KOMİSYON KONUŞMASI

SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Bakanlık bürokratları; gün boyunca genel politikalarla ilgili yeterince övgü de yergi de yapıldı, dolayısıyla aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum.

BDDK'nin dikkatine sunmak istediğim bir konu var. Binlerce mağduru olan bir konu, size de bolca şikâyet geliyordur bununla ilgili zaten. Ben, kendi seçim bölgem Tekirdağ'da yaşananlardan bir tanesini örnek olarak anlatayım, oradan herhâlde bürokratlarınız genellerler.

Şimdi, Tekirdağ Hayrabolu'da 70 yaşlarında bir insan düşünün, sağlık problemleri var; yaşı ve sağlık problemlerini özellikle vurguluyorum çünkü biliyorsunuz bu durumdaki insanlar herhangi bir satış işlemi için tapuya bile gitseler onlardan bir sağlık raporu öncelikle isteniyor. Bankasının mobil bankacılık uygulamasına 1 Eylül 2024 günü -maaş gününde- giriyor. Akbanktan emekli, zaten kendisi de o bankadan emekli, o bankanın çalışanı ve gördüğü şey, maaşı yatmış mı, yatmamış mı, onu kontrol edecek; o gün yani maaşı tamamıyla çekilmiş. Telefon dolandırıcılığı değil bu, başka bir şey anlatıyorum. Maaşı tamamıyla çekilmiş, o güne kadar o hesapta olan bütün birikimi tamamen çekilmiş KMH son limitine kadar çekinmiş. Dolayısıyla müşteri hizmetlerini arıyor ne olduğunu sormak için panikle. Deniyor ki: "Hesaplarınız arasında bir virman yapılmış." Babaeski şubesinde açılan ikinci bir hesaptan söz ediliyor ama öyle bir hesap hiç açtırmamış, öyle bir hesabı yok. Babaeski şubesine gidiyor bunun üzerine, bütün paranın -şahıs ismi veriliyor- bir şahsa aktarıldığı söyleniyor. "İşte, biz bir şey yapamayız." vesaire, o şekilde gönderiliyor.

Bu arada başka bir şey daha oluyor aslında, o ikinci hesap üzerinden paranın aktarıldığı gün bir de kredi çekiliyor yine bu emekli vatandaşımız adına ve banka -çok enteresan- şubeye gittiğinde bu bilgiyi kendisine vermiyor. Yani, ikinci kez, tekrar müşteri hizmetlerini hesaplarını kapattırmak için aradığında bu bilgiyi de müşteri hizmetlerinden öğreniyor. Kredi de aynı kişiye aktarılmış, hayatında hiç adını bilmediği, duymadığı aynı kişiye aktarılmış görünüyor. Öyle bir kredi ki bu, bu arada, yani ödeme planındaki tek bir taksiti bu vatandaşımızın toplam gelirinin neredeyse 1,5-2 katı yani böyle bir kredi verme yöntemi yok zaten. Yani her şeyi geçin, sadece bu sistem bile yani kredinin bu şekilde verilmiş olması bile makul şüphe doğurmaya yeter görünüyor. Bir başka makul şüphe doğuran durum da mağdurların neredeyse tamamının aynı bankanın yani Akbankın müşterisi olması.

Bunla ilgili CİMER'e de yapılmış çok sayıda başvuru var. Benim anlattığım olayın başvurusu 4 Eylül 2024 tarihli. Hukuki süreç zaten işliyor ama ne beklersiniz bir hukuk devletinde bununla ilgili? Hukuki süreç sona ermeden bankanın bu kişilerden, mağdur olan, zaten dolandırılan ve bankanın güvenlik zafiyetinden dolayı dolandırılan bu kişilerden tahsilat yapmamasını beklersiniz ama banka öyle yapmıyor, çekilen bütün krediyi faiziyle -taksitler doğrultusunda tabii- tahsil etmek istiyor. Neyse, işte, çoluktan çocuktan bulunuyor, bütün ödeme yapılıyor bankaya. Bu durumda, dediğim gibi, binlerce insan var.

Şimdi, Türkiye'de yargı süreleri malum yani bunlar yaşlı başlı insanlar. Kim öle, kim kala o yargı süresi sonuçlanana kadar. Bütün birikimini kaybetmiş, geçinemez hâle gelmiş insanlardan söz ediyoruz. Peki, sizden ne istiyoruz? Aslında, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini gözetmeye mi dayandırır BDDK, denetleyici pozisyonuna mı dayandırır artık bilemiyoruz ama burada, bu tahsil edilen paraların banka tarafından mağdurlara geri ödenmesi sürecinde müdahil olunmasını bekliyoruz çünkü dediğim gibi yani hukuki süreci beklerse bu insanlar mümkün değil. Yani buna paralel yaşanan aile dramlarını hiç söylemiyorum bile.

Bir konu da -aslında söylendi- bütçe sunuşunun ağırlıklı olarak vergi gelirleri üzerine inşa edildiğini görünce vergilerin toplanmasında önemli rolü olan mali müşavirlerin talepleri var. Özetleyeyim: Özellikle mesleki faaliyette KDV'nin, Gelir Vergisi Kanunu'nda olduğu gibi tahsilat esasına bağlanmasını talep ediyorlar. Sözleşmelerindeki damga vergisinin kaldırılmasını talep ediyorlar. Birtakım kararları alırken Bakanlığın, uygulamada yük büyük oranda onlara düştüğü için meslek odalarıyla görüş alışverişinde bulunulmasını talep ediyorlar ve Vergi Kanunu'nun bu kadar sık değişmesinden muzdaripler, kanunları sadeleştirecek bir reform beklentileri var Sayın Bakan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)