İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli basın mensupları; ben de DEVA Partisi adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın bütçesinin şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, emek veren tüm kadroyu da şimdiden tebrik ediyorum.

Değerli Başkanım, Hazine ve Maliye Bakanlığı deyince, hepimizin aklına öncelikle bir güven gelmesi gerekiyor, güvenin oluşması için de bazı şartların sürdürülebilir olması lazım. Güven, konuşunca doğruyu söylemekle, söz verince tutmakla, emanete gözü gibi bakmakla ve eğer devlet hazinesini yönetiyorsanız orada da daima adaletle hareket etmekle oluşur ve bu güvenin oluşmasını sağlayacak olan da ehliyetli, liyakatli kadrolardır. İstişareye açık olan, şeffaf bir yönetim sergileyen, her zaman hesap vermeye hazır olan bir yönetim anlayışıyla güven tesis edilir ve bu güvenle birlikte Türkiye'nin ekonomisi de kalıcı, istihdama yönelik, üretime yönelik hamleler yapabilir.

Sayın Bakanın hakkını verelim. Görevi teslim alırken sağlam bir öz eleştiri yaptı geçmiş muhasebesini yaparken. "Rasyonel politikalara döneceğiz." diyerek, belirli bir süreden sonra Türkiye'nin sağlıklı yönetilmediğini, ekonomide rasyonel politikaların dışında, akıldan, bilimden yoksun ekonomi politikalarının yürüdüğünü ve ülkenin de özellikle 2023 Mayısına geldiğimizde ekonomide tam bir uçurumun kenarına geldiğini itiraf etmişti. Bu öz eleştiri nedeniyle biz DEVA Partisi olarak kendisine belirli bir kredi açtık ve dedik ki: Bakanım bu söylediklerini bakalım uygulayabilecek mi? Ama üzülerek ifade ediyorum ki geldiğimiz nokta itibarıyla, Sayın Bakan para piyasasındaki sıkılaştırmanın ötesinde yapısal reformlara yönelik en ufak bir adım atamadı ve bu adımları da atamayınca söylediklerinin hiçbirini gerçekleştirebilme imkânı olmadı. Orta vadeli programda, yıl sonu enflasyon tahminlerinde sürekli olarak yenilenen, güncellenen rakamlarla karşımıza çıktı. Bunun temel sebeplerinden biri şu: Sayın Bakan bir öz eleştiri yaparak yola başladı ve onunla kendisine bir kredi açtığımızı ifade etmiştik ancak görünen o ki TÜİK Başkanı Sayın Erhan Çetinkaya da burada, kendisi sağlam bir öz eleştiri yapmadı görevi teslim alırken. Güven ruh gibidir, çıktığı bedene asla dönmez arkadaşlar, özellikle ekonomide.

Ekonomi yönetiminde artık ülkenin bu mevcut TÜİK'in rakamlarına güveni hiç kalmadı. Çarşıya pazara çıktığınız zaman gerçek enflasyon verileriyle karşılaşıyorsunuz. Ben, TÜİK Başkanımızı, burada Ankara Milletvekili olarak şurada, Altındağ'daki Ulus haline davet ediyorum. Keçiören'deki Mecidiye pazarına veyahut da Etlik'teki Osmanlı pazarına bir gelsin, görsün gerçek fiyatları. Gerçek fiyatlarla bir karşılaşsın ki memurumuz, emeklimiz, dar gelirlimiz gerçek rakamlar üzerinden emekli maaşını ve alnının terinin karşılığı olan maaşını alabilsin. Dolayısıyla, buradan güçlü bir şekilde TÜİK Başkanını bir tövbeye davet ediyoruz çünkü kendisinin vermiş olduğu rakamlar Bakanlığı da yanıltıyor, ülkeyi de yanıltıyor. O yüzden, yeniden bir tövbeyle... Biz geçmişte yapmış olduğunuz hataları size, emin olun, ciro etmeyeceğiz ve onun hesabını da sormayacağız ama hiç olmazsa, bundan sonraki süreç içerisinde önümüzü sağlam görelim. Gerçek veriler üzerinden, makyajlı verilerden arındırılmış enflasyon üzerinden çalışanlarımız hiç olmazsa karşılığını alabilsinler istiyoruz.

Özellikle, yine, Hazine ve Maliye Bakanlığının teşkilatının büyük bir çoğunluğu burada. Kırılgan dönemlerde haciz işlemlerini de çok dikkatli yapmak durumundayız. Vergi ve SGK borçlarının tahsilinde şirket sahiplerinin bilgisi olmadan tüm gayrimenkullerine ve banka hesaplarına elektronik haciz getirilerek tahsil edilmesi doğru bir uygulama değil arkadaşlar, önce bilgilendirme şart. Bilgilendirin, eğer gerçek anlamda ödemeden imtina ediyorsa o takdirde dilediğiniz gibi elektronik haciz işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Tüm banka hesaplarının birden haczedilmesi doğru bir yaklaşım değil. 6183 sayılı Kanun'da da otuz altı aya kadar tecil imkânları var. Bu piyasanın kırılgan olduğunu biliyoruz. Piyasayı yeniden işler hâle getirmek hem sanayicinin elinde hem de mutlak surette kamu otoritesini kullananların karşılıklı anlayışıyla mümkün olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)