Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı c) Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç) İletişim Başkanlığı d) Diyanet İşleri Başkanlığı e) Devlet Arşivleri Başkanlığı f) Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı g) Savunma Sanayii Başkanlığı ğ) Strateji ve Bütçe Başkanlığı h) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı) Yatırım Ofisi Başkanlığı i) Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı j) Finans Ofisi Başkanlığı k) İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 29 .11.2024 |
SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bürokratlar, komisyon üyeleri; hepinizi selamlıyorum.
İletişim Başkanlığıyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Konuşmanızda vardı, ülkemizin temel tezlerini uluslararası alanda savunmak için de çalıştığını söylediniz. Türkiye'ye dair hangi ithamdan vazgeçildi bu kuruluşun çalışmaları sayesinde, onu öğrenmek istiyorum. Bir dezenformasyonla mücadele vakası var biliyorsunuz İletişim Başkanlığı bünyesinde hem yerel hem ulusal basının üzerinde Demokles'in kılıcına dönen. "Toplum yanlış yönlendirilmesin." iddiasıyla bültenler yayınlanıyor düzenli olarak ama ben bu bültenlerde bugüne kadar bir defa bile muhalefeti hedef alan herhangi bir iftiranın, iddianın, çarpıtmanın yalanlandığını görmedim, göremedim. Tek taraflı bu yaklaşım da bir dezenformasyon değil midir aslında? Yani dezenforme ederek mi dezenformasyonla mücadele edilecek? Amaç eğer toplumun yanlış yönlendirilmesinin önlenmesiyse, bir sahte para, sahte dolar infiali yaşanıyor biliyorsunuz dünden beri, büyük bir panik hâli var, tam da bu merkezin ilgi alanına girmesi beklenen bir konu ama nedense bu paniği ortadan kaldıracak hiçbir açıklamaları olmadı. "Birileri İmralı'ya gidecek, sonrasında Öcalan Ankara'ya gelecek." diye yayın yapılıyor, neredeyse gün, saat verilecek. Bu da aynı şekilde infiale yol açabilecek konu başlıklarından biri ama bununla ilgili de bu kuruluştan tık yok. Kurbağa ısıtma deneyi mi yapılıyor, bunun için mi bu sessizlik, merak ediyoruz.
Öyle görünüyor ki etki ajanlığı meselesinin de koçbaşı kuruluşlarından biri olacak İletişim Başkanlığı. Etki ajanlığı müessesesinin varlığına, tahribat potansiyeline itiraz etmiyorum ben. Mesela, bir ülkenin emniyet teşkilatının, bir başka ülkenin istihbaratçılarına kendi ülkesinde yürütülen bir soruşturmanın sonraki evreleri hakkında bilgi vermesinin casusluk olduğunu biliyorum. PKK'nın siyasallaştırılması yahut Türk ordusunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden çıkarılması için makbuz karşılığı yazılar yazmanın etki ajanlığı olduğunu biliyorum. Yabancı büyükelçilerle gizli yemeklerde jurnalcilik yapmanın, Atatürk, ordu, üniter devlet gibi tapuları yıkıcı -tırnak içinde- yayınlar yapmak üzere milyon dolarlık fonlar almanın çok örneği var böyle ama bütün bunlara bu iktidar döneminde göz yumulduğunu da biliyorum. Dolayısıyla, bir samimiyet testine ihtiyaç duyuyoruz bu konuda. Birilerinin bir totaliter, merkezî, tek parti yönetimi hayali olabilir. Buna heves edenlerin bilmesi gerekir; ne siz George Orwell'sınız ne de bizler sizin distopyanızda korku, propaganda, beyin yıkama senaryolarında kullanılabilecek kurgu karakterleriz. Bu ülkenin her bir vatandaşının birer gerçek hayatı var ve o gerçek hayatlarda çekilen sefalet, yaşanan yoksulluk, uğranılan haksızlık, hukuksuzluklar o boyutta ki artık hiçbir sansür, hiçbir manipülasyon onları ikna edemez gerçeğin gerçek olmadığına.
Bu ülkede, suç olan yolsuzluktur, suç olan istismardır, suç olan maddi menfaat için doktorların, hemşirelerin bebek katledebilmesidir, suç olan sokaklarımızın uluslararası çetelerin yolgeçen hanına dönmesidir; bunların tespiti ve duyurulması ise sadece gazeteciliktir.
2025 bütçe teklifinde temsil ve tanıtma giderlerinde İletişim Başkanlığına ayrılan pay 2023'te bu kaleme yapılan harcamanın 27'de biri. Bu, eğer tasarruf gerekliliğinin farkına varıldığındansa sevindirici ama hem 2023 hem 2024 yani aşırı harcama yapılan yıllar seçim yıllarına denk geliyor. Cumhurbaşkanlığı bütçesinin bir bölümü AK PARTİ Genel Başkanlığının kampanyasına harcandıysa bunu da bilmek istiyoruz. Şehit yakını ve gazilere 125 milyon 303 bin TL ayrılan bir bütçede İletişim Başkanlığı için ayrılan 6 milyar 155 milyonun bir kuruşunun bile şehitlerimizin, gazilerimizin hatırasını incitecek, bebek katilini akil adamlığa evirecek bir propaganda için kullanılması hâlinde Türk milletinin hakkını helal etmeyeceğini de önümüzdeki süreçle ilgili ben peşinen bildirmek istiyorum.
Strateji ve Bütçe Başkanlığından da ülkenin kanser başkenti hâline geldiği için, programınızda var zaten Tekirdağ'da bir onkoloji merkezi, onun tam teşekküllü bir hastane olarak öncelikli ele alınmasını ve yine deprem bölgesinden sonra en çok kamu binasının yıkıldığı il olmamız sebebiyle buradaki okul ve yurt yatırımlarının öncelikli ele alınmasını; yer altı su kaynaklarımız tükenmek üzere olduğu için de bu bölgeye dair baraj, gölet ve sulama, içme suyu projelerinin öncelikli ele alınmasını talep ediyoruz.
Teşekkür ederim.