına çözüm bulmaya çalışan bir kardeşiniz olarak konuşuyorum. Tacir, esnaf ve sanayicilerimiz ülkemiz ekonomisinin gelişmesinde en büyük aktörler arasındadır. Bakanlığımız bu anlamda ticari hayatın kolaylaştırılması adına pek çok konuda teknolojinin sunduğu imkânlarla hizmet vermektedir. Bu konuda kısa adı "MERSİS" olan ve kullanıcı sayısı 2,5 milyona ulaşan, veri paylaştığı kurum sayısı 65'e çıkan Merkezi Sicil Kayıt Sistemi ticari hayatı kolaylaştırırken tamamen elektronik ortamda hizmet vermektedir. Yurt içinde ticari işletmelerimizin işini bir hayli kolaylaştıran MERSİS'in bu başarısı uluslararası anlamda tescillenmiştir. Zira, MERSİS Yönetim Kurulu karar modülü ise genel kurul karar modülüyle İşletme Sicilleri Forumu tarafından 2023 İnovasyon Mükemmellik Ödülü'ne layık görülmüştür. Bu gelişme Bakanlığımızın yaptığı çalışmaların vatandaşlarımıza ve şirketlerimize sunmuş olduğu hizmet kalitesinin dünyadaki diğer ülkelere de bir örnek olduğunu ortaya koymaktadır. Bu konuda Ticaret Bakanlığımıza esnaf ve tacirlerimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Değerli Komisyon üyeleri, tarım ülkemiz ekonomisi ve sürdürülebilir gıda arzı için son derece kritik bir meseledir. Ticaret Bakanlığımız bu konuda özellikle de tarım ürünleri ticaretine ilişkin önemli uygulamalar hayata geçirmiştir. Bu konudaki en önemli çalışmalardan biri de lisanslı depoculuk sistemidir. 2024 yılı Eylül ayı itibarıyla ülke genelinde lisanslı depo işletmesi sayısı 222'ye ulaşmıştır. Lisanslı depolama kapasitesi 12 milyon tona yaklaşmıştır. Bildiğiniz üzere, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren özellikle kırsal bölgelerde kooperatifçiliğin anlamı oldukça büyüktür. Bugün gelinen noktada Ticaret Bakanlığımız 1,5 milyona yakın kooperatif ortağına hizmet vermektedir. Bakanlığımızca yürütülen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında kadınların kooperatiflerine yönelik çalışmalar desteklenmeye devam etmektedir. Yine, KOOP-DES kapsamında makine, ekipman alımı, fuarlara katılım, personel istihdamı gibi alanlarda verilen hibelerin miktarı bu yıl temmuz ayında güncellemeyle artırılmıştır. Nitekim, Ticaret Bakanlığımızda KOOP-DES kapsamında 2023 yılında kooperatiflere sağlanmasına karar verilen hibe destekleri tutarı 27,4 milyon lira olmuştur. 2024 yılı için iki cari dönem toplamında kooperatiflere sağlanmasına karar verilen hibe desteği toplamda 34,2 milyon lirayı aşmıştır. Ticaret Bakanlığımızın önemli faaliyet alanından biri de tüketicinin korunmasıdır. Özellikle, dijitalleşmeyle birlikte tüketicilerin şikâyetlerinde büyük artış yaşanmaktadır. Yürütülen çalışmalar sayesinde hakem heyetlerince neticelendirilen başvuru sayısında artış sergilenmiştir. Bu noktada, tüketicilerimizin güvenliğini korumak amacıyla yanıltıcı reklamlar, indirimli satışlar, fiyat etiketi, ürün güvenliği ve uzaktan sözleşmeler gibi birçok alanda denetimlerde Bakanlığımız tarafından bugüne kadar milyonlarca lira tutarında idari para cezası uygulanmıştır.

Saygıdeğer milletvekilleri, sayıları 2 milyonu aşan esnaf ve sanatkârımız toplumsal hayatımızın iktisadi ve sosyal yapısının temel parçasıdır. Bakanlığımız da bu bilinçle esnafımıza yönelik çalışmalarını büyük bir özveriyle sürdürmektedir. Esnaf ve sanatkârlarımızın en önemli sorunlarından olan finansmana erişim sorunu önemli ölçüde giderilmiştir. Verilen hibeler, gelir kaybı ve kira destekleriyle devletimiz, esnaf ve sanatkârımızın daima yanında olmaktadır. Kredi ve kefalet kooperatiflerinin kefaletiyle esnaf ve sanatkârlarımıza 2023 döneminde 164 milyar lira tutarında faiz indirimli kredi kullandırılmıştır. 2023-2024 döneminde ise kooperatiflerimiz aracılığıyla esnaf ve sanatkârımıza sağlanan kredi tutarı 137,3 milyar lira üzerinde gerçekleşmiştir. Öte taraftan, Ticaret Bakanlığımız bünyesinde akreditasyon faaliyetlerine devam eden Helal Akreditasyon Kurumu bugüne kadar 91 akreditasyon kararı almıştır. Bakanlığımız ayrıca HAK helal belgelerinin ülkeler arasında başka bir işleme gerek kalmadan tanınması için uluslararası arenada çalışmalarını sürdürmektedir. Bu doğrultuda, ülkemiz İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında, uluslararası standartlar çerçevesinde, karşılıklı tanınan bir akreditasyon mekanizmasının tesisine imkân vererek Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu kuruluşuna öncülük eden ülkeler arasında yer almaktadır.

Değerli Komisyon üyeleri, gümrük güvenliği, ülke güvenliğinin ehemmiyeti en yüksek konular arasındadır. Gümrükler, tüketiciyi de üreticiyi de korumak için ilk savunma sathıdır. Bu kapsamda, Bakanlığımızca gümrüklerimizin fiziksel altyapısı ve teknik kapasitesi güçlendirilmektedir. Dijital altyapımız modern çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde güçlendirilmektedir. Bu yıl içerisinde Marmaraereğlisi Gümrük Müdürlüğü ve Çukurova Havalimanı Gümrük Müdürlüğü faaliyete geçirilmiştir. Konya Ereğli, Bingöl ve Karasu gümrük müdürlükleri kurulmuştur. Dış ticaretimizin gerektirdiği gümrük hizmetlerinin daha kolay ve hızlı bir şekilde sunulmasını sağlamak, bununla birlikte gümrük idarelerinin yükünü hafifletmek amacıyla devreye alınan yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. Bakanlığımızca gümrüklerimize sağlanan hızlı ve etkin hizmetlerle daha az maliyet ve bürokrasi sunulmakta, ihracatçılarımıza kolay ticaret imkânı vermekte ve ihracatımızın dış rekabet gücünü arttırmaktadır. Bununla birlikte, Bakanlığımızca ticaret erbabının yurt içi ve sınır ötesi e-ticaret katılımını teşvik etmek için e-ihracat mecrası olarak basitleştirilmiş gümrük işlemlerine ilişkin tüm Türkiye'de eğitim faaliyetleri de sürdürülmektedir. Ayrıca, e-ihale sistemiyle devlet malı hâline gelen eşyanın ekonomiye kazandırılması için etkin ve etkili çalışmalar yürütülmektedir. Ticaret Bakanlığımız bir yandan ihracat temelli, kalıcı ve istikrarlı büyümenin sağlanması için çalışırken, diğer taraftan da yasal ticaretin hızını kesmeden, aralıksız olarak yasa dışı ticaretle istikrarlı mücadeleyi sürdürmektedir. Kaçakçılıkla mücadele kapsamında araç ve konteyner tarama sistemi yoğun olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, bu alandaki kapasitemizi güçlendirmek amacıyla sürekli yatırımlar yapılmaktadır. Dünya üzerinde en az ülke tarafından üretilebilen araç ve konteyner tarama sistemleri Ticaret Bakanlığımız ve Savunma Sanayii Başkanlığımızın iş birliğiyle, millî imkânlarla ülkemizde üretilmektedir. Nitekim, gümrüklü sahalarda millî tarama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve çeşitlendirilmesi amacıyla Savunma Sanayii Başkanlığıyla 24 Temmuz 2024 yılında protokol imzalanmıştır. Kendi imkânlarımızla üretilen yerli cihazlarımızın sayılarının artırılması ve yurt genelinde gümrük kapılarında yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla oldukça önemli bir ithalat kalemi olan tarama sistemleri sektöründe dışa bağımlılığımız azalacaktır.

Öte yandan, Ticaret Bakanlığımız sahada yürüttüğü operasyonlarla, kararlı tavrı ve mücadelesiyle her geçen gün daha gelişerek kaçakçılıkla mücadelesini hız kesmeden sürdürmektedir; uyuşturucu maddelerden elektronik eşyaya, sigaradan akaryakıta kadar tüm sahalarda yasal ticaretin dışında gerçekleşen işlemlere anında müdahale etmektedir.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; sözlerime son verirken, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Hükûmetimizin Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşması noktasında kararlılıkla çalışmasına devam edeceğini ifade ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum.