ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, hepinizin bildiği üzere, bir yılı aşkın süredir İsrail Gazze'de bir katliam, bir soykırım gerçekleştiriyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak dün olduğu gibi bugün de mazlumun hakkını savunmak için amasız, fakatsız, korkmadan, lafı dolandırmadan, gerçekleri çarpıtmadan Filistin halkının yanında durmaya devam ediyoruz. Ancak, kamuoyu nezdinde âdeta halkı birbirine karşı kışkırtırcasına boykot söylemlerinde bulunanların İsrail'le ticareti sonlandırmakta son derece gönülsüz olmaları vicdanları yaralıyor.

Geçtiğimiz yıl ekim ayında, İsrail, gözü kana bürünmüş bir şekilde Filistin'e saldırmaya başladı. Biz çok sonra, nisan, mayıs aylarında gördük ki siz İsrail'le güle oynaya ticarete devam etmişsiniz. Şimdi de güya "Ticareti sonlandırdık." diyorsunuz ancak ne hikmetse "İsrail'le ticareti sonlandırdık." demenizin hemen ardından, abluka altında olan, temel yaşamsal ürünlere dahi erişime kısıtı olan Filistin'le ticaretimizin pik yaptığını görüyoruz. Katliam ve yıkımın ortasındaki Filistin'e 2023 yılı boyunca 132 milyon dolar değerinde ihracat yapılırken 2024 yılının sadece eylül ayındaki ihracat 178 milyon dolar. Bakın, tablo çok açık, nisan ayında 9 milyon dolarlık mal alabilen Filistin, abluka altında iken ne hikmetse birden yüksek ticaret yapmaya başlıyor. Ziya Paşa ne güzel söylemiş: "En ummadığın keşfeder esrarıderunun/ Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?"

Sayın Bakan, lütfen açık yüreklilikle cevap verin; İsrail'le ticareti doğrudan veya dolaylı olarak, her ne şartta olursa olsun, neden sonlandırmıyorsunuz?

Bir de hedefleriniz vardı, yıllar önce ortaya bir 2023 hedefi koymuştunuz, "2023 ihracatında 500 milyar dolara ulaşacağız." demiştiniz. 2023'te ulaşamadığınız gibi, verilere baktığımızda üzülerek söylüyorum ki 2024'te de bu hedefe ulaşamayacaksınız. Ki zaten son kalkınma planınızda 2028 ihracat hedefinizin dahi 375 milyar dolar olduğunu açıkladınız. Tutturamadıktan sonra büyük büyük hedefler koymanın bir anlamı olmadığını siz de anladınız diye düşünüyoruz.

İhracat ve ithalat konuşulurken çokça iletilen bir şikâyete de değinmek istiyorum: Kış saati uygulaması. Yani bir icraat düşünün ki öğrenciden emekçisine, tüccardan emeklisine herkese zarar versin. Çocuklar kör karanlıkta okuluna gitmeye çalışıyor, çalışanlar kör karanlıkta yollara dökülüyor. Tacir kesimi de bu zaman farkından çok rahatsız çünkü ticaret yaptığı ülkelerle arasındaki zaman farkının yok yere açıldığını düşünüyor. Çoğumuz bu konuyla ilgili kanun teklifi verdik. Bir an evvel eski düzenlemeye dönmemiz gerektiği düşüncesindeyim. Toplumdan bu konuda çokça talep olduğunu sizlere iletmiş olayım.

Yine, direkt gelen bir talep, hizmet sektöründe önemli bir yer tutan yeme içme restoran hizmetlerinin vergi konusunda bir talebi var Sayın Bakan. Ben de bir restorancı olarak... Sektörün yüzde 1 vergiyle aldıkları ürünleri yüzde 10 KDV'yle satmayla ilgili bir sorunu var. Düşünün ki bir salatalığı alıyorsunuz, yüzde 1'le ikiye kesip tabağa koyuyorsunuz, artık yüzde 10'una satıyorsunuz. Bu işin düzenlenmesi lazım Sayın Bakanım çünkü esnaf artık kepenk kapatma noktasında direnmeye çalışıyor.

KOBİ'lerin, küçük esnafın finansman sıkıntılarının çözümü için bir an evvel adım atmalısınız Sayın Bakan. KOBİ'ler ekonomimizin temel taşı; inovasyon, istihdam yaratma ve kalkınmaya sunduğu katkıyla ekonomimizin en önemli aktörleri. Ancak KOBİ'lerimiz, esnafımız şu anda kan ağlıyor. 2024'ün ilk dokuz ayında 2023'ün ilk dokuz ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 23,1 artmış durumda. Karşılıksız çek verilerine bakıyoruz, yılın ilk dokuz ayında karşılıksız çek sayısı yıllık yüzde 77,4 artmış durumda. Bir an evvel KOBİ'lere verilmesi gereken can suyunu sağlamazsanız bir neslin ticari katili olacağınızı söylüyor, hepinize teşekkür ediyorum.