KOMİSYON KONUŞMASI

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Şimdi, burada, sayın vekillerimizin Anayasa’nın 42’nci maddesinde bulunan “Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz.” hükmü çerçevesinde talepleri elbette ki yalnız maddenin devamında “...öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.” diye devam ediyor o madde. Yine, bizim önceki maddede, açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunanların yaygın eğitimden -hiçbir şekilde örgün eğitimden yararlanamayacağı- hani mefhumumuhalifinden düşündüğümüz takdirde sadece yaygın eğitim öğretiminden yararlanacağı ifade ediliyor. Yeni düzenlemeyle, sayın vekillerimizin de ifade ettiği gibi, gerçekten bu alanda geniş bir alan oluşturuluyor. Dün, özellikle Sayın Vekil Zülküf Bey “Okumamıştır.” diye niyet okudunuz, bugün de “İmza atarken ne düşünmüştü?” dediniz, en azından bu taraf bir dönüştürmüş oldunuz. ZÜLKÜF UÇAR (Van) -İkisini de... NURETTİN ALAN (İstanbul) - İkisini de mi söylüyorsunuz? Okudum o zaman, onu söyleyeyim, imza atarken de gayet düşündüm, o şeylerine de bakarak imza attım. Şimdi, Anayasa Mahkemesinin bununla ilgili 19/11/2014 tarihli bir kararı var, kararda şöyle deniliyor: “Hükümlü veya tutuklular Anayasa’nın 19’uncu maddesi kapsamında hukuka uygun olarak bir mahkûmiyet kararına bağlı olarak tutma olarak değerlendirilebilecek kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı dışında -2014/1071, 2023/70 bilmem ne- Anayasa’nın ve sözleşmenin ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerinin tamamına genel olarak sahiptirler. Bununla birlikte, cezaevinde tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin sağlanması -özellikle o ifadeye de dikkat çekmek istiyorum- gibi cezaevinde güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin olması durumunda sahip oldukları haklar sınırlandırılabilir.” Yani, burada, tam da sizin ifade ettiğiniz gibi... Şimdi, cezaevleri, elbette ki bir disiplinlinin de... Burada idare ve gözlem kurullarının nasıl oluştuğu, nasıl karar verildiği, iyi hâlliliğin nasıl yapıldığı yapılmadığı ayrı; elbette ki bir tartışma konusu olabilir, o ayrı bir yasa maddesiydi veya ayrı bir uygulamayla alakalı bir şey ama bir şekilde eğer burada disiplinin sağlanması gerekiyorsa, Anayasa Mahkememizin bu belirttiğim kararında da, nihayetinde mahkemenin bu kararında da sınırlanabileceği açıkça ifade ediliyor. Öte yandan, şimdi, örgün eğitimin tamamından yararlanabilmesi ki -eğitimin hem bilimsel tarafıyla da yani bazı eğitimler var ki üç gün gitmezseniz, işte, bir laboratuvar ortamında çalışacağınız, yapacağınız- bütün örgün eğitimlerden zaten yararlanma imkânı da olmayacak, o da sınırlanacak. Hâlihazırda hükümlülük bazı hakların sınırlandığı ancak olabildiği kadar da bu sınırlı hakların genişletilmesi gerektiği üzerinden, burada Anayasa’nın asıl şeyi genel olarak genişletilmesi ama belli şartlar dâhilinde, özellikle de disiplin tarafıyla sınırlanabileceği, bunun da Anayasa’ya hiçbir şekilde aykırı olmadığı, bunların da kanunla düzenlenebileceğini hüküm altına almıştır. Bu yönden baktığımızda, yasamız önceki yasaya göre, hapishanedeki mahkûmların eğitim alma haklarını olabildiği kadar genişletmektedir. İyi hâlle ilgili olarak da elbette ki Anayasa Mahkemesinin önceki kararları doğrultusunda Anayasa’ya da uygun olarak teklif edilen bir yasadır.