| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c) Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d) Göç İdaresi Başkanlığı e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .11.2024 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan ve AKP'li vekiller, şimdi, burada, kadına yönelik şiddet mağduru kadınlar bugün burada sizin ettiğiniz laflara bakıp eğer tam da bugün karakollara yığılsa, deseler ki: "Bakan bize söyledi, ne haklarımız, ne güzelliklerimiz varmış, siz bana neler ettiniz?" diye gitseler, karakollarda hesap sorsalar, inanın bugün o karakollar başka hiçbir iş yapamaz hâle gelirdi. O kadar çok kadın var ki defalarca kez bu karakollardan geri gönderilen, aşağılanan, şiddete itilen, işte, AKP'li vekillerin önerdiği gibi uzlaştırılıp evlerinde öldürülen. Bakın, o karakollarda 6284 sayılı Kanun'dan haberi olmayan, yasayla ilgili yanlış bilgi veren, kadınları şikâyetten caydırmaya çalışan, bazen şikâyetini bile almayan, darp raporu almaya ya da sığınağa yönlendirmeyen, "İş çok." diye başka karakola yollayan, kadınları şiddet failiyle barıştırmaya çalışan, şiddet failine hak veren, hatta kadınlara şiddet uygulayan o kadar çok kolluk personeli var ki. Şimdi, bakın, bütün şikâyetlere rağmen soruşturma geçirmiyor bu personel ve bundan aldığı güçle keyfî davranışlarına devam ediyor, şiddet failleri de öldürmeye devam ediyor. Sayın Bakan, size soru önergeleriyle, verdiğimiz dosyalarla, gazete haberleriyle defalarca anlattık, sorduk, yanıt bekledik sizden, tek bir yanıt bile vermediniz bu somut meselelere ilişkin. Bize sadece cevap olarak "Şu kadar kolluk gücüne eğitim verdik." diyorsunuz. Buradan bir kere daha söylemek istiyorum: Bu eğitimlerinizin içeriği de boş Sayın Bakan, bomboş. Size çok somut ve aleni bir örnek getirdim. İstanbul'da Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği var, 2023 yılında, sadece on iki ayda toplam 4.760 kadın başvurmuş bu küçücük derneğe. Dernek Başkanı Adile Doğan anlatıyor "Neden kadınlar acaba onlara başvuruyor?" diye, kadınların kendilerine başvurma sebebini karakolda çözüm bulamamaları, evlerine gönderilmeleri olarak açıklıyor. Bir rapor açıklamışlar -inşallah okumuşsunuzdur- bir mahallenin aynı karakolunda seneler boyunca aynı geri göndermeler yaşanıyor, 2 tane örnek vereceğim size, son iki ayda sadece. Nurcan ayrıldığı erkek tarafından ısrarlı takibe maruz kaldığı için koruma kararı çıkartmak üzere karakola başvuruyor, kolluk diyor ki: "Savcılığa dilekçeyi kendin götür, biz alamayız, işimiz var." Kadını geri gönderiyorlar Sayın Bakan. Şiddet gören başka bir kadın resmî tatil gününde darp raporuyla karakola başvurup koruma istiyor, ona "Ya, sen boşanma aşamasında bile değilsin, hiçbir gerekçen yok." deyip yine şikâyetini almıyorlar. Kadınlar karakollarda gözetilmiyor ama Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği aylardır kolluk tarafından sürekli gözetleniyor Sayın Bakan. Derneğe gelen kadınlar polisler tarafından âdeta taciz ediliyor. Neden? Ben buradan size sormak istiyorum. İzmir'den de bir örnek vereyim. İzmir Büyükşehir Belediyesi işçisi Özge Polat işe giderken boşandığı kişi tarafından vurularak ağır yaralandı. Özge iş edinmiş haftada iki gün karakola gidip şikâyet ediyor, vurulmadan üç gün önce de gitmiş ve karakoldakiler "Ya, ne kadar çok geliyorsunuz. Siz kadınlar zaten bunu hak ediyorsunuz." diye konuşuyor. Bunu söyleyen polis hakkında da şikâyetçi olmak istiyor, koruyor polisler birbirini, tek bir şikâyet bile almıyorlar orada. Bunlar münferit değil. Neden kolluk eğitimlerini sahada bizzat kadınlarla çalışan hak örgütleriyle birlikte vermemekte ısrar ediyorsunuz, cevabını istiyoruz sizden. Niye görevini kötüye kullanan kollukla ilgili tek bir etkili işlem yapmıyorsunuz, burada duymak istiyoruz sizden. Kadın cinayeti oranını yüzde 0,7 olarak burada açıkladınız. Bakın, 2024'ün ilk on ayında 184 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Bunlara "Balkondan düştü." "İntihar etti." deyip cezasızlığı büyüttünüz. Aydınlatmak için adım dahi atmıyorsunuz. Bu cinayet ihtimallerinin üstü neden örtülüyor? Burada ihmal yok, apaçık bir kasıt var, neden kadınların canına kastediyorsunuz Sayın Bakan? Bu kasıt göçmen ve mülteci kadınları daha beter etkiliyor. Ayrımcılık, ön yargı yetmiyor, bir de "Eğer herhangi bir başvuru yaparsanız geri gönderme merkezine gönderir 'depor' ederim." diyorsunuz. Onlarca örnek var. Siz, kadınlara ve erkeklere "Mülteci kadınlara istediğinizi yapabilirsiniz çünkü ne yaparsanız yapın, biz onları gönderiyoruz, size bir şey olmuyor." mu diyorsunuz? Bakın, biz açıkçası sizden hamaset duyduğumuzda "Çok seviyordum, öldürdüm." diyen erkeğin cenazemizde helallik istemesine benzetiyoruz bu laflarınızı. Helal etmiyoruz hakkımızı Sayın Bakan. Bu ülkede her gün can korkusuyla yaşayan hiçbir kadın size hakkını helal etmiyor, bunu da böyle bilin.