KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, Bakan yardımcılarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımızın temsilcileri, değerli basın mensuplarımız; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, AK PARTİ olarak yirmi iki yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hizmetler üreterek hizmet kalitemizi artırarak çalıştık. Ülkemizi geliştirmek, büyütmek, güçlendirmek, vatandaşımızın refahını artırmak ve aynı zamanda güvenliğini sağlamak için çalışmalara da devam ediyoruz. 2025 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi; yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, sosyal refahı artıran bir yaklaşıma sahiptir. Bütçemizde büyümenin sağladığı imkânların toplumun bütün kesimleriyle paylaşılması esas alınmış; ayrıca mali disiplinin korunması, ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi politikalarıyla uyumlu olacak şekilde hazırlanmıştır.

Yakın coğrafyamız başta olmak üzere, dünyanın farklı bölgelerinde güven ve istikrarı tehdit eden pek çok gelişme yaşanmaktadır. Bu tarihî dönemde arka arkaya gerçekleşen hadiseler, insanlığın, toplumların ve ekonomilerin köklü bir dönüşüm noktasına geldiğine işaret etmektedir. Artan belirsizlik ve risklerin hâkim olduğu mevcut konjonktür geleceğe ilişkin tahminleri de oldukça güçleştirmektedir. Dünya ve bölge ekonomisinde yaşanan bu zorlu süreç, 2025 yılı bütçe hazırlıklarında hassasiyetle dikkate alınmış, bütçemizin, küresel riskleri ülkemiz için en aza indirecek şekilde oluşturulduğu görülmektedir.

Değerli milletvekilleri, 2022 yılında küresel ekonomide salgın sonrası uygulanan olağanüstü teşvik politikalarının geri çekilmesiyle büyüme yavaşlamış, bu yıl aynı zamanda Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere jeopolitik riskler ve emtia fiyatları tarihin zirvelerine tırmanmıştır. Bu süreçte oluşan enflasyonist dalga başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere dünya geneline yayılan bir finansal sıkılaşmayı beraberinde getirmiş, iktisadi faaliyette yavaşlama beklentilerini de artırmıştır. 2020-2023 döneminde dünya ekonomisi zorlu koşullara rağmen ^ ? 38 Numaralı Dokümanın Sonu ? ^ Görevli Stenograf: ŞEYMA ERCANLI Görevli Uzman Stenograf: ÖZLEM ŞENCAN GÖNÜLTAŞ 15.11.2024 14:55 kümülatif olarak yüzde 10,7 oranında büyüme kaydetmiş, dünyayla kıyaslandığında Türkiye ekonomisi bu zorlu koşulların üstesinden gelerek, daha etkileyici bir büyüme performansı sergileyerek kümülatif olarak yüzde 25,9 oranında büyümüştür. Ortalama yıllık büyüme açısından değerlendirildiğinde dünya ekonomisi bu süreçte yüzde 2,6 oranında büyürken Türkiye ekonomisi yüzde 5,9 oranında büyümeyle dünya ortalamasının 2 katından daha fazla büyümeyi başarmıştır. Bu sonuçlar Türkiye'nin ekonomik gücünü ve dirençli yapısını açıkça ortaya koymaktadır.

Para ve maliye politikaları arasındaki güçlü eş güdümü sağlayan, şeffaf ve öngörülebilir politika adımlarımızın olumlu etkileriyle 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla başlayan dezenflasyon sürecinin devamında enflasyon oranının program döneminde tek haneli seviyelere indirilerek bu seviyelerde istikrar kazanmasını sağlamak en önemli önceliğimizdir. 2024 yılı genelinde enflasyon beklentilerinde iyileşme hâkim olmuştur. TÜFE yıllık artış hızı, 2024 yılı Mayıs ayı itibarıyla yüzde 75,5'le zirve noktasını görmüş ve haziran ayı itibarıyla dezenflasyon süreci başlamış, bu tarihten itibaren 26,9 puan düşen TÜFE yıllık artış oranı ekim ayı itibarıyla yüzde 48,6 olarak kaydedilmiştir. Önümüzdeki dönemde para, maliye ve gelirler politikalarının eş güdüm içerisinde uygulanması, sıkı para politikasıyla, seçici kredi uygulamalarının desteğiyle iç talepte dengelenme sağlanırken, üretim, rekabet ve verimlilik artışlarıyla tüketici fiyatlarında yıllık artış hızının 2026 yılında tek haneye düşürülmesi hedeflenmektedir; Merkez Bankası ise son açıklamasında hedefi yüzde 12 olarak revize etmiştir.

Hükûmetlerimiz döneminde bir taraftan mali disipline kararlılıkla devam edilirken diğer taraftan da bütçe faiz bütçesi olmaktan çıkarılarak hizmet bütçesi hâline getirilmiştir. 2002 yılında millî gelire oranla yüzde 14,3 olan faiz giderlerini oldukça düşük seviyelere indirdik; nitekim, 2025 yılı bütçesinde faiz giderlerinin yüzde 3,1 seviyesinde olması da öngörülmektedir. Ayrıca, 2024 yılı sonu bütçe açığının millî gelire oranının ise yüzde 4,9 olacağı öngörülmüştür.

Türkiye ekonomisi, güçlü yapısını sadece yatırımla, istihdamla, ihracatla ve büyümeyle değil, aynı zamanda finansal yapısının sağlamlığıyla da korumaktadır. 2025 yılı merkezî yönetim bütçesi, sürdürülebilir büyümenin sağlanması için kademeli olarak enflasyonun tek haneli seviyelere düşürülmesi, mali disiplinin ekonomide güven ve istikrarı artıran bir çıpa olarak korunması ve güçlendirilmesi, vergilemede etkinliğin ve adaletin artırılması, gelirin adil bir şekilde dağıtılması, maliye politikasının sürdürülebilirliğinin gözetilmesi ve kamu maliyesi alanında elde edilen kazanımların gelecek dönemde de korunması başta olmak üzere yukarıda sayılan hedeflerin gerçekleştirilmesi amacını taşımaktadır.

Vergi politikalarına bakıldığında, vergi adaleti konusunda temel yaklaşım, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması ve vergilendirilmemiş kazançların kayıt altına alınmasıdır. Vergide adaletin güçlendirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması hedefi On İkinci Kalkınma Planı'yla 2024-2026, 2025-2027 dönemlerine ilişkin orta vadeli programlarda tedbir ve politikalar arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, vergilemede etkinlik ve adaleti arttıracak, bütçe gelirleri içerisindeki dolaylı vergilerin payını azaltacak, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacak, vergiye uyum maliyetlerini azaltarak gönüllü uyumu destekleyecek çalışmalar yürütülmektedir.

2022 yılı Ocak ayı itibarıyla asgari ücret vergi dışı tutulmaya başlandı, bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaya başladı; bu kapsamda 2025 yılında 810,4 milyar lira vergi istisnası öngörülmekte.

Doğrudan vergilerin payının artırılması amacıyla bazı düzenlemeler yapıldı. Özellikle kurumlar vergisi mükelleflerine yönelik yapılan bazı düzenlemeler şöyledir: Kurumlar vergisi oranı 5 puan artırıldı, banka ve finans kurumları ile yap-işlet-devret ve KÖİ modeli kapsamında elde edilen ^ ? 39 Numaralı Dokümanın Sonu ? ^ Görevli Stenograf: ADEM ÇİÇEK Görevli Uzman Stenograf: FİGEN PARLAKYİĞİT 15.11.2024 15:00 kazançların yüzde 30 oranında vergilendirilmesi sağlandı, kurumlar vergisinde bazı indirim ve istisnalar kaldırıldı veya sınırlandırıldı ve şirketlerin taşınmaz satış kazancı istisnası kaldırıldı, şirketlerin yatırım fonlarından elde ettikleri kazançlara uygulanan kurumlar vergisi istisnası kaldırıldı. TL mevduat ve katılım hesaplarından elde edilen faiz ve kâr payları, fonlardan elde edilen gelirler, özel kesim tahvillerinden elde edilen gelirler ile bazı menkul kıymet gelirlerine vergi kesinti oranları artırıldı, kur korumalı mevduat ve katıma hesaplarından elde edilen gelirlere uygulanan kurumlar vergisi istisnası kaldırıldı; kur korumalı mevduat ve katılma hesaplarından elde edilen faiz ve kâr paylarına sıfır olarak uygulanan vergi kesintisi oranı vadelere göre yüzde 5 ve yüzde 7,5 olarak yeniden belirlendi. Yatırım fon ve ortakların hâlihazırda var olan kazanç istisnası gayrimenkullerden elde edilen kazançların yüzde 50'sinin kâr payı olarak ortaklara dağıtılması şartına bağlandı. Serbest bölgelerde üretilen ürünlerden elde edilen kazançlara uygulanan kurumlar vergisi istisnası ihracat gelirleriyle sınırlandırıldı, asgari kurumlar vergisi getirildi. Böylelikle mali disiplin politikası gereği vergi gelirlerini artırırken doğrudan vergilerin payı artırılarak vergi adaletinde iyileştirmeler yapıldığı görülmektedir.

Bütçe ödenekleri orta vadeli programda yer alan makroekonomik göstergeler, politika ve öncelikler, tedbir hedefleri, idarelerin geçmiş yıllar harcama eğilimleri, yürüttükleri önemli faaliyet, proje ve ihtiyaçlar dikkate alınarak belirlenmiş; bütçe gelir tahminlerinin ise orta vadeli programda belirlenen gelir politikası hedef ve öncelikleri ile makroekonomik göstergeler, geçmiş yıl gelir tahsilatları, gelir politikalarının bütçe gelirlerine etkileri, ulusal ve uluslararası piyasalardaki gelişmeler göz önünde bulundurularak oluşturulduğu görülmüştür.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi gelir ve gider tahminleri yapılırken gayrisafi yurt içi hasılanın reel olarak yüzde 4 büyüyeceği, yıl sonu TÜFE'nin yüzde 17,5 olacağı, ihracatın 279,6 milyar dolar olacağı, ithalatın 369 milyar dolar olacağı var sayılmış ve bütçe uygulaması sırasında ortaya çıkacak acil ve öncelikli hizmetlerin yürütülmesi amacıyla yeterli düzeyde yedek ödenek konulması da öngörülmüştür.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamında 227 kamu idaresinin bütçesi bulunmakta ve 2025 yılı bütçe teklifine ilişkin bazı rakamları da vermek istiyorum: 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağı ve Hazine ve Maliye Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin 6 trilyon 599 milyar TL olarak olacağı öngörülmektedir. 2025 yılında bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceği beklenmekte. Deprem nedeniyle bütçe açıklarında yaşanan artış sonrasında bütçe açığının yeniden Hükûmetlerimiz dönemindeki ortalama seviyesine yaklaştığı da görülmektedir. Bütçeden 2023 yılında depremlerin yol açtığı hasarların bertaraf edilmesi amacıyla 960 milyar TL harcama gerçekleştirilmiş, 2024 yılında ise 1 trilyon 28 milyar TL tutarında deprem harcaması yapılmıştır.

2025 yılı bütçesinde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için toplam 584 milyar TL kaynak ayrılmaktadır. Devletimizin tüm yetkilileri ve kurumları deprem bölgesindeki hayatın süratle normale dönmesi için çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam etmektedir. Bu arada, Malatya'da ve ardından Rize'de meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi de iletmek istiyorum.

Deprem bölgesine yapılan konut sayılarına baktığımızda da şu ana kadar toplam 358 bin 136 ev ve iş yerinin ihalesi gerçekleştirilmiş, 2024 yılı sonuna kadar 202 bin ev ve iş yeri tamamlanarak teslim edilecek; 2025 yılı sonuna kadar 453 bin ev ve iş yeri tamamlanarak teslim edilecektir.

Maliye Bakanlığımızın bütçe gelirlerinin alt kalemlerine baktığımızda gelir vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, ^ ? 40 Numaralı Dokümanın Sonu ? ^ Görevli Stenograf: GÜLŞAH TOMURCUK ÖZOĞLU Görevli Uzman Stenograf: FİGEN PARLAKYİĞİT 15.11.2024 15:05 katma değer vergisi 3 trilyon 599 milyar lira, özel tüketim vergisi 2 trilyon 121 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 652 milyar lira, vergi dışı gelirlerin ise 1 trilyon 662 milyar lira olduğu görülmektedir.

Değerli milletvekilleri, kalkınmanın en önemli unsurlarından olan eğitimi 2002 yılından beri bütçelerimizde en öncelikli alan olarak gördük ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan yatırımlar yıllar içerisinde katlanarak artmıştır. Bütçe teklifimizle eğitim bütçemizi 2025 yılında 2 trilyon 181 milyar liraya yükselttik; böylece merkezî yönetim bütçesinden 2002'de yalnızca yüzde 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2025 yılında yüzde 14,8 oranıyla en büyük pay ayrılmaktadır. Ayrıca, Millî Eğitim Bakanlığımızın yatırım bütçesi 2024 yılı ödeneğine göre yüzde 41,2 artarak 100 milyar liradan 142 milyar liraya çıkarılmıştır.

Hükûmetlerimiz döneminde en fazla önem verdiğimiz konulardan biri sağlık hizmetlerimizdir. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezî yönetim bütçesine sağlık hizmetleri için 2025 yılında 1 trilyon 106 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanında kamu kaynaklarının ayrılan toplam tutar 2 trilyon 435 milyar liraya ulaşmaktadır.

Sağlık hizmetlerinde insan gücü sayımız; 257 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 379 bin iken 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 872 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 1 milyon 448 bine çıkmıştır. Yine, 2002 yılında 91.949 olan toplam hekim sayımız 2023 yılı Ekim ayında 221.649'a, diş hekimi sayımız 48.836'ya, ebe ve hemşire sayımız 326.486'ya yükselmiştir.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Türkiye ekonomisi güçlü yapısını sadece yatırımla, istihdamla, ihracatla ve büyümeyle değil aynı zamanda finansal yapının sağlamlığıyla da korumaktadır. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız. Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerden biri olarak sosyal yardım bütçesini 2025 yılında 657,9 milyar liraya çıkarıyoruz.

Vatandaşlarımızın refahını artırmaya yönelik bütçeden sağladığımız diğer sosyal amaçlı kaynakları da kısaca paylaşmak istiyorum: Vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2025 yılı bütçesinde 472 milyar lira kaynak ayrılmaktadır. 2024 yılında elektrik ve doğal gazda mesken aboneleri için yaklaşık yüzde 60 oranında sübvansiyon uygulanmıştır. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayımlanan verilere göre 2024 yılının ilk altı aylık döneminde Avrupa ülkeleri arasında hane halkına en ucuz elektrik ve doğal gaz sağlayan ülke Türkiye olmuştur.

Değerli milletvekilleri, 2025 yılında bütçemizde tarıma ayrılan kaynak 705,6 milyar liraya çıkarılmakta, bu kapsamda tarımsal destek programları için 135 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için bir önceki yıla göre yüzde 64 artışla 166,3 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 204,6 milyar lira kaynak ayrılmaktadır.

Ulaşım alanında yapılan çalışmalar neticesinde, 2003 yılı itibarıyla 10.948 kilometre demir yolu hat uzunluğumuz, 2024 yılı Eylül sonu itibarıyla 2.250 kilometresi hızlı hat olmak üzere toplam 13.919 kilometreye; 2.505 kilometre sinyalli hat uzunluğumuz yüzde 221 artışla 8.046 kilometreye, 2.122 kilometre elektrikli hat uzunluğumuz yüzde 243 artışla 7.274 kilometreye yükseltilmiştir.

Reel kesim destekleri için bütçemizden 561 milyar lira ödenek ayrılmakta, bu kapsamda ^ ? 41 Numaralı Dokümanın Sonu ? ^ Görevli Stenograf: SEYİT SAAT Görevli Uzman Stenograf: FİGEN PARLAKYİĞİT 15.11.2024 15:10 Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim ödemeleri için 222,8 milyar lira, tarımsal kredilere sübvansiyon desteği olarak 160 milyar lira, Halk Bankası esnaf kredileri sübvansiyon desteği için 60 milyar lira, mesleki eğitim kapsamında ödenen devlet katkısı için 29,6 milyar lira, ihracat başta olmak üzere diğer reel sektör destekleri için 56,9 milyar lira kaynak ayrılmaktadır. CDS risk prim oranımız, Türkiye'nin risk primi mayıs ayında 700 baz puanın üzerindeyken bugün 260 baz puanın altına inmiştir; bu düşüş Türkiye'yi benzer ülkelere göre daha iyi bir konuma getirmiş, ayrıca dış borçlanma maliyetleri de önemli ölçüde düşmektedir.

İş gücüne katılım oranı yüzde 54,3'e çıkarken işsizlik oranı yüzde 8,6 olarak gerçekleşmiştir.

Turist sayısı ve elde edilen turizm gelirlerine baktığımızda; 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 49 milyon 181 bin ziyaretçi gelmiş, 46,9 milyar dolar turizm geliri sağlanmıştır ve 2024 yılı sonu itibarıyla 61 milyon ziyaretçi, 60 milyar dolar turizm geliri gerçekleşmesi de öngörülmektedir.

Kapanan ve açılan iş yeri sayısına baktığımızda; 2020 başından itibaren 584 bin 571 şirket kurulmuş ve 106 bin 636 şirket terkin edilmiştir. 2024 yılına baktığımızda Ekim ayı itibarıyla 95.367 şirket kurulmuş, 21.656 şirket terkin edilmiştir.

2002 yılında yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken proje sayımız 16 kat artarak binin üzerine çıkmıştır. Savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynakların da katkısıyla savunma sanayi yerlilik oranı yüzde 80'i aşmıştır. 2023 yılı sonu itibarıyla, savunma sanayi firmalarımızın tüm savunma ve havacılık satışlarını içeren ve sektörün büyüklüğünü gösteren toplam savunma ve havacılık sektör cirosu 15,1 milyar dolara ulaşmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Altınsoy, buyurun.

HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Geçmişte yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatımız 2023 yılında 22 katın üzerinde büyüyerek 5,54 milyar dolara ulaşmış, 2024 yıl sonu itibarıyla 6,6 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.

Yine ihracat rakamlarımıza baktığımızda; 2024 yılı ihracatımız bakımından dış talep koşulları ve küresel ticarette daha müspet bir tablonun görüldüğü bir yıl olmuştur. Bu yıl Ekim ayında son on iki aylık toplamlara göre ihracatımız 262,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, ithalatımız ise 2024 Ekim ayı itibarıyla yıllıklandırılmış bazda 340 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye Yüzyılı vizyonumuz minvalinde, yüksek büyüme politikalarımız kapsamında muasır medeniyet seviyesine ulaşmak, milletimizin refahını artırmak adına öncelikle bütçemizin hazırlanmasında emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ve Bakan Yardımcılarımıza, Strateji Bütçe Başkanlığımız olmak üzere, bütçe teklifinin oluşturulmasına katkı veren tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza, STK ve meslek odalarına sunacakları katkılar için Komisyonumuzun değerli üyelerine ve milletvekili arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Sayın Bakanım, Mali Müşavir olarak mali müşavir meslek mensuplarımızın yeşil pasaport alma talebimize desteğinizi bekliyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin ülkemize ve aziz milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.