Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 28 .11.2024 |
SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, Adalet Bakanlığına 2025 yılında 280 milyar 275 milyon 802 bin liralık bir bütçe ayrıldığı görünüyor; 2024 yıllına bakarsak yüzde 41 gibi bir artış söz konusu. Peki, bu artış kendini nerede gösterecek; vatandaşın adalete erişiminde mi, avukatların ve avukat stajyerlerin haklarında mı, açıkçası merak ediyoruz.
2024 yılı bütçesinde kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferlere baktığımızda, bütçe 2 milyar 593 milyon 870 bin liraymış. Bunun nedenini merak ediyoruz çünkü 30 Temmuz 2024 tarihinde soru önergeme vermiş olduğunuz cevapta vakıf ve derneklerden hizmet almadığınızı söylemiştiniz, protokol de yapmadığınızı iletmiştiniz ve ticari faaliyette de bulunmadığınıza göre, neyin karşılığında, hangi amaçla, hangi kuruluşlara harcandı bu paralar? Kamuoyu adına biz de bilgilenmek istiyoruz.
Ayrıca, tüm kamu kurumları için üç yıl süreyle araç alımı yasağı varken Adalet Bakanlığının 145 araç alacak olmasının gerekçesi nedir? Bu araç alımları hangi acil ve zorunlu ihtiyaçlardan kaynaklanmaktadır? 145 araç alımı için ayrılan bütçe ne kadardır?
Sayın Bakan, her zaman teoriyle pratik örtüşmüyor yani sabah sizi dinleyince aslında yargı sisteminde hiçbir sorun yokmuş gibi gözükse de sosyal medya tepkilerine göre seyri değişen olaylar, sosyal medyayla erişilen adalete ilişkin örnekler Türkiye'de gittikçe artıyor. Siirt'te bir uzman çavuş tarafından cinsel saldırıya uğrayan yavrumuz, İstanbul'da 19 yaşındaki kızına işkence yapan baba, yine İstanbul'da hamile kadının aracına saldıran baklavacılar, Beyoğlu'nda bir kadına sokak ortasında tecavüz etmeye çalışan meczuplar ve daha birçok örnek var. Bu anlattığım olaylarda hepsinin ortak noktası ise sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine yargının harekete geçilmesi; yani Adalet Bakanlığı değil görünen o ki bize sosyal medya bakanlığı gerekiyor! Beğenmeyip her fırsatta kısıtladığınız o sosyal medya vatandaşların tek umudu, sosyal medyayı bilmek de bu ülkede adaletin anahtarı oldu.
Sayın Bakan, adalet bekleyen milyonlarca vatandaşımız hak ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor ve Anayasa Mahkemesi maalesef bu rezaleti gözler önüne serdi ve 2024 yılının ilk dokuz ayında 2.529 dosyada ihlal tespit edildi. En çok ihlal edilen haklarsa adalete ilişkin; makul sürede yargılanma hakkı, adil yargılanma hakkı ki yani vatandaş adalete ulaşamamış. 2013 yılından bu yana 76.514 hak ihlali oluşmuş. Peki, siz ne yaptınız? Vatandaş adalete ulaşmaya çalışırken siz muhalif avına çıktınız, hukuksuz kayyumlarla vatandaşın iradesini gasbettiniz, 7'nci Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun davasıyla ilgili mahkemelere ve muhalefete aba altından sopa gösterdiniz. Adalet Bakanı sıfatıyla resmen derdest davaya, yargıya müdahale etmekten geri durmadınız hem muhalefete hem de yargıya emir ve talimat verdiniz. Sayın Bakan, bir ülkede Adalet Bakanı da Anayasa'yı çiğner, suç işlerse biz bundan sonra kime ne anlatabiliriz?
Sosyal medyada da bize çok sorulan sorular var, size de geliyordur muhakkak; İnfaz Yasası, 31 Temmuz Covid Yasası, ehliyet affı, denetimli serbestlik mağduriyeti, çek mağduriyeti ve tabii ki af konusunda çalışmalarınız var mı yok mu?
Siz buradayken isimlerini anmadan geçemeyeceğim, Veli Eren Atay hâlen kayıp, Rabia Naz Vatan'a ne olduğu hâlâ aydınlatılamadı, Burak Oğraş, Leyla Aydemir, Aleyna'nın katilleri bulunmuş değil, Narin'in katili hâlâ bulunamadı ve en güncelse Rojin Kabaiş'e ne oldu? Dosyada kısıtlılık var, Adli Tıp raporu eksikliklerle dolu, intihar iddiasına ilişkin ailenin de itirazları var. Etkin soruşturmayla gerçeklerin bir an önce ortaya çıkmasını istiyorum.
Ben de bu bütçenin hem ülkemize hem Meclisimize hem Bakanlığınıza hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum.