Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 28 .11.2024 |
ERSAN AKSU (Samsun) - Plan ve Bütçe Komisyonumuzun Değerli Başkanı ve üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Adalet Bakanımız, Bakan Yardımcılarımız ve müdürlerimiz, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Sayın Bakanım, yargının tüm bileşenlerini ihata eden sunumunuz ve yine İşyurtlarının ikramı nedeniyle sizlere teşekkür ediyorum öncelikle.
Adalet, en sade tanımıyla, her şeyin yerli yerinde olmasını sağlama, her bireye hakkını verme idealini ifade eder. Adalet, sadece hukuki bir kavram değil, aynı zamanda ahlaki bir değerdir. Adalet, hak ve hukuk arasındaki ilişki hayati öneme sahiptir. Adaletin sağlanabilmesi için hakların korunması, hakların korunması için de hukuk kuralları son derece gereklidir. Hukuk kuralları adaleti sağladığı ölçüde vicdani bağlayıcılık ve meşruiyet kazanır. Toplumsal düzeni ve birey hayatını şekillendirme iddiasındaki kurallar toplumun fıtri ve maşerî vicdanını temsil ettiği ölçüde hukukileşir, adil hukuk devleti olur. Kurallar toplumun genetiğine uygun olmadığında ise yasal kaba güç olmaktan ileri gitmez, kuru yasal metinlerin ötesine geçilmez. Bizim medeniyetimizin bu denli geniş coğrafyalarda asırlar boyu devam edebilmesinin en esaslı sebebi, kimsenin diline, dinine, rengine ve meşrebine bakılmaksızın kanun önünde bir tarağın dişleri gibi eşitlik ilkesine dayanması, özetle, tek kelimeyle adalet medeniyeti olmasından kaynaklıdır. Bu nedenledir ki İstanbul'da Dük Notaras fetih öncesinde "Konstantinopolis'te Latin serpuşu görmektense Türk sarığı görmeyi yeğlerim." demiştir. Adaletle hareket ettiğinden asırlar boyu atalarımız üç kıta, yedi iklimde hüküm ferman olmuş ve âdeta beklenen, davet edilen olmuştur. Böyle bir medeniyetin bugünkü mensupları ve yarınların dünyasının da bu değerlerimiz muvacehesinden yegâne umudu durumundayız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teknolojisine güvenerek hakkı değil gücü üstün tutan, güçlünün ne kadar vahşi olsa da haklı olduğu bakışının Batı'yı getirdiği noktayı bir dönem Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri olarak görev yapan Jose Avala'nın sözüyle tanımlamak istiyorum: "Bizler hepimiz tek bir insanı öldüren kimsenin 100 bin insanı öldürene nazaran yargılanma ve mahkûm olma ihtimalinin daha yüksek bulunduğu bu korkunç dünyayı içinde bulunduğu durumdan kurtarmak durumundayız." Bebek, çocuk, kadın demeden masum Filistinli kardeşlerimizi hedef alarak hayattan koparan, binlerce Filistinliyi yaralayan, milyonlarca Filistinliyi ise sistematik olarak göçe zorlayan barbar İsrailli yetkililer işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır? Gazze'de yaşanan katliamın cezasız kalmaması adına Türkiye'nin müdahil olduğu ve binlerce sayfa delil sunduğu Uluslararası Ceza Mahkemesindeki davada katliam ve soykırım failleri için verilen tutuklama kararının ve bu kararı riayet edileceğine dair sair ülke açıklamalarının insanlık adına umut verici olduğunu belirtmeliyim. Bu vesileyle sayıları 50 bini bulan Gazze şehitlerine rahmet, 100 bini bulan yaralılara acil şifalar diliyorum.
Hakkın üstün olduğu, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle daha adil bir dünyanın mümkün olduğu gerçeğinin yine çok çalışarak birlik ve beraberliğini sağlamış bu toprakların çocuklarına nasip olacağını temenni ve düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bazı arkadaşlarımız, işin esası, daha önceki bütçe görüşmelerinden alışık olduğumuzun ötesinde -belki Adalet Bakanlığının bütçesini görüşüyor olmaktan kaynaklanıyordur- seviyeli ve güzel bir tartışma ve bilgi sunma ortam oluştu ama bir iki hususu ifade ederek sözlerime devam etmek istiyorum. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Türkiye tarafından uygulanmadığıyla ilgili ciddi anlamda eleştiriler muhtelif muhalefet partisi sözcüleri tarafından dile getirildi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi verilerine göre 1959'dan günümüze kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanma oranının en yüksek ülke olduğunu, Avrupa İnsan Hakları Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi verileriyle ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin bu noktadaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını icra etme oranı yüzde 88'in üzerinde, bağlı olan ülkelerin toplam uygulama oranı ise yüzde 80,53 düzeyinde. Bu açıdan baktığımızda belki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını eleştireceksek Batı Trakya'da Batı Trakya Türklerine yönelik olarak Yunanistan'ı mahkûm eden kararları Yunanistan'ın neden uygulanmadığını belki sorgulamak daha yerinde olur diye değerlendiriyorum.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Onu da soralım.
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Kötü emsal, emsal mi ya?
ERSAN AKSU (Samsun) - Evet, bir de yine arkadaşlarımızın ısrarla haksız ve hukuksuz yargılamayla ilgili, ana muhalefet partisi Genel Başkanının haksız ve hukuksuz yargılanmasıyla ilgili iddiaları hususunda da şunu ifade etmek isterim: Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle siyasetin nezaket tarafına vurgu yaparak 15 Temmuz 2016'dan sonra şahsi anlamda açtığı tazminat davalarından vazgeçtiğini ısrarla ifade etmişti avukatı aracılığıyla ancak o dönemdeki hakaretler kişisel şikâyete bağlı olmaksızın Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesinde "Devletin egemenlik alametlerine ve organlarına saygınlığına karşı suçlar ve Cumhurbaşkanına hakaret" başlığı altında kamu davasına konu edilmiş bir husustur ve bugünkü yargılamanın içeriği de o zamanki bu yaklaşımdan ya da bu yasa maddesinden ileri gelmektedir. Bunu da buradaki hukukçu arkadaşlarımızın tamamının bildiği kanaati içerisindeyim.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yargıdaki partizanca uygulama ve atamaların 1990'larda nasıl o dönemin Adalet Bakanları tarafından uygulanıp açıkça dile getirildiğini, yargının tarafsızlığının yok sayıldığını...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Aksu, maşallah, maşallah(!)
ERSAN AKSU (Samsun) - ...yargı mensuplarının liyakat ve ehliyete dayalı seçilmemesinin toplumsal kutuplaşmaya vardığını, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılamadığını, köylerin güvenlik gerekçeleriyle boşaltıldığını ve insanların göçe tabi tutulduğunu, hak arama yollarının engellendiğini yakın geçmişin izleri olarak hep beraber biliyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz maşallah çok iyisiniz, maşallah(!)
Hâkimleri tasfiye ettiniz, sonra FETÖ'cülere gitti, FETÖ'cülere.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, lütfen, hatibi dinleyelim.
ERSAN AKSU (Samsun) - Yine, 1990'larda cezaevlerindeki kötü uygulamaların, fiziksel şiddet ve işkence uygulamalarının...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Tarihî bir gerçeği hatırlatıyorum Sayın Aksu'ya.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Tarihî gerçekleri söylüyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Fetullahçılara Yargıtaya, Danıştaya teslim ettiniz.
ERSAN AKSU (Samsun) - ...Diyarbakır, Ümraniye, Buca gibi cezaevlerindeki isyanların ve mahkûmların hayatını kaybetmesi sahneleri hâlen hafızalarda.
Yine katı laiklik uygulamalarının aziz milletimizin sinesinde açtığı derin yaralar; başörtülü vatandaşlarımızın âdeta sınıfsal parya muamelesine maruz bırakıldığı, eğitim haklarının engellendiği ve açılan davalarının akim kaldığı, o dönemde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde dahi başörtüsüne özgürlük konusunun bir iç hukuk meselesi olarak değerlendirildiği, güya insan hakları savunucularının konu hakkındaki değerlendirmelerinin milletin manevi değerleri olunca sessiz kaldığını, başörtülü milletvekillerinin Meclise girmesinin devlete meydan okuma olarak değerlendirilip had bildirmeye varan, milletvekilliğinin düşürülmesine varan durumlarının oluştuğunu, yine okuduğu şiir nedeniyle dönemin İstanbul Belediye Başkanına on ay hapis cezası verildiğini ve "Muhtar bile olamaz." denildiği hukuk düzenini ve o zamanki uygulamalarını ve yine brifing alan, talimat alan yargı sistemini hep beraber biliyoruz. Hele...
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Selahattin niye içerde? Selahattin de şair, Selahattin bir edebiyatçı, niye içeride?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - 6-7 Kasım olaylarına kim...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama biz...
ERSAN AKSU (Samsun) - Yine her seçim döneminde ülke için krize dönüşen Cumhurbaşkanlığı seçiminin en sorunlu ve zorlularından birinin 2007'de yaşandığını...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, konuşuyor sayın milletvekili.
Değerli arkadaşlar, Sayın Ök, size de vereceğim söz.
Lütfen Sayın Sakik...
ERSAN AKSU (Samsun) - Cumhuriyet mitingleriyle ön hazırlığı yapılan sürecin 27 Nisan e-muhtıra sürecini hepimiz biliyoruz. O dönemde parti sözcülerimizin "Bildiri Hükûmete karşı tutum olarak algılanmıştır. Genelkurmay Başbakanlığa bağlı bir kurumdur. Güven ve istikrarı zedeleyenler olumsuz sonuçların sorumluluğunu yüklenecektir." demek suretiyle millet iradesine sahip çıkmıştır...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, Pargalı'yı da asmışlardı, Pargalı'yı.
ERSAN AKSU (Samsun) - Ve Sayın Ağbaba, Anayasa değişikliği gündemi o dönemde milletimizin yüzde 70'e yakın desteğiyle Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin Mecliste her dönemde kriz olması durumu ortadan milletin iradesiyle ortadan kaldırılmıştır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - 12 Eylül 2010'a gel, 12 Eylül 2010'a gelsin ya.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - İnsicamını bozmayalım hatibin Sayın Ağbaba, lütfen...
ERSAN AKSU (Samsun) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hâkim ve savcılarımızın iş yükünün azalması, daha adil bir araştırma ve yargılama için 2002 yılında 9.349 hâkim ve savcı var iken bugün yüzde 165 artışla 24.697'ye...
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Nüfus arttı değerli kardeşim, nüfusa paralel olarak artacak.
ERSAN AKSU (Samsun) - ...2002'de 100 bin kişiye düşen hâkim sayısı 9,40; savcı sayısı 4,97 iken bugün 100 bin kişiye düşen hâkim sayısı 19,86'ya, savcı sayısı ise 9,12'ye yükselmiştir. Personel sayısı 2002 yılında 51.681 iken bugün yüzde 251 artışla 181.097 olmuştur. Son dönemde hâkim ve savcı yardımcılığı uygulaması getirilmiş ve mesleki kıdeme ve deneyime sahip eğitici hâkim ve savcıların yanında genç kardeşlerimizin mesleğin ifası için gereken bilgi ve beceriye sahip olacakları bir sistem oluşturulmuştur. Geçmişe nazaran ciddi bir noktaya gelmiş olmakla beraber, makul sürede davaların bitmemesi sorununun kimi tazminat davalarına sebebiyet verdiği dikkate alındığında daha hızlı ve isabetli karar verilmesinin sağlanması adına terfi mekanizmalarının hızlı ve isabetli karar alınması muvacehesinde şekillendirilmesi; bu yapılıyor ama bu noktada daha da hassasiyet gösterilebileceği kanaatindeyiz. Yapay zekâ sistemleri dâhil, uygulamaların daha da geliştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Değerli milletvekilleri, 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla ülkemizde 193 bin avukat bulunmaktadır. Mesleğe yeni başlayanlara yönelik büro kurma giderlerinin karşılanması için uygun kredi ve finansmana erişilmesinin sağlanılması, mesleğin ilk beş yılında baro aidatı alınmaması, en az on beş yıl kıdemi bulunan avukatların yeşil pasaport alabilmesi, avukat stajyerlerinin sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmasının fiilen avukatlık stajını yapılmasına engel oluşturmaması ve kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanların görevleri sırasında avukatlık stajını yapabilmeleri, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı gibi çok önemli sorunlara çözümler üretilmiştir. Sayın Bakanım, başta şahsınız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Avukatlık mesleğinin itibarı ve kişi başına düşen avukat dağılımı bakımından öğrenci kontenjanlarının gözden geçirilmesi, kamudaki ilgili istihdam alanlarında, adliyelerde ve noterlerin sağladığı istihdamlarda hukuk mezunlarının değerlendirilmesi ve aile avukatlığı müessesesi de dâhil, önümüzdeki süreçte tartışılması gerektiği kanaatindeyiz.
Adli yargıda mahkeme sayısı 2002 yılında 3.581 iken bugün yüzde 134 artışla 8.383'e, idari yargıda mahkeme sayısı 146 iken yüzde 60 artışla bugün 233'e yükselmiştir. İstinaf mahkemeleri daire sayısı da 743 düzeyindedir. Ekim 2024 itibarıyla adli ve idari yargı hizmetleri toplam 798 adalet binasında ifa edilmektedir. Son yirmi iki yıllık süreçte 287 yeni adalet binası inşa edilmiştir. Adalet hizmeti verilen kapalı alan miktarı 2002 yılında 569 bin metrekare iken 2024 yılında 6 milyon metrekareye ulaşarak artış oranı yüzde 918 düzeyine ulaşmıştır. Bu, icraatın adıdır, vicdani anlamda takdir edilmesi gereken bir husustur. Geçmişte merdiven altlarında verilen, kirası ödenemeyen, kiralık dairelerde verilen adalet hizmetleri bugün adliye saraylarında verilmektedir. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; uyuşmazlıkları kısa sürede daha az maliyetle ve tarafların daha yüksek bir memnuniyetiyle sonuçlandırmak için ceza adaleti sistemine uzlaştırma, hukuk uyuşmazlıklarında ise ara buluculuk sistemleri getirilmiştir. Uzlaştırma müessesesiyle 1 milyon 749 bin 373 soruşturma taraflar arasında uzlaşmayla sonuçlanmış, böylece ceza mahkemeleri üzerindeki dava yükü azaltılmıştır. Süreçte uygulama alanı ihtiyaca göre genişletilen ara buluculuk kapsamında ise 2024 Ekim tarihi itibarıyla 4 milyon 110 bin 433 anlaşma sağlanmış, hâlen müzakere aşamasında olan 226 bin dosya devam etmektedir.
Adli ve idari yargı kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasına dayandırılan manevi tazminat talepleri ve bazı koruma tedbirlerinden kaynaklanan tazminat istemlerinin tazminat komisyonunda karara bağlanması sağlanarak hızlı sonuç alınması sağlanmış, Anayasa Mahkemesinin iş yükü azaltılmış ve hak ihlali iddialarının daha çabuk sonlandırılması sağlanmıştır. Kamu Denetçiliği Kurumu, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve özellikle dijital gelişmeler karşısında vatandaşımızın hukuku dikkate alınarak 2017'de Kişisel Verileri Koruma Kurulu göreve başlatılmıştır.
Milletvekili seçilme yaşı 2006'da 30'dan 25'e, 2017'de 18'e indirilmiş ve AK PARTİ iktidarları döneminde gençlerimiz siyasetin öznesi olmuştur.
Sırf ifadeleri alınmak amacıyla, mesai saatleri dışında yakalanan kişilere belirlenen tarihte yargı mercisi önünde hazır bulunmayı taahhüt etmeleri durumunda serbest bırakılma imkânı getirilerek insanımıza, vatandaşımıza kolaylıklar sağlanmıştır.
Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına alınmış, Türk Borçlar Kanunu'nda yapılan değişiklikle eşlerden birinin ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilmesi sağlanmıştır.
Çocuk adalet merkezleri hayata geçirilmiştir.
Yine, yargıda hedef süre uygulaması başarıyla uygulanmaktadır. Dava Yönetim Sistemi olarak hedef süre uygulamasında cumhuriyet başsavcılıklarında yüzde 85, ceza mahkemelerinde yüzde 88, hukuk mahkemelerinde de yine yüzde 88, idari yargıda da yüzde 91 başarı düzeyine ulaşılmıştır.
Vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları ceza yargılamalarının daha kısa ve zahmetsiz sonlandırılması için Ceza Muhakemesi Kanunu'nda seri muhakeme usulü ve basit yargılama usulü getirilmiştir.
UYAP ve SEGBİS'le ilgili bilişim alanında yargının hızlandırılması ve modernizesi adına çok büyük adımlar atılmış, sadece SEGBİS üzerinden yapılan duruşmalar sayesinde sağlanan tasarruf miktarı 30 milyar TL'ye ulaşmıştır. E-duruşmalar ve yine zorunlu e-tebligat sistemiyle beraber 2019 yılından bugüne 246 milyon 738 bin e-tebligat yapılmış ve burada da 13 milyar TL'nin üzerinde tasarruf sağlanmıştır.
Bugüne değin sürecin başından itibaren defalarca yargı paketleri çıkarılmış ve milletimizin hizmetine sunulma gayreti içerisinde olunmuştur. Bu yasama döneminde de "sekizinci ve dokuzuncu yargı paketi" diye isimlendirilen ve bu dönemde çıkarılan düzenlemelerle adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkını güçlendiren, ara buluculuk görüşmelerinin etkinliğinin ve ara buluculuk sonucunda verilen kararın icrasını artıran, makul sürede yargılanma hakkını tahkim eden, savunma hakkının temsilcisi olan avukatların haklarını güçlendiren, e-satışlarda vatandaşımızın mülkiyet hakkını koruyan ve oluşabilecek istismarları önleyen düzenlemeler yer almıştır. Kanun tekliflerimizin yasalaşması sürecinde emeği geçenlere ve destek veren tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum.
Yargıya güven, sanıldığının aksine fevkalade yüksek ve münferit olayların çığırtkanlığına feda edilemeyecek kadar önemlidir. Yargı mevzularının açık toplum gereği kamuoyunda makul düzeyde konu edilmesi de farkındalık açısından yerinde bir durumdur kanaatimizce. Milyonlarca isabetli karar ve emek görmezden gelinirken köpürtülen ve günlerce, aylarca sosyal medyada, TV ekranlarında, gazetelerde işlenen kötü misaller yargıya güveni azalttığı gibi, toplumsal değerlerimizi ve vatandaşlarımızın ahlakını bozan, tehdit eden emsaller durumuna gelmektedir. Hep beraber, ekranlarda kurulan mahkemelerin, eksik bilgiyle medyatik yargısız infazların, vicdani olmasa da sosyal medya etkisiyle oluşan yargısal farklı uygulamaların ve bu süreçlerin bütününün yargıya olan güveni olumsuz etkilemesinin hep birlikte önüne geçmek durumundayız diye düşünüyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ülkemizin 2'nci yüzyılına başlamış bulunmaktayız. Bu anlamda, 2028'e kadar yargının yol haritasını oluşturacak Türkiye Yüzyılı yargı reformu stratejisini fevkalade önemli görüyoruz. Askerî vesayetler sonucu oluşan anayasal düzen, artık çağın gerekliliğini karşılayamaz durumdadır. Millete ve siyaset kurumuna güvensizlik olarak yansıyan darbe anayasalarında bu yansımanın izlerini silmek için birçok değişiklik yapılmış olsa dahi Anayasa'daki bu vesayetçi anlayış bütünüyle giderilebilmiş değildir ve bu noktada kısır siyasi tartışmaların üzerinde bu konuya bakıp hep beraber, tüm siyasi parti grupları olarak yeni bir Anayasa düzenlemesi milletimize bir borcumuzdur diye değerlendiriyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; kuzeyin merkezi Samsun'dan bahsederek sözlerimi tamamlamak istiyorum. Yapımı büyük ölçüde tamamlanan, Samsun ve bölge illerine hizmet verecek Adli Tıp Grup Başkanlığının açılışını 2025 yılında inşallah birlikte gerçekleştireceğiz. Atakum ilçemizde bölge adliye ve bölge idare mahkemesinin hizmet vereceği adalet kampüsü için çalışmalar devam etmekte. İdare ve vergi mahkemelerinin de hizmet vereceği kampüs alanı Adalet Bakanlığımıza tahsis edilen 47 bin metrekare taşınmaz üzerinde ve yatırım onayından geçmiş durumda. İlave ihtiyaç olmakla beraber, eskiyen ve deprem riski taşıyan lojmanların yerine yapılmakta olan hâkim, savcı lojmanlarımız hızla yerinde yükseliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERSAN AKSU (Samsun) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, Samsun'u niye sona bıraktınız yani en önemli kısmı?
Buyurun.
ERSAN AKSU (Samsun) - Samsun'a çok yakışacağını düşündüğümüz hâkimevi için çalışmalarımız hâlen devam ediyor. Katkıları nedeniyle Sayın Adalet Bakanımıza ve özellikle Samsun Milletvekili olmasıyla iftihar ettiğimiz Komisyon Başkanımız Sayın Mehmet Muş'a teşekkür ediyorum. Türkiye Yüzyılı'nı adaletin yüzyılı yapma konusunda güçlü şekilde yoluna devam eden ve milletin iradesine sonuna kadar sahip çıkan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyor, Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, tüm hazırunu saygıyla selamlıyorum.