KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli bürokratlar; hepiniz hoş geldiniz.

Bugün burada bütçenin amiral gemisi niteliğindeki bir Bakanlığın bütçesini görüşmek üzere bir araya geldik. Bütçenin geneline baktığımızda, 2025 bütçesinde daha az sosyal harcama ve daha çok verginin planlandığını görüyoruz. Bu hâliyle görüşeceğimiz bütçe, gelir bölüşümünü iyileştirmek bir yana daha da bozma tehlikesini beraberinde getiriyor.

Vergi ne için alınır? Halka hizmet götürmek; halkın refahını yükseltecek yatırımları, harcamaları yapmak için alınır ama siz ne için vergi alıyorsunuz? Çocuklar yatağa aç girerken yandaşların vergi borçlarını silmek için; ballı ihaleler ile üçerli beşerli maaşlar için alıyorsunuz.

Biz burada bütçe üzerine konuşurken salt rakamsal devlet harcamalarını değil, milyonlarca vatandaşımızın refahını ve geleceğini uzun uzadıya konuşup tartışmalı, bütçeyi buna göre şekillendirmeliyiz diyoruz ancak ne yazık ki bizim vatandaşın kasasını şeffaf bir şekilde masaya yatırmamıza imkân tanıyacak verileri devlet kurumu olan TÜİK şeffaf bir şekilde paylaşmıyor. TÜİK verilerine olan güven günden güne azalıyor. TÜİK'e göre ekim ayında aylık enflasyon yüzde 2,88; yıllık enflasyon ise 48,58. ENAG'a göre ekimde aylık enflasyon yüzde 5,57; yıllık enflasyon 89,77 oldu. TÜİK ve ENAG arasındaki fark 2 kat ve siz bu 2 kat farkı bize bir şekilde izah edemiyorsunuz. "Bizim siyasi büyüğümüz Recep Tayyip Erdoğan'dır, biz onun politikalarını destekliyoruz." diyen İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç'in açıkladığı enflasyon bile yüzde 59 olmuş. Ve daha vahimi şu ki: Siz bu makyajlı TÜİK rakamlarıyla asgari ücreti belirlemek istiyorsunuz ve bundan hiç vicdanınız sızlamıyor.

Değerli milletvekilleri, bugün ülkemizin en önemli sorunlarından biri enflasyondur. İktidar her ne kadar halkın esas gündemini değiştirme niyetiyle hukuk dışı kayyum atamalarından medet umsa da sokağın temel derdi yoksulluk ve yokluk. Halkımızın alım gücü hızla düşüyor, vatandaşlarımız en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. Çocuklar okula aç gidiyor, yatağa aç giriyor. Resmî gıda enflasyonu 45,3 iken dar gelirlinin gıda enflasyonu 86,3; ev ve iş yerlerine yapılacak kira zammı oranıysa yüzde 62,02 oldu. Dar gelirliler, emekliler, emekçiler, öğrenciler ellerindeki, avuçlarındaki üç kuruşla kira mı verecekler, gıda mı alacaklar; ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Özellikle, asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca vatandaşımız kazandıkları maaşın yarısından fazlasını gıda harcamalarına ayırmak zorunda kalıyor.

Sayın Bakan, bu sürdürülemez duruma karşı bir önlem almış gibi durmuyorsunuz bütçeye baktığımızda ne yazık ki. KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 65 ve 2025 yılında da neredeyse yüzde 70'lere dayanacak. Oysa, gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 50'nin altında oluyor. Dolaylı vergilerin ağırlıklı olması dar gelirli vatandaşlarımızı çok daha fazla etkiliyor. Adil bir vergi sistemi inşa etmediğimiz sürece gelir dağılımındaki eşitsizlikleri de daha derinleştirmiş olacağız. Konu vatandaş olunca vergi toplamakta, alınan vergilerin oranlarını artırmakta, bir alınan vergiyi 2 kez almakta çok mahirsiniz ancak daha mahir olduğunuz bir konu varsa o da yandaşların vergi borçlarını silmek.

Sayın Bakan, kısacası, bu hâliyle önümüze getirdiğiniz bu bütçe halkın yararına olmadığı gibi halkın sofrasındaki bir kuru ekmeğe dahi göz koyan bir anlayışı güçlendiriyor. Bu bütçeyle bütün vatandaşlarımıza Allah yardım etsin diyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.