KOMİSYON KONUŞMASI

NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; önünde "millî" olan bir bütçe görüşüyoruz. Millet için oluşturulan, desteklenen ve sürdürülen bir icraatın olması gerekirken siz yirmi iki yılda AKP'nin 9'uncu Bakanısınız, her gelen gidenin icraatını değiştirdi. Göreve geldiğiniz bir buçuk yıl içinde ÇEDES uygulaması başladı, ders çizelgelerine zorunlu seçmeli din dersleri eklendi. Tarikatlar ve cemaatler bir anda STK oluverdi. Mülakat gibi mülakat yapacağınızı söylediniz. Anaokulu ve ilkokullardaki bir öğünü kaldırdınız. Sayın Bakan, sormak istiyorum: Neden tarikatlara ve cemaatlere müsamaha gösterip cumhuriyet kazanımlarıyla aranıza mesafe koyuyorsunuz? Bugünkü konuşmalarınızda Atatürk'ün sözlerini dile getirdiniz ama onun yolundan gitmiyorsunuz.

Ülkedeki eğitim fakültelerini yetersiz buldunuz ve Millî Eğitim Akademisini kuruyorsunuz. Çok mu elzemdi? Söz konusu akademiyle, eğitim fakültelerinden mezun olanların direkt göreve başlamasının önüne set çekiyorsunuz. Sözleşmeli öğretmenliği kanunla sabitlediniz. Eğitimin acil çözüm bekleyen bu kadar sorunu varken Öğretmenlik Mesleği Kanunu'yla bu sorunları ötelediniz. 1 milyon atanmayan öğretmen mülakatsız atama bekliyor. Öğretmenleri uzman, başöğretmen, sözleşmeli, ücretli olarak ayrıştırdınız; öğretmenleri böyle sınıflandırmanızı da kabul etmiyoruz. Hepsini kadroya alın Sayın Bakan. Bizim tek bir Başöğretmenimiz var, o da Mustafa Kemal Atatürk'tür. İmtihanla başöğretmenliği tanımıyoruz.

Halk eğitim merkezlerini tasarruf tedbirleri kapsamında kapatıyorsunuz. Hâlbuki bu kurumlardan çoğunluğu ekonomik gücü olmayan kadın ve çocuklar yararlanmaktaydı. Bugün halk eğitim merkezlerinin finansman ihtiyaçları belediyelerimiz tarafından karşılanmaktadır.

Sayın Bakan, şehrim Tekirdağ deprem bölgesi olduğu için Valiliği döneminde Sayın Ali Yerlikaya okullarda depremsellik incelemesi yaptırdı ve çoğu okula yıkım kararı verilmesine rağmen bunlar o dönem sümen altı edildi. Ne hikmetse bir planlama ve program yapılmadan pandemi döneminde bir anda okulların yıkımına karar verildi; okullar yıkıldı ama yerine yenisi yapılmadı ancak bu yıl Vali Beyin desteğiyle bir çalışmaya başlandı. Bugün bazı ilçelerimizde 4 okul veya 2 okul bir binaya sıkıştırılmış durumda. Kalabalık sınıflara, taşımalı eğitim sorunlarına bir de ikili öğretim çilesi eklediniz. Yaz saatinden vazgeçilmemesi, 5-6 yaşındaki çocukların 50-60 kilometre uzaktaki okullara gitmeleri nedeniyle özellikle ilk saatlerde okullarda uyku sorunları yaşandığı hususunda velilerden ve öğretmenlerden sıklıkla şikâyetler gelmektedir.

Ayrıca, Tekirdağ'ımızda bulunan tüm okullarda temizlik sorunları ve güvenlik sorunları yaşanmakta ve bunu da öğretmenler ve veliler yapmaktadır. Bunu fırsat bilen Cumhur İttifakı’nın bileşenleri sınıflarda, okul bahçelerinde siyasi propaganda çalışmalarını yapmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı kendinin okul yapma görevini hayırsever vatandaşlarımıza devretmiş, onların yaptığı okulları açmakla övünüyor. "Taşımalı eğitim" dediniz, köy okullarının kapısına kilit vurdunuz, çocuklarımız 60 kilometre uzaktaki okullara gidip gelmek zorunda kalıyor. Ayakta olan köy okulları modernize edilerek yeniden açılmalı ve köylerde çalışan öğretmenlerin ders ücretleri yüzde 100 arttırılmalıdır. Bu yıl taşımalı eğitimi de maalesef ki yüzünüze gözünüze bulaştırdınız, kilometre sınıra getirdiğiniz için birçok öğrenci okulunu bırakmak zorunda kaldı. Oysaki devletin sorumluluğu gelir ve cinsiyet farkı gözetmeksizin, çağdaş ülkelerin normlarına uygun bir yaklaşımla bütün yurttaşların eğitim hakkından eşit olarak yararlanmasını sağlamaktır.

Sayın Bakan, bilim ve sanat merkezleri Millî Eğitim Bakanlığı tarafından özel yetenekli öğrencilere destek eğitimi vermek amacıyla açılmış eğitim kurumlarıdır. Ancak Tekirdağ'da da BİLSEM'ler yıkılmış ve kapatılmıştır. Hemşehrilerimizin beklentisi özellikle 50 bin nüfusu aşan ilçelerimizde BİLSEM'lerin açılması, bunun yanında güzel sanatlar ve spor liselerinin, fen liselerinin sayılarının çoğaltılmasıdır.

Tekirdağ'da öğretmenevlerimizi de yıktınız, siz öğretmenlerin bir araya gelmesinden mi çekiniyorsunuz? Biz, öğretmenevlerimizi geri istiyoruz Sayın Bakan. Çocukların yürüyerek gidebilecekleri mahalle arasındaki okullar yıkıldı, sonra da okulları "okullar bölgesi" diyerek bir araya getirdiniz ama maalesef ki güvenliği hiç düşünmediniz, bu çocukların gidebileceği okuma merkezleri, kütüphaneler ve spor komplekslerini yapmayı düşünmediniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)