SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Teşekkür ederim.

Öncelikle, hoş geldiniz Sayın Bakan.

Yaklaşık bir saat on beş dakika sürdü bugüne kadar hazırlanan belgelerin, eylem planlarının, işte, strateji belgelerinin, yasal düzenlemelerin sadece sıralanması; çok şey yapılmış, bu inkâr edilemez bir gerçeklik ama çok şey yapılması her zaman çok doğru şeyler yapıldığı anlamına gelmiyor. Cinayetler, kadın cinayetleri, kadına şiddet vakaları bu kadar çok şeye rağmen ısrarla artıyorsa demek ki ya bu alınan kararların uygulamasında ya da kararların içeriğinde bazı problemler var. Şimdi, haksız tahrik indiriminin uygulanması konusunda ben şunu merak ediyorum: Kadına yönelik suçlardaki uygulanma oranı ile genel olarak suçlarda uygulanması arasında böyle bir farkı oranladınız mı hiç? Yani kadına yönelik suçlarda ne kadar uygulanıyor, diğer suçlarda ne kadar uygulanıyor, oransal bir fark var mı arada? Koruma altındaki öldürülen kadınlara dair farklı platformlarda yayınlanan farklı sayılar var; sizde bir sayı var mı ve -tabii, hepimizin merak ettiği aslında- koruma tedbiri uygulanan bir kadın nasıl öldürülür? Ya da aynı şekilde, elektronik kelepçenin çok sözü geçti, daha birkaç hafta önce elektronik kelepçe takılı bir şahsın bir kadını öldürdüğü haberlerini gördük hep birlikte.

Bu adli görüşme odalarıyla ilgili yani işte, içiyle ilgili böyle çok idealize edilmiş bazı fotoğraflar gösterildi ama bütün adliyelerde bu durumda mı yani bununla ilgili düzenli denetim yapıyor musunuz? O odaların bulunduğu adliyelerin fiziki koşulları yani odanın içi gösterdiğiniz gibi olsun, varsayalım ki öyle ama mesela, benim şahit olduğum, çocukla görüşme yapılan bir adli görüşme odası şöyle bir koridordaydı yani içinde madde bağımlılarına dair de bir odanın bulunduğu bir koridor ve çocuk orada kendisiyle görüşülmesini beklerken önünden naralar atan, kimi istifra eden, kimi böyle yani gerçekten ürkütücü görüntüler içinde başka suçlular geçiyordu; bu da Ankara'da bir adliye, onu da söylerim hangi adliye olduğunu da. Dolayısıyla yani fiziksel koşulları bütün olarak mı ele alıyorsunuz yoksa sadece odaların içi mi burada bir standarda bağlanan şey?

Kayıhan Hocam söyledi, şiddet faili tipolojisi, bu kadar yaygınlaştığına göre belirgin bir tipoloji gerçekten oluştu mu? Yani işte, eğitim durumu, sosyal kesim vesaire; burada bir öbekleşme var mı? Medya diliyle ilgili bir şeyler söylediniz, genelde yapılanlar sempozyumlar, paneller; burada şiddeti normalleştiren, teşvik eden, hatta özendiren, hatta neredeyse metodoloji dersine dönük yayınlar var ekranlarda, hep birlikte görüyoruz; bunlarla ilgili yaptırıma dair RTÜK'le bir çalışmanız var mı? Bir de bizim sistemimiz ağırlıklı olarak, maalesef, suç işlendikten sonra cezalandırılmasına dönük; önleyici tedbirlerde bir aksaklık olduğunu, yetersizlik olduğunu hepimiz görüyoruz; bununla ilgili ne söylersiniz? Israrlı takipten vesaire bahsettiniz, çok önemli gerçekten aslında ama bunlar da şöyle oluyor yani "E, tamam, işte, sosyal medya üzerinden, oradan buradan..." Yani şöyle örnekler olduğunu biliyoruz: Bir kadının kapısının önünden fotoğraf paylaşıyor sosyal medyada bir şüpheli ama işte, o kadın savcılığa başvurduğunda "E, yani bir şey oldu mu?" Olmadı ama olacak yani şimdi olacağını görüyoruz, geliyor bu. Bu noktada maalesef cezalandırma yok yani çok yetersiz ya da. Dolayısıyla bunlarla ilgili ne söylersiniz? Özellikle o oran farklarını, elinizde böyle bir şey varsa, böyle bir araştırma varsa alabilirsek sevinirim.

Bir de şimdi, ya, mahkûmiyetler, cezalar çok ağır kâğıt üzerinde, bunların hepsini söylediniz ama "infaz düzenlemesi" diye bir gerçeğimiz var bir de yani bu ağır cezaları alanların kaçı cezasını tamamlıyor? Böyle bir oran var mı? Onu da alabilirsek eğer... Yani şu cezaya şu kadar indirim uygulanıyor, işte, şu kadar yıl yattıktan sonra çıkıyordan bahsetmiyorum. Bugüne kadar kadına şiddetten hüküm giymiş olanların kaçı cezasını tamamladı cezaevinde?

Teşekkür ederim.