TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Evet, peki, ben çok kısa cümleler kuracağım çünkü.

Öncelikle katkı sunan tüm katılımcılara çok teşekkür ediyorum. Buradan çıkacak araştırmalarda bir rapor oluşturulacak ve önümüze ışık tutacak.

Şimdi, az önceki tepkilerin yani bir anda cevap verme ihtiyacının arka cümlesinde üslup ve bilgilerdeki eksik ve hatalardan kaynaklandığını ifade etmem lazım. Neden? Şimdi, mesela, TÜİK'le ilgili söylendi, yıllık; süt izniyle ilgili söylendi, yarım gün. Daha yeni çıkardık bu torba kanunu. Şimdi, yarım gün çalışacak, tam ücret alacak, tam sigortalı gösterilecek. Şimdi, bu kuralı koyduğumuz andan itibaren bu hakkı kullanan bir kadın otomatikman zaten bu izni almamış olacak. Ama sizin cümlelerinizin bütününe bakıldığı zaman, bir raporu okuyan, söylenmez ve tutanağa girmezse, bu irade sanki süt iznini komple kaldırmış gibi algılar mı? Algılar.

Dolayısıyla hemen ifade... Mesela ebelerle ilgili kontrollerle ilgili, hemen, doktor olduğu için Hüsnüye Hanım cevap verme ihtiyacı hissetti çünkü bunu pratikte uygulayan biri, gerekçeleriyle ifade etti veya başka bir şey söyleyeyim yine, kreşlerle ilgili söylediniz. "Kreşleri iptal eden, şunları yapan devlet şiddete sebep veriyor. Devlet terörü..." Bu kelimeler size ait. Oysa yeni Bakanımız Sema Ramazanoğlu'nun bütçesini izledim ben bir iki hafta önce sonuna kadar. İki şeyi öne çıkarttı -birçok şey var tabii ki, birçok kalem var- 5 genel müdürlük, 32 daire başkanlığı ve onların 2 tanesinden biri kampanyalarla kreş sayısını arttırabilmek, ikincisi kız çocuklarının doğu ve güneydoğuyla alakalı, okul oranını, eğitim oranını arttırabilmek için gerekirse yurtlarla ilgili adımlar atabilmek vesaire. Sayılarını arttırabilirsiniz. Yani bir irade ve ben içindeyim, on iki yılı geçti iktidar, kuruculuktan bu yana görev yapan ve bu sorumluluğu onunla taşıyan bir isim, bir önceki KEFEK'te de mevcut kanuna imza atmış ki Candan Hanım'la birlikte ve çok da... Biz bunu hep dillendiririz, ortak akılla, hep birlikte imza attık diye ama bugün geldiğimiz noktada imza attığımız kanunun uygulamasıyla ilgili sorunlar yaşıyor muyuz? Yaşıyoruz. Bu Komisyonda, şiddetle ilgili Komisyonda, aile hâkimlerinin bizzat kendileri, savcıların bizzat kendileri her bir uygulamada "Mümkün değil, iş yükü var, şunlardan..." Ya, işte, bunlarla ilgili çözüme gidecek yapıyı bulmak lazım ama siz şu cümleyi kullandığınızdan itibaren "Devlet eliyle psikolojik şiddete doğru gidiyor." dediğinizde ortak zeminden hemen o şeyden dışına çıkılmış olunuyor bu sefer otomatikman ve kadın eve kapatılsın...

BAŞKAN - Tülay Hanım, toparlayalım lütfen.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - ...ya da işte, çalışan kadınlarla ilgili boşanmaları zorlaştırmak için bu Komisyonu kurma mantığını, bu Komisyon üyesi diğer siyasi partilerden -şu anda MHP ve CHP'den çok değerli milletvekillerimiz var- kabul ederler mi? Hayır. Biz kabul ediyor muyuz? Hayır. Niye? Yani verilerde tabii ki diplerdeyiz OECD ülkelerine göre ama siz direkt iradeyi boşanmaları zorlaştırmak için çünkü... Ya, kadın istihdamıyla ilgili 22'lerden 28'e, sonra iş gücüne katılımda, az önce Sayın Başkanın ifade ettiği tüm teşviklerle birlikte yüzde 32'lere kadar gitmiş bu teşvikleri veren 2006 genelgesini çıkartan, bunu devam ettiren, yeni düzenlemeler yapan... Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun, İş Kanunu, hatta Anayasa'daki pozitif ayrımcılık...

BAŞKAN - Tülay Hanım, toparlayalım lütfen.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - ...yani bütün bu yapılanlarla birlikte, bu masada, boşanmalarla ilgili, aile bütünlüğüyle ilgili, kadınla ilgili şunun özellikle tutanaklara geçmesini istiyorum: Hangi siyasi iradeden olursa olsun şu masada olan vekillerimizin her biri ama her biri kadın bireyin gücüne inanır, birey güçlü olursa toplumun gücüne, ailenin gücüne inanır. O yüzden, kadını eğitim anlamında da iş gücü anlamında da her anlamda da beslediğinizde, bu evde olabilir, hocam, hiç fark etmez, diğer anlamda... Çünkü orada olup çok...

BAŞKAN - Tülay Hanım, toparlayalım lütfen.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - O yüzden bu bilgileri tutanaklarda da düzelterek, ilave ederek gidiyor olmak çok değerliydi. Lütfen, bunu karşılıklı bir şey olarak da algılamamak lazım, bazen iş çığırından çıkıyor.

Teşekkür ediyorum.