BAŞKAN - Kıymetli arkadaşlar, malumunuz olduğu üzere, dün çok ağır, acı bir menfur saldırıyı sadece yaşamakla kalmadık, bizzat da -eminim ki burada olan birçok arkadaş dâhil- Meclisimizin hemen yakınında olması sebebiyle doğrudan da hissettik. Dolayısıyla, bu tecrübe belki de diğer terör tecrübelerinden daha farklı bir boyutta meseleyi yaşamamıza yol açtı. Öncelikle, bu hain saldırıyı lanetlemek istiyorum.

Dün, Meclisimizde, Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisinin altına imza attığı bir bildirimiz de ortaya çıktı, tabii bu olay aydınlanmadan da önceydi biraz. Toplantıya geçmeden önce de bugün ben bunu yeniden gündeme getirmek istiyorum. Hem gruplardan isimlere arzu ederlerse söz vermek istiyorum kısaca değerlendirme yapmaları için hem de eğer uygun bulursa üyelerimiz, geçmişte de Dışişleri Komisyonunun bir mutadı olduğu üzere, yaşanan böyle vahim gelişmeler karşısında tepkimizi ortaya koymak adına bunu bir bildiriye de dönüştürebileceğimizi söylemek isterim. Bunu da dün olduğu gibi imzalarınıza açmak istiyorum.

Açıkçası çok fazla söylenecek yeni bir şey yok. Dolayısıyla, dün Sayın Meclis Başkan Vekilimizin ve siyasi parti grup başkan vekillerimizin de dile getirmiş olduğu cümleleri öncelikle burada bir tekrar etmek isterim:

"Ülkemiz bugün vahim bir terör saldırısıyla daha karşı karşıya kalmıştır. Öncelikle, bu menfur saldırıda hayatını kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri personelimize ve aziz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.

Bizler Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partiler olarak birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik insanlık dışı terör saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Terör ve şiddet hiçbir zaman hedefine ve amacına ulaşamayacaktır. Aziz milletimizin teröre asla boyun eğmeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu oyunu bozacak güç ve kudrete sahip olduğunu kararlılıkla ilan ediyoruz."

Buna ilaveten, bugün sabah saatlerinde meselenin en azından belli ölçüde aydınlatılmış olması, terör örgütünün PYD-YPG ortaklığıyla bu operasyonu hayata geçirdiğinin ortaya çıkmış olmasından dolayı da ayrıca hem Uluslararası Af Örgütünün de kayıtlarına geçmiş olan yedi sekiz aydır bölgede işledikleri cinayetlerden dolayı hem de bu cinayetlerden dolayı da lanetle bu terör örgütünü kınadığımı belirtmek isterim.

Bu aşamada, ben, kısaca söz almak isteyen arkadaşlarımız varsa onlara söz vermek isterim. Ardından da gündeme yavaş yavaş geçeceğim