KOMİSYON KONUŞMASI

SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım; sunumunuz ve arkadaşlarınızın yaptığı sunum, emeğiniz için gerçekten size ve Adalet Bakanlığında olan bütün çalışma arkadaşlarınıza teşekkür ediyoruz.

Kıymetli Komisyon üyesi arkadaşlar, benimki aslında soru olmayacak, benim hemşehrim o kadar soru sordu ki ben soru sormaktan vazgeçtim, benimki bir temennidir ve bir tespittir. İlk toplantımızda biz şunu söyledik: Söz konusu kadın olunca bunun muhalefeti ve iktidarı yok; hep beraber, biz kadına karşı olan şiddeti ne kadar önleyebiliriz ve ne kadar yardımcı olabiliriz? Sonuçta biz de anneyiz, sonuçta bir kız çocuğu annesiyiz veyahut da bir annenin evladıyız; onun için, hepimizi ilgilendiren... Tabii, erkeklere de haksızlık yapmayayım, sizlerin emeğine de teşekkür ediyorum. Şimdi, kadın şiddeti söylenince hemen arkasından kadın ölümü dile geliyor; aslında şiddet sadece kadını katletmek değil, binbir türlü farklı nedeni var. Ben tecrübelerime dayanarak konuşuyorum, tabii, hukukçu değilim, ben onu başta belirtmek istiyorum ama mesela, bizim sağlık ocaklarımızda aslında -biraz önce Başkanım, sizin dediğiniz gibi- bir psikoloğun olmasının şart olduğunu düşünüyorum işin gerçeği. Taşrada büyük köylerde bile hâlâ sağlık ocaklarımız var, bir psikolog bulunmasının ben faydalı olacağına inanıyorum; bu bir.

İkincisi: Kadına şiddetin -dediğim gibi- binbir türlü nedeni, farklı farklı sebepleri var. Kadınlar için bugün bu Komisyonda oturuyoruz, kadınlar için konuşacağız, hemcinslerimiz için bir çaba harcayacağız. Kadınlarla ilgili gündemi farklı gündeme taşımak bile bence kadına şiddet gibidir, bana göre, kendi fikrimi söylüyorum.

Üçüncüsü: Sadece kişi olarak değil aslında, mesela, benim ilimin Büyükşehir Belediyesindeki 756 işçiden 280 sözleşmeli işçiye yılbaşında alınmayacak diye tebligat yapılmış. Şimdi şunu söyleyeyim: Bunların içinde yine kadın var. Bana göre, bir kadını sebepsiz şekilde işten çıkarmak da yine bir şiddettir çünkü kadını ekmeksiz ve işsiz bırakmaktır. Yani hepimiz -ben dâhil olmak üzere, genel anlamda söylüyorum- vicdanen, kendimizi ilk önce görmemiz lazım aslında, hem kendimizi eleştirmemiz lazım hem kendimizi de görmemiz lazım ve hep beraber, gerçekten kadınlarımıza faydalı bir şeyler yaratmalıyız, bir şeyler yapmalıyız. Yani burada her gün toplantı yapabiliriz, her gün konuşabiliriz ama önemli olan, sonuca varmaktır; önemli olan, temelde kadınlar için güçlü bir çatı kurmaktır. Bu nedenle, ben bütün arkadaşlarımdan, Başkanımdan, bütün Komisyon üyelerinden... Kadın-erkek benim için fark etmiyor çünkü konum itibarıyla ben erkeklerle büyüdüm ama bir kadınım da hem kadın tarafını bilirim hem erkek tarafını da bilirim. Bu sebeple, kadın-erkek fark etmeden, gerçekten annelerimiz için, kız kardeşlerimiz için, evladımız kız olan için, kendimiz için sağlam temel atmak ve sağlam bir çatı kurmak için; bu nedenle hepinizden bu anlamda ricamdır çünkü öğretmemiz lazım, bir çare olması lazım, bir yerde bir şey hatadır ve yanlış gidiyordur. Bu, belki herkesi ilgilendiren bir şey, belki herkesin de bu yanlış gidene katkısı olabilir. Biraz önce dediğim gibi detaylı bir şekilde bu işe bakmak lazım. Tek bir yasayla, bir tek kanunlarla olmaz. Aslında bizim aile yapılarımızın bozulması sebep midir? Kültür geçişleri sebep midir? Türlü sebepleri var, bunu iyice değerlendirmek ve sonuca bağlamak lazım. Ben de lafımı çok uzattığım için hepinizden af diliyorum.

Hepinize saygılarımı sunuyorum, Allah hepinizden razı olsun.