| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Helal Akreditasyon Kurumu c) Rekabet Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 12 .11.2024 |
HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, Değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum ben de.
Aslında İsrail'le ilgili ticaretle ben de başlamak isterim. Bununla ilgili kamuoyunun vicdanı rahatlamış değil. Sizin sunumunuzdan da bu sonuç açıkçası bence çıkmadı çünkü birçok veri bunun lehinde, ticaretin devam ettiği noktasında; işte dış ticaret istatistikleri, TÜİK verileri, gümrüklerdeki kayıtlar bu yönde görünüyor; hatta artısı, Yunanistan, Romanya, İtalya gibi ülkeler üzerinden dahi ticaretin devam ettiği yönünde.
Yine, petrol sevkiyatı var. İsrail kendi petrolü olmayan bir ülke ve petrolünü Azerbaycan'dan karşılıyor ve bu sevkiyat ülkemiz üzerinden gerçekleştiriliyor. Varil başına 80 sent; buna dair de şu ana kadar hiçbir yaptırım uygulanmış değil. Türkiye İhracatçılar Meclisi, eylül ayı verileri: "İlk dokuz ayda Filistin'e tekstil ve ham madde ihracatı çok yüksek. Deri ve deri mamulleri ihracatı, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, çelik ihracatı artmış durumda." diyor. Geçen yıl ilk dokuz ayda 91 milyon 276 bin dolar değerinde ihracat yapılan Filistin'e bu yıl 571 milyon 186 bin dolar ihracat yapılmış, toplam ihracat artışı yüzde 525. Bunlar açıklamaya muhtaç değil mi Sayın Bakan?
Bakın, Mersin gümrüğünden TÜİK verisi, İsrail ve Filistin'e ihracat meselesi. 2020 Ağustosunda 589 bin 816 dolar İsrail'e ihracat, 2023 yılında 47 milyon 451 bin 504 dolar fakat Filistin'e olan ise 492 bin 717 dolar. En son veriyi söylemiş olayım, tekrarlıyorum: 2023 yılı Ağustos ayı İsrail'e 47 milyon 451 bin, Filistin'e ise 492 bin dolar, 2024 Ağustosunda ise İsrail'e sıfır, Filistin'e ise 34 milyon 391 bin 757 dolarlık bir ihracat.
Yine, Aliağa Rafinerisi. Aliağa'dan İsrail'e neler gönderiliyor diye baktığımız zaman, oradan yakıt ve kimyasal gönderildiği görülüyor. İsrail jetleri yakıt tedarikçisi SOCAR tesisleri bu limanda. Ticaret yasağını aşmak için evrakta "İsrail" yerine "Filistin" yazıldığı söyleniyor ve bu Ticaret Bakanlığının onayıyla gerçekleştiriliyor. TÜİK diyor ki: Aliağa limandan İsrail'e ihracat, direkt, 2023 Ağustosunda 82 milyon dolar civarında İsrail'e ihracat varken 2024'te bu sıfır. Bakalım Filistin'e ne olmuş o dönemde: 2023 Ağustosunda 784 bin dolar ihracatı var, 2024 Ağustosunda ise 17 milyon 629 bin 799; bunlar izaha açık.
İsrail'e makyaj malzemesi ihracatı -TÜİK verisi- 2023'te 1 milyon 259 bin dolar, Filistin'e ise yok fakat 2024 yılında Filistin'e -bakınız, katliama uğrayan, bombalanan Filistin'e- makyaj malzemesi ihracatı -kaynak TÜİK- 715 bin 931 dolar olarak görülmüş.
Yine, Biga gümrük verileri var. Biliyorsunuz, orada bir gümrüğün içinde İÇDAŞ var. İÇDAŞ, MÜSİAD üyesi aynı zamanda. Kendisi, abluka altındayken, Gazze'ye yönelik katliamlar sürerken İsrail'e çelik ihracatı yapması nedeniyle kamuoyu tarafından tartışılır olmuş ve tepkiyle karşılanmıştı. Savaşın başlamadığı 2023 yılının sekiz ayında Filistin'e 282 bin dolarlık demir çelik ihracatı gerçekleşmiş, 2024 yılının ilk sekiz ayında ise Filistin'e 32 milyon 988 bin dolarlık demir çelik ihracatı gerçekleşmiş. Bu veriler izaha açık.
Şimdi, hiçbir şüpheye fırsat vermeden kamuoyunu bilgilendirmeniz gerekiyor ve aynı zamanda tabii ki ilkeli bir siyasette... Neden? İsrail'e silah satanlar neredeydiler en son? SAHA EXPO'da, 2024 Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı 22 Ekimde başladı, orada kimler vardı? Gazze bombalanırken İsrail'e silah ve mühimmat satan yabancı şirketler ağırlandılar. İtalyan menşeli Leonardo Şirketi, İsrail hava ve deniz kuvvetlerine silah ve uçaklar konusunda satış yapıyor. Thales, F-35 parçaları tedarik ediyor, Fransız savunma ve mühendislik şirketi. BAE Systems Birleşik Krallık merkezli F-15, F-16 ve F-35'lerin bazı parçalarını üretiyor. Bu şekilde uzayıp gidiyor açıkçası. Şimdi, tabii, bunlara gerçekten kamuoyunu rahatlatan cevaplar bekliyoruz. Bu bir gerçeklik, görünüyor. Bu ticaretin kesinlikle tamamen kesilmesi gerekiyor. Aynı zamanda da ilkeli bir siyaset, buraya olan ticaretler noktasında da ambargoyu gerektirir, uyarıları gerektirir sevkiyatların önlenmesi için.
Şimdi, Sayın Bakan, piyasaya açılmış bir sağlık sistemi var. Biliyorsunuz, piyasacı sağlık sistemi 2002 yılında özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla birlikte AKP iktidarı tarafından hızlandırıldı ve birçok yerde özel hastaneler çoğalmaya başladılar. 2002 yılında 271 tane özel hastane varken 2023 yılında 565 hastane özel sektörde varlık göstermeye başladı. Özel sektör, kamu sektörüne göre son yirmi yılda 2 kattan fazla büyümüş durumda. Hastane sayısı itibarıyla sağlık sektörünün ise üçte 1'ini kontrol ediyor. Neden özel sektör ve hastanelerden bahsediyorum? Çünkü asıl sorunumuz piyasacı sağlık sistemi. Eğer bugün yenidoğan çeteleri türediyse bu piyasacı sağlık yüzünden gerçekleşti, kâr hırsı yüzünden gerçekleşti. Ve burada bir teşvik mekanizması var, özel hastane açan yerli ya da yabancı bir şirket bölgesel yatırım teşvik sistemi kapsamında desteklenmekte. Teşvikler ekseriyetle KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, yüzde 15 ile 50 arasında değişen vergi indirimi, iki ile on yıl arasında değişen SGK primi işveren desteği, yatırım yeri tahsisi, emlak vergisi muafiyeti, bina inşaat, harç muafiyeti, faiz, kâr payı desteği biçiminde sürüp gidiyor. Kabaca hesaplandığında, bir özel hastaneye sadece Ticaret Bakanlığından yılda en az 50 milyon lira civarında teşvik verildiği görülüyor.
Sayın Bakan, Türkiye'nin 30 kara sınır kapısından 18'i Kürt illerinde. Bu sınır kapıları her iki tarafta yaşayan Kürtlere de ekonomik açıdan herhangi bir katkı sağlamıyor. Bu sınır kapılarının bulunduğu illerin Türkiye'nin en yoksul illeri olması açıkçası bunu göstermekte. Sizin de sunumunuzda vardı, Doğubayazıt'la ilgili, bir önceki dönem sunumda da Doğubayazıt'tan, Gürbulak Sınır Kapısı'ndan bahsedildi. Hâlâ tadil, onarım, inşaat ve benzeri fiziki altyapının güçlendirilmesiyle ilgili çalışmaların devam ettiği yönünde. Bakımsız, Gümrük Müdürlüğünde görevli personel sayısı yetersiz, sadece 2 kontrol peronu olduğundan uzun bekleme süreleri var. Bavul ticaretiyle geçimini sağlayan yoksul halk uygulanan 500 TL'lik harç pulu yüzünden sıkıntı yaşıyor. İktidara yakın kişi ve şirketlerin sınır ticaretinde tekelleştiği gibi sorunlar yurttaşları zorluyor. Kapıda çalışan emekçiler de maalesef ki zor durumda bırakılıyorlar. Haberlere de yansıdı, bazen 30-35 kilometreyi bulan tır kuyrukları oluşmakta ve sorunlar devam etmekte.
Şimdi, en son, bu kaçak markalar, mallar ve eroinle ilgili olarak aslında bir veri var. Bu da en son olarak 2024 yılında; 2 milyar 371 milyon 96 bin lira değerinde esrar, 2 milyar 202 milyon 393 bin değerinde de eroinin yakalandığıyla ilgili; yine cep telefonunun değeri de 421 milyon... Sürem azalıyor, şöyle söyleyeyim: Önceki yıllara baktığımız zaman, aslında bundan çok daha düşük oranda olduğunu görüyoruz. Ne oldu da 2024 yılında böyle birdenbire bu kadar yükseklerde bir sınır güvenliği oluşturuldu ve bunlar yakalanır oldular? Geçen aylar içerisinde FATF'den, gri listeden çıktığımızı da göz önüne alırsak eğer gerçekten bir uyuşturucu, kara para ve kaçak mal cennetine mi dönüşmüştü ülke diye sormak istiyorum.
Şimdi, Rekabet Kurumu. Rekabet Kurumu gerçekten özerk mi, tarafsız mı, şeffaf mı? Biz, yitirdiğini düşünüyoruz bunu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Sayın Başkan...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun, lütfen toparlayalım.
HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Şimdi, Uluslararası Şeffaflık Örgütünün 2023 Yolsuzluk Algı Endeksi'nde Türkiye, 180 ülke arasında 115'inci sırada yer almış. 2022 raporuna göre ise Türkiye son bir yılda 2 puan kaybederken ülke sıralamasında 14 basamak daha gerilemiş durumda. AKP iktidarı döneminde Kamu İhale Kanunu 200'e yakın kez değiştirildi Sayın Bakan ve ciddi bir tekelleşme söz konusu. Bu denetimsizlik ve usulsüzlükler beraberinde tekelleşmeyi de getirmekte, özellikle enerji sektöründen doğru buna örnekler verebiliriz. Birçok holding bu konuda tekel olmuş; Çalık Holding, Kiler Holding, Cengiz Holding, Limak, Kalyon şirketleri, Ciner Holding, Doğuş Holding ve Demirören Holding gibi ve bunların ihalelerini 21/b usulüyle özellikle aldıklarını da belirtmek isterim.
Teşekkürler.