İSKENDER BAYHAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Her zamanki gibi önce basın emekçilerini ve bütün salonu selamlıyorum.

2025 bütçeniz iktidar yıllarınızın en zalim sömürü bütçesi olmuş Sayın Bakan. "Emeğiyle, alın teriyle geçinenlere daha da beter olacak." diyorsunuz. Lafa gelince "Hazine halkın, Maliye halkın." diyorsunuz ama asgari ücreti artırmaya, işçilere, emekliye, kamu emekçilerine, dul ve yetimlere yani büyük insanlığa gelince "Aman, enflasyon azar, kaynak yok." diyorsunuz. Emekçilerin kuş kadar kalmış ücretlerinden topladıklarınızı "faiz, borç ödemesi, teşvik, muafiyet" adı altında yerli ve yabancı büyük sermayenin kasalarını doldurmak için altın tepside sunuyorsunuz. Onlara gelince diliniz açılıyor ve şöyle diyorsunuz: "Dünyanın en cömert teşviklerini veriyoruz." diye, onları onurlandırıyorsunuz. Sayın Bakan, siz finans-kapitalin, mali oligarşinin ve yerli iş birlikçilerinin şimşeğisiniz; onların çıkarları için bu ülkenin işçilerini, emekçilerini, gençlerini, küçük esnafını, üreticisini ve zanaatkârlarını çarpıyorsunuz. Başta büyüme olmak üzere, bütün hedefleriniz ucuz emek sömürüsü, ülkenin kaynaklarının yüksek kâr ve rant hırsıyla yağmalanması için parlıyor; Nebati'nin gözlerindeki ışıltı bu açıdan bütçenizde yaşıyor. Sizi en çok IMF övüyor, Dünya Bankası övüyor, uluslararası sömürücü, yağmacı bir avuç sermaye zevatı sizi çok seviyor, yere göğe sığdıramıyor.

Sayın Bakan, sizin bütçeniz, OVP'niz, ekonomi düzeniniz "at, arpa, kuş" mantığıyla işliyor. Ne yazık ki büyük, güçlü, kuvvetli bir at için bütün arpayı ata veriyorsunuz "Kuşlar da onun hazmedemediği kadarıyla yiyip de attığı pisliklerin arasından payına düşeni alıp beslensin." diyorsunuz. Bütün kaynakları yerli ve yabancı finans-kapitale, mali oligarşiye ve onların iş birlikçilerinin kasalarına akıtıp "İşçiler, emekçiler de onlardan artakalanla yetinsin, açlıktan ölümle pençeleşsinler." diyorsunuz ama bu kuşlar ebabil kuşları Sayın Bakan; sizi ve düzeninizi her geçen gün daha fazla taşlıyorlar, taşlayacaklar. Bakanlığınızın kapısında, Tandoğan Meydanı'nda grev ve direniş alanlarında "Mehmet Şimşek istifa" diye sesler yükseliyor. 100 bin işçinin Ankara buluşmasında en çok atılan slogan neydi, biliyor musunuz Sayın Bakan? "Mehmet Şimşek şaşırma, sabrımızı taşırma, hükûmet istifa!" sloganlarıydı.

Size şunu hatırlatmak: istiyorum Sayın Bakan: Bu ülkede Özal iktidarları nasıl bitti, nasıl sonları geldi, biliyor musunuz? "Çankaya'nın şişmanı, işçi düşmanı" sloganlarıyla gitti Özal iktidarları. Çiller iktidarı "Bacı bacı dedin, hakkımızı yedin." diye gitti. Sizin iktidarınızın önünü açan DSP-ANAP-MHP koalisyonu yıllarında o iktidar nasıl çöktü, biliyor musunuz Sayın Bakan? "Kurt, kuş, arı, kahrolsun IMF iktidarı." sloganlarıyla çöktü. "Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar." demişler; işçilerin, emekçilerin kıyametinin sesleri dipten geliyor Sayın Bakan. Sık sık "Gücümü, desteğimi ondan alıyorum." dediğiniz saraydaki tek adam yönetiminin çıraklık, kalfalık, ustalık, büyük ustalık dönemleri geride kaldı. Önümüzdeki dönem sizin fil döneminiz, kıyamet yıllarınız olacak. Bunun için, bütün işçi ve emekçileri, daha çok birleşerek, daha güçlü mücadele ederek bu bütçeyi OVP'yle birlikte çöp atmaya çağırıyoruz.

Ekonominin başına tekrar geldiğinizde resmî enflasyon, enflasyon yüzde 38'di, bugün "Bir buçuk yıldır dezenflasyon programı izliyoruz." diyorsunuz, 2 katına çıkardınız. Bu ülkenin işçi ve emekçileri artık enflasyonun kaynağının ücretler olmadığını biliyor, kendilerini sömürenlerin her şartta ve koşulda yüksek kâr ve rant elde etme hırslarının olduğunu yaşayarak öğreniyorlar. Emperyalist tekellere şikâyet ettiğiniz yerli halkı ikna edemiyorsunuz Sayın Bakan.

Enflasyonu gerçekten düşürmek istiyorsanız sömürücülerin azgın kâr ve rant hırsını dizginleyeceksiniz. Zorunlu tüketim maddelerine yapılan zamları durdurun. En düşük ücreti yoksulluk sınırını esas alarak belirleyin. Enflasyonu durdurmak için vergide adaleti sağlayın ve yoksulluk sınırının altındaki ücretlerden vergi almayın. 5 milyon dolar ve üzerinde serveti olanlardan vergi dilimlerine paralel olarak servet vergisi alın ve lüks tüketimi vergilendirin.

Sayın Bakan, bu ülkenin en zengin 100 burjuvasının ve bankalarda milyon, milyar dolarları olan büyük zenginlerin toplam serveti 500 milyar doları geçiyor. Alın size kaynak. Ölü ve asalak sermaye birikimi duruyor orada, alın onu memleket ve halk için kullanın. Bir kere de gözü doymaz sömürücülerden alın da bu ülkenin emekçilerine verin, belki cennete gitmenize faydası olur Sayın Bakan. Yok, eğer siz "İşçi ve emekçilerin ümüğünü sıkmaya devam edeceğiz." diyorsanız, o vakit Bakanlığınızın ismini değiştirin, sömürücülerin servet ve mali işlerini düzenleme bakanlığı yapın; iktidarınıza ve size yakışan budur Sayın Bakan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)