KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ BOZAN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, deprem bölgesindeki okullarla ilgili olarak geçtiğimiz yıl bütçe görüşmeleri esnasında Genel Kurulda bir konuşma yapmıştınız, onun kısa bir bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum. “Onarım ihtiyacı oluşan eğitim yapılarımızın tamamının bakım, onarım çalışmalarını yaz aylarında tamamladık. Bu kapsamda, yaklaşık 45 bin dersliğimizi 2023-2024 eğitim öğretim dönemi için kullanılabilir hâle getirdik. Bunlara ilaveten, tahkiki gerekli görülen eğitim yapılarının tahkiklerine, tahkik sonrası güçlendirilmesi gereken eğitim yapılarının da güçlendirme çalışmalarına hız verdik.” demişsiniz.

Sayın Bakan, deprem bölgesi olmayan, deprem sonrasında kimi binaları yıkılan ve yerine yeni okul yapılmayan Mersin’den birkaç örnek vereceğim. Hatice Uluğ İlköğretim Okulu, Sakarya İlköğretim Okulu, Mimar Sinan İlköğretim Okulu; bu okulların birer binası depremden sonra yıkıldı ama aradan geçen yirmi bir aylık süreye rağmen yerlerine yeni bina yapılmadı. Bu okullarda okuyan öğrenciler farklı okullara yönlendirildi, farklı okullara gitmek zorunda kalan öğrencilere herhangi bir servis hizmeti de sağlanmamakta. Bu durum hem öğretmenleri hem de öğrencileri mağdur etmekte.

Sayın Bakan, Mersin’in Akdeniz ilçesinde öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitim görmesi engelleniyor, artık şehir efsanesi olmayan bir durum söz konusu. Akdeniz Belediyesinin ilçesindeki öğrencilerinin eğitim gördüğü okulların sorunlarını giderme isteği çeşitli şekillerde engelleniyor. Bu söylediklerim kentte yaşayan hiç kimse tarafından yalanlanamayacak durumda. Diyoruz ki: Buyurun sorunları giderin ve öğrencilerin sağlıklı ve güvenli bir ortamda eğitim alması sağlansın. Biz Mersin’de bu sorunları defalarca gündeme getirdik ama Mersin Valiliği, il, ilçe Millî Eğitim müdürlükleri ve ilçe kaymakamlıkları sorunları görmezden geldi. Dileriz ve umarız ki siz bugün, bu sorunları not alır ve çözersiniz. Sayın Bakan, sorunları ya çözün ya da Akdeniz Belediyesinin talip olduğu çözüme engel olmayı bırakın diyoruz.

Sayın Bakan, bu bahsettiğim okullar ve başka okullarla ilgili olarak okul aile birlikleri toplanıyor, gidiyor, ilçe Millî Eğitim Müdürüyle bir görüşme yapıyor. İlçe Millî Eğitim Müdürünün verdiği cevap "Bütçe yok." O zaman veliler, okul aile birlikleri diyor ki: "Akdeniz Belediyesi bu sorunları çözmeye hazır." Hemen sonrasında bu defa ilçe kaymakamı ve ilçe Millî Eğitim Müdürü okul müdürlerini arayıp diyor ki: "Akdeniz Belediyesinden herhangi bir şey istemeyeceksiniz." Yine, bazı okulların isimlerini ve sorunlarını söyleyeyim Sayın Bakan. Hatice Uluğ İlköğretim Okulu, okul bahçesinin acilen asfaltlanması gerekiyor. Ertuğrul Gazi İlköğretim Okulu, okul bahçesinin bir an önce asfaltlanması gerekiyor çünkü okulda şu anda öğrenciler teneffüse çıktıklarında moloz yığınları arasında teneffüs yapmak zorunda kalıyorlar. Güneş İlköğretim Okulu, okul duvarlarının boyanması gerekiyor Sayın Bakan. Burada trilyonlardan, milyarlardan bahsettik ama ben size bir okulun duvarlarının boyanması gerektiğinden bahsediyorum. Sakarya İlköğretim Okulu, bu okul eskiden Güneş Mahallesi'ndeydi ancak deprem sonrasında yıkıldı. Yıkıldıktan sonra öğrenciler Gündoğdu Mahallesi'ndeki İstiklal İlköğretim Okuluna gönderildi. Öğrenciler her gün kendi evlerinden, kendi mahallelerinden uzak, başka bir mahallede okula gitmek zorunda ve kendilerine herhangi bir servis tahsis edilmiş değil. Biliyorsunuz, servis ücretleri almış başını gidiyor ve bu öğrencilerin servis sorunlarına bir an önce çözüm bulunması gerekiyor. Yine, Mimar Sinan İlköğretim Okulu, bu okulun bir binası deprem sonrasında yıkıldı, bırakın yerine bina yapmayı Sayın Bakan, kendim gittim, gördüm, halen okulun bahçesinde o yıkıntıdan kalan molozlar var. Veliler de öğrenciler de bu sorunlardan, bu sıkıntılardan oldukça muzdarip. Bu gençlerimizin eğitimi, geleceği sizin umrunuzda değilse de bizim umurumuzda. Bu nedenle, gelin, sorunları, sıkıntıları bir an önce çözün diyoruz.

Sayın Bakan, bu sorunları çözmesi gereken İl Millî Eğitim Müdürü ne yapıyor? Haberiniz yoksa ben söyleyeyim: EĞİTİM-BİR-SEN Başkanıyla okul okul gezip sendikal örgütlenme yapıyor. Aynı Millî Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, EĞİTİM-SEN yöneticilerine günlerce ısrarlarından sonra verdiği randevuya gelmeyerek taleplerini iletmek isteyen sendika yöneticilerini çeşitli bahanelerle bekletiyor. Bir il Millî Eğitim Müdürünün görevi, sendikalar arası ayrımcılığı körüklemek değildir, kentteki eğitim sorunlarını çözmektir.

Teşekkür ediyorum.