Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 21 .11.2024 |
MEHMET BAYKAN (Konya) - Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı olmasını dileyerek konuşmama başlıyorum.
Türkiye ve Orta Doğu'ya yönelik çıkışlarıyla bilinen eski Pentagon memuru, CIA ajanı Michael Rubin, 8 Kasımda yayınladığı makalesinde, Kıbrıs üzerinde açıklamalarda bulunarak Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkarma hayalinden bahsediyor. Makalesinde İngiltere'nin artık zayıfladığını, daha önce İngiltere'nin Bahreyn'deki üslerini ABD'ye devretmesini örnek göstererek Güney Kıbrıs'taki üslerin Amerika Birleşik Devletleri'ne kiralık olarak devredilebileceğini söylüyor. Bununla kalmayarak, bunun bir model olacağını belirterek benzerinin Kuzey Kıbrıs'taki Türkiye noktalarında da yapılabileceğini söylüyor. Ancak önerisinin hem hukuki hem de diplomatik engellerle karşılaşabileceği açık. Rubin'in başka bir derdi daha var, o da bunun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın döneminde olamayacağını, daha sonrası için diplomatik engellerin aşılabileceğini savunuyor. Bu yorumlar Cumhurbaşkanımızın dünya liderliğini bir kez daha ispatlar niteliktedir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hem yavru vatan Kıbrıs'a hem de ülkemize saldırmak isteyenler bu düşüncelerinin beyhude olduğunu her zaman hissedeceklerdir.
Tabii, bu ismi yani Michael Rubin'i biz ülkemizi ilgilendiren başka yerlerde de görüyoruz. Son dönemlerde televizyonlarda ha babam parlatılan, kimisi nerede tartışmalı davalar var orada biten hukukçu, kimisi dışa bağımlı STK temsilcileri, kimisi açıktan fonlanan medya eskileriyle de irtibatlarda görüyoruz. Muhalefet partilerinin milletvekilleri ve temsilcileriyle bir masa etrafında da görüyoruz. Elbette muhalefet partilerinin dış irtibatları olacaktır, olmalıdır; hele ana muhalefet partisinin, demokrasilerde iktidar alternatifi olarak görünen partilerin mutlaka kendisini tanıtmasından, ülkeyi yönetme fırsatı elde edebilirse nasıl bir dış politika ve nasıl bir yönetim tarzı sergileyeceğini anlatıp kendisini anlatmasından daha doğal ne olabilir? Ancak Cumhuriyet Halk Partisinin 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi ve 17-25 Aralık süreci sonrasındaki zaman aralığında, 2014 yılında İstanbul ve Ankara'da kendisiyle yaptığı toplantılara yönelik de -parti temsilcilikleri tarafından paylaşılmış olsa da- rahatsızlık oluşması son derece doğaldır. Yine, aynı toplantılarda MOSSAD mensuplarının da olduğu yakın zamanda haber sitelerinde yer almıştır. Tabii, bu kabîl görüşmelerin Dışişleri Bakanlığımızla paylaşılmasına dair bir gelenek olup olmadığını bilmiyoruz ama özellikle böylesi kritik isimlerle kurulacak irtibatların paylaşılmasının ülke menfaatleri açısından daha doğru olacağını düşünmekteyim.
Bugün bu salonda tekrar edilen Hamas'a yönelik "terör örgütü" söylemlerini sahiplerine aynen iade ediyorum. Siyonizmin arzımevut hayalleri apaçık her platformda dile getirilirken, üstelik bu hayallerini direkt ülkemize saldırarak değil, ülkemizde ve etrafında bulunan aparatlar vasıtasıyla yapma ihtimali de ortadayken Sayın Cumhurbaşkanımızın İsrail'in asıl hedefinin Türkiye Cumhuriyeti olduğuna dair söylemlerini görmezden gelenlere ise söyleyecek söz bulamıyorum diyorum.
Tekrar, bütçenizin hayırlı olmasını temenni ediyorum.