| Komisyon Adı | : | ÇEVRE KOMİSYONU |
| Konu | : | Doha Konferansında Kyoto Protokolünde Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı(1/594) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 11 .02.2016 |
MUSTAFA ŞÜKRÜ NAZLI (Kütahya) - Sayın Başkanım, az önce siz yayınlanan bir makalede Türkiye'nin çevre duyarlılığı açısından 177'nci sıralarda gösterildiğini ifade ettiniz.
BAŞKAN - Makale değil, araştırma. Üniversite bir araştırma yapmış.
MUSTAFA ŞÜKRÜ NAZLI (Kütahya) - Araştırma. Şimdi, Kyoto Protokolü'ne imza atmak bir cesaret meselesidir. Dünyada çevreyi en çok tahrip eden bütün gelişmiş ülkeler bu imzayı atmazken -başta Amerika olmak üzere- belki yüzde 30'lar düzeyinde kirliliğe katkısı var.
BAŞKAN - Tabii Çin var.
MUSTAFA ŞÜKRÜ NAZLI (Kütahya) - Ama, Türkiye gibi daha henüz sanayileşmesini tamamlayamamış gelişmekte olan bir ülkenin böyle bir sözleşmeye imza atması bence çevre duyarlılığına karşı en büyük samimiyetin de ifadesidir. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum.
2009 yılında zannedersem Sayın Veysel Bey'in katkılarıyla bu imza atıldı. Bu zaten Türkiye'yi bağlayan bir hükümdür. Biz bundan sonra fosil yakıtlar üreterek çevreyi kirletmek yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, çevreye daha duyarlı, çevreyi koruyan bir anlayışta olduğumuzun, bu Türkiye'nin samimiyetinin bir ifadesidir. Bunun altının çizilmesi gerekir. Bu özelliğimizi çok öne çıkarmıyoruz. Dolayısıyla, her türlü riski alarak gelişme ve sanayisini bile sekteye uğratabileceğini bilerek buna imza atmasıyla Türkiye dünya ülkeleri içerisinde kendi klasmanında birincidir yani en samimi ülkedir. Bu açıdan Türkiye'nin anılması gerekir. "Bizim Kyoto Sözleşmesi'nde imzamız var." demek o makaleye, o araştırmaya bir cevaptır bence. Bunu da özellikle yeri gelmişken ifade etmek istedim.
Teşekkür ederim.