UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; aslında hiç sizinle ilgili olmayan bir konuyla ilgili konuşacağım. Konu Aleviler. Bu konunun sizinle ne ilgisi var? Bu Alevi Cemevi Başkanlığı niye sizin bünyenizde kuruldu kimse bilmiyor. Aleviler kimler? Aleviler saz çalarlar, Aleviler deyiş söylerler, Aleviler semah dönerler, Aleviler cumhuriyetin kurucu değerlerini benimserler, Aleviler cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü gönülden severler, okurlar, düşünürler, yazarlar, kadın erkek eşitliğine inanırlar, birlikte yaşarlar, birlikte ibadet ederler, ilimden gidilmeyen yolun sonunu karanlık görürler, dili, dini, rengi ne olursa olsun "İyiler iyidir." derler, düşünce karanlığına ışık isterler, incinseler de incitmezler.

Sayın Başkan, Sayın Bakan; toplumun bir bölümüne mektup yazmak istediniz ancak yazmak istediğiniz bu mektubun zarfı yanlıştı, mazrufu yanlıştı, kâğıdı, mürekkebi yanlıştı, gönderdiğiniz kişiler yanlıştı, gönderttiğiniz kişiler yanlıştı, postacısı yanlıştı. Alevilerin örgütlü bir toplum olduğunu görmezden geldiniz. Alevilerin federasyonları var, Alevilerin dernekleri var, Alevilerin vakıfları var. Bunların her birinin cemevleri ve şubeleri var. Bunların iradesini yok saydınız, on milyonlarca insanı görmezden geldiniz. Sayın Bakan, Aleviliğin, kültürle ve turizmle bir ilgisi yoktur. Alevilik bir inançtır. Bu inanç yapısının altında bir yaşam tarzı vardır. Bunun kültürel bir yanı vardır, ibadet yeri vardır, tarzı vardır, hayata bakışı vardır, tarihsel okuması vardır, gelecek tahayyülü vardır. Bu meseleyi sadece kültür olarak görmek, ilk düğmeyi yanlış iliklemektir. Alevilerin kendilerini ait hissetmediği bir kurumdan bahsediyoruz. Özetle, Aleviler bu kurumu sevmemiştir. Aleviler bu kurumu asimilasyon çalışmalarının karargâhı olarak görmektedirler. Devlet, hizmet etmek için bir araçtır. Devletin herhangi bir gücü Alevileri bir kafese koymak için kullanılamaz. Çok şükür ki Alevilerin de buna rızalığı yoktur. Çabalar beyhudedir; kanışlar, yanılışlar, aldanışlar tekildir, arkasından kitleleri götürememiştir.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; ben bu kurumun yaptığı yanlışlardan birkaç tanesini size sayayım: Tunceli Munzur Üniversitesinin düzenlediği Horasan Sempozyumu yanlıştır. "Alevilik Ansiklopedisi" adı altında hazırlanmaya çalışılan yayın başlı başına yanlıştır. Hacıbektaş Gençlik Kampı yanlıştır. Bu gençlik kampının sonucunda Alevilerin hiç de sempati duymadığı işaretlerle ortaya çıkan gençlerin fotoğraflarının yayınlanması yanlıştır. Bu kamp kızlı erkekli ayrı yapılmıştır. Kızlı erkekli, kadınlı erkekli ayrı yapılan bir organizasyonun Alevilerin yaşayış biçiminde yeri yoktur. Para ödüllü nefes, deyiş, Duazı İmam yarışmalarının, semah dönme yarışmalarının Alevilerin kültürüyle, anlayışıyla, bakış açısıyla yakından uzaktan ilgisi olamaz ve nihayetinde altmış yıldır birliktelik içinde yapılan Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri'ne bu kurumun müdahale etmesi manasızdır; bölme, ayrıştırma çabasıdır.

Sayın Bakan, belki siz de kabul ediyorsunuzdur ancak bu iş sizin işiniz değil. Bu işe yapıcı yaklaşmak gerekir. Bu meseleye samimiyet, ciddiyet ve gerçeklikle yaklaşalım. Alevi örgütleri, kanaat önderleri, siyasal parti temsilcileri, iktidar partisinin temsilcileri ortak akılla bu işi düzeltebiliriz; "rağmen" bu iş yapılamaz. "İnanç gruplarına eşitlik" başa yazılmalıdır. Yeni bir yapı kurulana kadar dahi bu Başkanlık açık kalmamalıdır. Ekonomik kaynaklar asimilasyona değil eşit yurttaşlık hedefine aktarılmalıdır. Amaç, Alevileri şekillendirmek değil tarih boyunca bir çınar ağacı gibi şekillenmiş Alevilerin varlığının kabul edilmesidir. Bu konuda yapılacak yapıcı her çalışmaya her canımız katkı vermeye hazırdır.

Çok teşekkür ederim.