KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BAYKAN (Konya) - Sayın Başkanım, Sayın İçişleri Bakanım, çok Kıymetli İçişleri Bakanlığımızın bürokratları; bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum

Efendim, Kayseriliye "İki kere iki kaç eder?" diye sormuşlar, "Alırken mi, satarken mi?" diye cevap vermiş. İstatistiği doğru kullandığınızda mezarında yatan istatistik üstatlarını mutlu edersiniz ama yanlış kullandığınızda da mezarında ters döndürürsünüz diye başlıyorum.

Anadolu toprakları tarih boyunca göç yollarının merkezi olmuş, sayısız göç hareketlerine ev sahipliği yapmıştır. Ülkemiz, 4 milyon 174 bin 706 yabancı barındırmakta, her dönemde olduğu gibi toplumsal düzen ve güvenliği ön planda tutarak insan onuruna yaraşır bir şekilde tüm dünyaya göç yönetiminde örnek teşkil etmektedir. Türkiye, kurulduğu 2013 yılından beri Türkiye'de göç yönetiminin temel aktörü olan İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Göç İdaresi Başkanlığının özverili çalışmaları doğrultusunda göç olgusunu çok kapsamlı bir şekilde ele alıp stratejik ve planlı bir şekilde yürütmektedir. Çok sayıda insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan düzensiz göçle ve göçmen kaçakçılığıyla mücadelesine kararlılıkla devam etmektedir. Göçmen kaçakçılığına yönelik 6.339 operasyon yapılmış, 10.559 kişi gözaltına alınmıştır. Sınırlarımızdan girişi engellenen 97 bin düzensiz göçmen, 109 bin sınır dışı edilen göçmen ve vizesi ya da ikamet izni süreci bitirilerek kendiliğinden ülkemizden ayrılan 302 bin yabancı Türkiye'nin düzensiz göçle mücadelesindeki gösterdiği kararlılığı gözler önüne sergilemektedir.

Türkiye, bir yandan ülkesinde yasal olarak kalan göçmenlere ve geçici koruma altındaki Suriyelilere güvenli bir yaşam imkânı sunarken diğer taraftan düzensiz göçü engellemek için amansız bir duruş sergilemektedir. Yaptığı yatırımlarla sınırlarımızı etkin ve etkili bir şekilde korumakta, sınır güvenliğini sağlarken uluslararası insan hakları standartlarının üzerinde bir anlayışla hareket etmektedir. Türkiye, göçmenleri geri iten, botlarına zarar verip boğulmalarına göz yuman, kaderlerini belirleyip ölüme terk eden ülkelerin aksine, bireyin üstün hakkı olan yaşama hakkına saygı duyup insan onurunu önceleyerek tüm dünyaya vicdan ve merhamet dersi vermektedir. Bu durum, Suriyelilerin ülkesine güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşlerinde de görülmektedir.

Türkiye, sadece bu yıl zorunlu olarak ülkemize göç etmek zorunda kalan 114 binden fazla Suriyelinin güvenli, onurlu ve gönüllü dönüşünü sağlayarak sorumluluk almaktan kaçan Batı devletlerinin aksine gerçek anlamda insani sorumluluğun nasıl üstlenileceğini göstermiştir.

Değerli milletvekilleri, son günlerde görüyoruz ki kimi belediyelere yönelik geçici tedbir olarak görevden uzaklaştırmalarla ilgili izah edilemeyecek birtakım savlar ileri sürülmektedir. Öne sürülen iddiaların gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi olmadığı hukuki ve idari boyutlarıyla açıktır. Anayasa ve kanunlara aykırı fiillerin soruşturulması için alınan geçici tedbir kararları bağlamından kopartılarak ülkemize karşı bir propaganda malzemesine dönüştürülmektedir. Sonuna kadar yerel demokrasiye, hukuka ve nizama saygılı olduğumuz gibi, onun muhafazası için gerekli her türlü adımı atmaktan çekinmeyen bir iktidarız. Teröre iltisaklı her kim olursa olsun, hangi görevi yapıyor olursa olsun teröre asla geçit vermeyiz. Bu yönüyle, bağımsız ve tarafsız yargı organlarımız tarafından yürütülmekte olan soruşturmaların salahiyeti açısından koparılan feveran atılması gereken adımları atmamıza engel olamaz. Sayın Bakanın daha önce de ifade ettikleri gibi, şehir eminleri terör yandaşı olmaz, terörle demokrasi bir arada bulunmaz, belediyeler terörle iltisakın hendeği değildir. Terörü bitirme azmimizin önüne hiç kimse set çekmedi, çekemeyecek.

Bu duygu ve düşüncelerle, İçişleri Bakanlığının 2025 bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.