SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Sayın Başkan, ben de aynı kanaatteyim. Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri, yargının bağımsızlığını kaybetmiş olması ve hukukun üstünlüğünü esas alan kararlara değil, yargı kuruluşlarının maalesef siyasi saiklerle verilen kararlara imza atmış olması. Aslında bizler öteden beri Türkiye’de, hukuk devletinin tam anlamıyla yerleşemediğini, yargı bağımsızlığının sağlanamadığını iddia ediyorduk ama şunu mutlaka kayıtlara geçirmek isterim: Türkiye’de hiçbir zaman yargı şu an olduğu kadar bağımsızlığını, tarafsızlığını ve dolayısıyla güvenilirliğini kaybetmemişti. Hâliyle bu hüküm yargıya duyulan güveni bir kat daha azaltacak, dolayısıyla hukukun üstünlüğüne duyulan güven ortadan kalkacak; bu ise çok ciddi sosyal patlamalara sebep olabilecektir. Eğer biz hukukun üstünlüğünü hâkim kılacak kurallara, bunları yürürlüğe koymaya özen göstermezsek vatandaşlar yargıya duydukları güveni tamamen kaybettiklerinde artık topluma orman kanunları hâkim olacaktır, herkes kendi hakkını kendi yöntemleriyle teslim almaya çalışacaktır ki işte o zaman içinden çıkılmaz bir süreci yaşıyor olacağız. Eğer gerçekten bu hükmün gerekçesi 65 yaşın emeklilik yaşı olması sebebiyle ortaya çıkan değişikliklerse bunun daha rasyonel bir çözümü var. Ben çeşitli yerlerde de bunu beyan etmiştim, 65 yaşın bir emeklilik yaşı olması çok önceki yıllara dayanan bir husustur. Aslında bugün insan ömrü uzamıştır, bir insanın sağlıklı yaşayabileceği, zihin sağlığını koruyabileceği süre de uzamıştır. Dolayısıyla, bunun çözümü 65 yaşı örneğin 70’e çıkarmak olabilir; böylece, kişilerin en verimli çalışma sürelerinde de emekliliğe mahkûm edilmeleri önlenmiş olur. Teşekkür ederim.