KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum, Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, bu taraftayım. Bazen buradan konuşuyoruz biz muhalif vekiller olarak belki yerde keramet vardır diye, deniyoruz o yüzden.

Konuşmama geçmeden önce çok kısa bir şey söylemek istiyorum: Biz, bütçe başladığından beri, her bakanlıkta, bakanlıkla ilgili, içerisinde çeşitli göndermeler de olan eylemler, protestolar yapıyoruz. Bu sabah da ben de orada beklemiş bir vekil olarak "Ya, biz orada on gün kapıda bekledik, siz de burada bir dakika bekleyin, hâlimizden anlayın." diye direkt size söylemek istedik. Burada söyleseydik normal bir konuşma gibi olacaktı, orada söylemek istedik ama bu kadar barışçıl bir eyleme dahi tahammülünüz olmadı Sayın Bakan. Neden bu kadar öfkelisiniz? Bugün bir tane kamera tokatladınız, hiç size yakıştı mı yani.

Ben, burada, normalde bu konuşmamı yaparken size bir sitem, bir de soru soracaktım. Sitemim, seçilmiş bir milletvekili olarak, kamusal bir alana, bir belediye binasına neden emniyet güçlerimiz tarafından içeriye alınmadığımla ilgiliydi? Buradaki sorum da şuydu; bu emri kimin verdiği. Oradaki arkadaşların bizzat kendi inisiyatifleri ise eğer, bu konuda Anayasa'ya aykırı bir tutumdan ötürü sizin bir işlem yapmanız gerekir. Sizin eğer verdiğiniz bir talimatsa bu, burada da Anayasa'ya aykırı bir talimat verdiğiniz için kendinizi rahatsız hissetmiyor musunuz? Yine, eğer ki size böyle bir talimat geldiyse de siz bu talimatı uygularken rahatsızlık duymadınız mı? Bunu gerçekten merak ediyorum ama bu soruya böyle içeriye girerkenki cevvalliğinizle, öz güveninizle aynı şekilde de cevap vermenizi istiyorum.

Bir de kayyum meselesine gelelim. Elimde, bakın, burada, Kasım 2013'te yazılmış araştırma komisyonu raporu var, direkt tutanaklardan tek bir cümle okuyacağım içinden: "Özer, sorunun çözümü olarak demokrasi içinde bir arada yaşama seçeneğini işaret ederek, bu hususta çaba harcanması gerekliliğini belirtmiştir." Yine, sizin kurduğunuz komisyonda, sizin davet ettiğiniz Ahmet Özer'in sizin tuttuğunuz tutanaklara geçen ifadesi bu. Yani işimize gelince Ahmet Özer çok iyi bir insan: "Ahmet Hoca, gel, Uzlaşma Komisyonunda konuş; Ahmet Hoca, gel, Çözüm Süreci Komisyonunda konuş; Ahmet Hoca, gel, AKP'nin çalıştayında konuş." Ama işimize gelince de Ahmet Özer birden "terörist" oluveriyor. Tabii, biz bu kararın Ahmet Hocayla alakalı olmadığını biliyoruz. Bu, sizin, kayyum rejimini ülkenin olağan rejimi hâline dönüştürme arzunuzu gösteriyor. Sizin için sandık siz kazanıyorsanız çok iyi bir yöntem, siz kaybederseniz de "Zaten bir şekilde kayyumla biz orayı yönetiriz"e çıkıyor bu konu. Ancak kayyumlar hukuksuzdur, kayyumlar darbedir, kayyumlar demokrasi ve sandık düşmanlığıdır hatta halk iradesini hiçe saymaktır. Bu milletin gerçekten bu Hükûmetten beklediği belediye kapkaççılığı değil sokaktaki kapkaççılarla, uyuşturucu çeteleriyle, suç örgütleriyle mücadele etmemiz. Sokaklarda çeteler cirit atıyor. Uluslararası örgütlerin bütün liderleri ne hikmetse Türkiye'de ve Emniyet Genel Müdürlüğümüzün 2024 Uyuşturucu Raporu'nda da belirtildiği üzere, ülkemiz uyuşturucu kaçakçılığında hâlen sıklıkla kullanılan rotalar üzerinde yer alıyor. Emniyet verilerinin sadece son iki yılını bile kıyaslarsak karşımıza çok korkunç bir tablo çıkıyor. 2022 yılında 246 vatandaşımızı uyuşturucudan kaybetmişiz, 2023 yılında bu sayı 300 olmuş. Göreve ilk geldiğinizde herkes sizi bütün suç örgütlerine gerçek bir savaş açmış bir İçişleri Bakanı olarak gördü ve biz de çıktığımız programlarda da "Doğrudur, hakkını veriyoruz." dedik. Ancak bugün hem uyuşturucu konusunda başarısız olduğunuzu görüyoruz hem de sizin bazı insanların, bazı yurttaşlarımızın seçimlerde oy kullanarak belirlediği belediyelere kayyum atayarak hak yiyen olduğunuzu görüyoruz. Daha bugün bile İstanbul'dan gelen bir grup misafirim çocuklarının okullarının önündeki uyuşturucu satıcılarından dert yandı. Hatta bazı öğretmenlerimizden dahi onlardan çekindiği için okullarından tayinlerini isteyenler olmuş, durumumuz bu. O yüzden, bütün vatandaşlarla bizim de sizden beklentimiz, önerimiz, bu kayyum meseleleriyle sizin uğraşmamanız ve gerçekten, bu sokakta insanların canına kasteden uyuşturucu çeteleriyle, suç örgütleriyle savaşmanızdır.

Teşekkür ediyorum.