| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Kültür ve Turizm Bakanlığı b) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı c) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ç) Vakıflar Genel Müdürlüğü d) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu e) Atatürk Araştırma Merkezi f) Atatürk Kültür Merkezi g) Türk Dil Kurumu ğ) Türk Tarih Kurumu h) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ı) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü i) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı j) Kapadokya Alan Başkanlığı k) Uludağ Alan Başkanlığı l) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu m) Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 22 .11.2024 |
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, Sayın Bakanımız, kıymetli bürokrat arkadaşlar, basınımızın çok kıymetli mensupları; ben de hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Turizm Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığımız, tabii, bir tarafıyla, kültürle ilgili sabahtan bu yana çok şey söylendi ama burası Plan ve Bütçe Komisyonu olduğu için ben biraz işin turizm üzerindeki rakamlarını hem yorumlayıp hem de bazı önerilerde bulunmak istiyorum.
Tabii, Türkiye bir enflasyonla mücadele programı yürütüyor ve bu program çerçevesinde cari açığın düşürülmesinde en önemli sorumluluk verilen Bakanlıklardan biri Kültür ve Turizm Bakanlığımız. Şimdi, tabii, böyle bir performans kriteri olan Bakanlık... Aslında dönüp baktığımızda, Türkiye gerçekten 2018'den bu yana neler yaşamış? Şimdi, Türkiye 2018'de On Birinci Kalkınma Planı çıkardı, işte -Bakanımız da sunumunda ifade etti- hep konuştuğumuz ortalama konaklama süresi 2018'de 9,8 gece imiş, 2023 hedefini 10 koymuşuz; şu anda, On İkinci Kalkınma Planı'nda bizim hedefimiz on yıl sonra 9,4. Benzer durumlar ziyaretçi hedeflerinde var. Mesela, On Birinci Kalkınma Planı'nda 2023 hedefi 75 milyonmuş, işte 56,7 gerçekleştirdik geçen yıl falan. Bu rakamları şunun için veriyorum: Türkiye'de bir şey gerçekleşti, bunu tespit etmemiz lazım ve bunu da bir teşekkür borcu olarak ifade etmemiz lazım. Özellikle 2017 yılı sonrası coğrafyamızda ve dünyada yaşanan olayları bir tarafa koyduğumuzda şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığımızın turizm gelirlerinde, ziyaretçi sayılarında geldiği nokta bence bir alkışı hak ediyor, böyle düşünüyorum. Elbette, burada niçin bunu söylüyorum? Yani biz sonuçta bir Fransa, İspanya değiliz yani yukarıda işte Rusya, Ukrayna var, bölgede savaşlar var, birçok tur firması Avrupa'da iflas etti; bütün bunlara rağmen eğer turizmde buraya geliniyorsa bir şeyler yapılıyor demektir. Eksiklikler yok mu? Var. İşte, arkadaşlarımız ifade ettiler. Hâlâ biz, işte, kişi başı gelirde maalesef istediğimiz noktada değiliz ve bu istediğimiz noktaya önümüzdeki dönemde, tabii, nasıl geliriz, onu konuşmak lazım.
Şimdi, ben burada bir şeyi özellikle paylaşmak isterim: Gayrisafi millî hasılaya olan katkısı turizmin. Şimdi, bu, bütün ülkeler için önemli, Türkiye için daha önemli. Belki arkadaşlar bunu yanlış yazmış olabilirler. Bizim 1 trilyon 774 milyar dolar gibi bir gayrisafi millî hasıla hedefimiz var 2027'de, programlarımızda bu var. Sizin 2027 turizm geliri hedefiniz gayrisafi millî hasılanın yüzde 4,18'i yani 5'lerden başlayıp buralara düşürmüşüz. Böyle baktığımızda da biz 2027'de yaklaşık 74 milyar dolara geleceğiz. Bir sonraki yıl yani 2028 yılı hedefimizin 100 milyar dolar olması için ya kalkınma planlarında ya da hedeflerde bir şey var ya da sizin yaptığınız değerlendirmelerde bir hata var. Dolayısıyla buralara tekrar bir bakılması gerekir diye düşünüyorum.
Tabii, turizmle ilgili olarak şunu söylemek lazım: Olağanüstü artan maliyetler var. Yani Türkiye'de enflasyon sadece içeride yaşayan insanların tatil yapma -ne diyelim- lüksünü elinden almadı; gidebilen yine bir yerlere gitti, bazen işte adaları, Yunan adalarını tercih etti. Ben orada da bir, doğrusu, hani 150-200 bin kişi belki gitmiştir ama bize gelenler de var; bunu böyle değerlendirmek gerektiğini de düşünüyorum. Ancak bu maliyet meselesi artık yurt dışından Türkiye'yi ziyaret edecek insanlar için de bir maliyet unsuru olmaya başladı. Dolayısıyla, bizim yaptığımız çok şey var.
Bakın, burada sabahtan beri eleştirildi, bende çok eleştirdim yani bu, Türkiye Turizm ve Tanıtım Ajansıyla ilgili olarak bir öneride bulunacağım. Şimdi, birçok faaliyet yapıldı. Bakın, yine, bütçenize bakarsanız, turizmin geliştirilmesiyle ilgili bir program var. O programda 2023'le ilgili olarak özellikle reklam konusunda Bakanlığın yapacağı çalışmalar var. İşte "560-570 tane reklam yapacağız." diyor, yıllar itibarıyla o aşağı doğru iniyor. Dolayısıyla, burada bu ajansın aslında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın tanıtımla ilgili, reklamla ilgili, bu tür kampanyalarla ilgili önemli bir iş yükünü aldığını görüyoruz. Benim önerim şu: Bakın -arkada RTÜK Başkanımız oturuyor- RTÜK'ün bütçesi 2 trilyonun altında -doğru değil mi- 1.900 küsur. Ya, şu anda yanlış bilmiyorsam geçen yıl yani 2023 yılında -bu yıl ne oldu, bilmiyorum- 7,5 milyar TL bu ajansın bütçesi vardı. Bu sene nedir, bilmiyoruz. Şimdi, nasıl ki RTÜK buraya geliyorsa, aynen turizmin de kalkınmasına katkı sağlayan bir ajans olduğu kanaatine vardım, sebebini de söyleyeceğim, böyle bir şey varsa aynen kalkınma ajanslarımız gibi, bizim bu ajans fiilen Turizm Bakanlığı içerisinde aynı mevcut modelle... Çünkü 15 küsur herhâlde yönetim kurulu üyesi var, Genel Müdürü, Genel Müdür Yardımcıları var ve Türkiye'nin dünyada 200 küsur ülkede -yanlış bilmiyorsam- bu kadar yerde reklam tanıtım yaptı. Yani Turizm Bakanlığında -ben turizm tarafını biraz şey yapayım- şöyle bir zihniyet dönüşümü olduğunu görüyorum yoksa bu rakamların yakalanma şansı yok, özel sektörden gelen birisi olarak.
Şimdi, bir kere, bizim turizmimizi jeopolitik risklere, savaşlara biraz bağışıklı hâle getirmemiz gerekiyordu. Bunun için de sadece mevcut pazarlar bizim için yeterli değildi. Siz çok fazla ülkede reklam verdiniz. Şimdi, burada biz de şunu merak ediyoruz, diyoruz ki: Ya, burada neler yapıldı, bu reklamlar kime verildi? Ya, bırakın, bunu Sayıştay denetlesin. Sonuçta yine Kültür ve Turizm Bakanlığımızın içinde. Bakın, hem TGA olayında... Biraz önce söylendi, işte "Sahiller kime verildi?" Haydarpaşa Garı, hani bir İstanbullu olarak çok üzülüyorum. Haydarpaşa'yla ilgili olarak bizim konuşmamız gereken şey: Haydarpaşa İstanbul'un merkezinde olan ve her İstanbullunun, Türkiye'ye gelen herkesin ilk gördüğü alanlardan bir tanesi. Bence güzel bir iş yapılıyor. Yani orada şu anda bir... Anadolu yakasında yanlış bilmiyorsam arkeoloji müzemiz yoktu, kazılarda bir şeyler çıktı, işte arkeoloji müzesi olacak, göç müzesi olacak, sanat galerisi olacak, bir sürü bir şeyler yapacağız, güzel bir iş yapıyoruz. Bakın, sahillerde de güzel şeyler belki yapıyoruz ama şöyle bir problemimiz var değerli dostlar, Sayın Bakanım: Yaptığımız iyi işleri lekelemek için âdeta uğraşıyoruz bir taraftan. Ya, niye ihale süreçleriyle bu şeyleri konuşuyoruz? Ya, bırakın bu işler öyle yapılsın ki insanlar hizmeti alkışlasınlar. Bu ihaleyi kim aldı? O kime gitti? Hangi AK PARTİ'li aldı? Bunların bence tartışılmaması gerekir. Buradan da yola çıkarak şunu söyleyeceğim: Yani bugün Türkiye'de -Antalya'dan çok konuşulduğu için söyleyeceğim- sanıyorum herhâlde yazın 20-25 milyonu buluyor turist sayısı. Antalya gibi bazı illerimizde aşırı turizmi görüyoruz yani çevreyi, insanı şehri berbat eden bir tablo ortaya çıkıyor. Ben şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığımızın artık Türkiye'de 5-10 şehre değil, şehir sayısını artırarak ziyaret edilebilecek yer çeşitlendirmesine gittiğini gözlemliyorum, sayfalarınızda bunu görüyorum. Fakat şöyle bir sorunumuz var: Biz bunları çoğaltıyoruz. Siz sabahleyin söylediniz, Millî Eğitim Bakanlığıyla yürüttüğünüz programı söylediniz ama Türkiye'nin çok önemli bir problemi, turizm istihdamında yetkin, ehliyetli bir kadronun yetişme meselesi. İşte, turizm liseleri konusunda nasıl bir çalışma yapılıyor bilmiyorum. Bu konuda bence yapılacak çok iş var. Yani bugün lokantalardan tutun otellere kadar Türkiye'deki hizmet sektöründeki en önemli sorunlardan bir tanesi de maalesef budur.
Bir diğer konuya geçelim. Tabii, bu maliyetler demişken -şimdi, az önce de söyledim- yani TGA'yla ilgili olarak bu da bir rahatlama sağlayabilir. Şimdi, özel sektörden paylar kesiyoruz. Ya, özel sektöre şunu diyebilirsiniz: "Ya, kardeşim, biz sizden pay kesiyoruz ama şu şu hizmetleri yapıyoruz. Devletin, milletin Sayıştayı da bunu denetliyor, içiniz rahat olsun." Çünkü TGA yönetiminde özel sektörden bir sürü insanlar var ama Sayıştay denetimi olmadığı için bu bir siyasi şeye sebebiyet veriyor ve bence sizi de ekibinizi de çok yoruyor.
Turizmle ilgili bir psikolojik problemimiz var. Bu sabahtan beri ifade edildi, bence bu bir tehlike. Şimdi, bu Arap turistlerle ilgili bir sorun var. Sonuç itibarıyla, bölgesel yakınlıktan dolayı Arapların çok tercih ettiği bir ülkeyiz. Türkiye, misafirperver bir ülke. Dolayısıyla, burada bence bir psikolojik çalışmaya ihtiyaç var. Amerika ve Çin'le yapmış olduğunuz -ki turizm harcamasında şu anda Çin ABD'nin önüne geçti, yanlış bilmiyorsam- çalışmalar çok kıymetli ama örneğin Çin'den gelen turistlerle ilgili aynen Arap turistlerle yaşadığımız şeyi yaşayabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Toparlayın lütfen.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Burada da bence yapılması gereken işler olduğunu düşünüyorum.
Bugün buraya toplantıya gelirken gelen bir talep vardı, bunu da bu vesileyle ileteyim. Devlet korolarında görev yapan sanatçılar adına bunları söylüyorum. Kök maaşların yükseltilmesi çünkü bunlar emeklilik dönemlerinde sorun yaşıyorlar. "4/B sözleşmeli sanatçıların durumundaki belirsizlikler giderilsin." deniyor, bir arkadaşımız ifade etti. Bunlar bir ay tek maaş, bir ay çift maaş alıyorlarmış. Bunların bu çift maaşı ortadan kaldırıp tek maaş şeklinde yani ikramiyenin maaşa bölünmesi talepleri var. Ek gösterge oranlarının yükseltilmesi, TRT sanatçıları düzeyine getirilmesini istiyorlar. Tekrar onlar adına da bu talepleri iletmiş olalım.
Bütçeniz ülkemiz, milletimiz ve Bakanlığımız adına hayırlı olsun diyorum.