Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü ile Genel Müdür Yardımcısının, Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürünün ve Teftiş Kurulu Başkanının yaptıkları sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 05 .12.2024 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Teşekkür ederim.
Ben bunu bir sataşma olarak görmüyorum ama teknik olarak bunun üzerine söz aldığım için böyle bir ifade kullandık.
Öncelikle teşekkür ediyorum. Fakat burada bir taraftan konuya açıklık getirirken bir taraftan da çok vahim bir tabloyu da gözler önüne serdiniz, onun için de teşekkür ediyorum. Söz konusu ilaç 15 milyon liralık ilaç. İlacın adı "Kopaq" ve binlerce kere kullanıldı gibi gösterilmiş. Şimdi, siz, bir radyoloji ünitesinde, bir görüntüleme ünitesinde bu ilacı hastanın üzerine yazmadan, reçete etmeden sistemde kullanıp da daha sonra "A, depoda yokmuş." veyahut da "Biz bunları kullandık ama depodan düşülmemiş." derseniz bu tam da sistemin çürümüşlüğünün bir göstergesi, çok net. Sizin bu anlattığınız ifade; belli ki Bakanlıktan görüş almışsınız, doğru. Benim de Bakanlıktan aldığım cevapta "Konu teftiş edildi ve suç duyurusu yapıldı." deniyor fakat bu, tam da aslında bugün burada tartıştığımız meselenin bir cevabı. Siz 15 milyon liralık binlerce ilacı... Hepimiz doktoruz, birçoğumuz doktoruz, açıkça soruyorum: Radyoloji için tomografi çektirmek üzere gitmiş bir hastaya Kopaq kullanılmış ve siz bu hastaya damarından ilacı vermişsiniz, görüntülerini almışsınız, sonra da "Bunu sistemden düşmedi." diyorsunuz. Bir: Bu ilaç reçete olmadan kullanılamaz, çok önemli yani bir hastaya reçete olmadan bu ilacı kullanamazsınız. Demek ki sistemde bir çürümüşlük var, reçete olmadan rastgele kullanılmış.
İki: Bu kadar çok ilaç hastaneden yok olmuş, hastalara kullanılmış, geri dönüp bunları sizin araştırmanız lazım. Kim yaptı bunu? Nasıl büyük bir ihmal? Hangi dozda kullanıldı? Kime, kaç defa kullanıldı? Burada çok vahim bir hata var.
Toparlayayım ben.
Üçüncüsü: Eminim bunu siz de kabul edeceksiniz. Ve bu ilaçların kaybolduğu ortaya çıktıktan sonra da sistem bu rezilliği örtmek için diyor ki: "Hadi bunu başka hastaların üstüne yazalım." Başka hastaların üzerine harıl harıl reçete yazılıyor ve o reçeteleri yazmak istemeyenlere de zor kullanılıyor, "Yazacaksın kardeşim." deniyor. Dolayısıyla, burada siz bunu az önce ifade ettiniz, metaforla da kullandınız, çimento ve tuğla olarak ifade ettiniz, katılıyorum. Peki, burada problem çimentoda mı var, tuğlada mı var? Her ikisinde de var ve sistem o kadar çürümüş ve kokuşmuş ki bunu zamanında öngörememiş ve çözmek için kendi içerisinde son derece kabul edilemez, hiçbir modern dünyada kabul edilemez bir çözüm bulmuş. Herkes kendi tecrübelerinden bahsediyor. Bakın, İngiltere'de on beş yıl üniversitede çalıştım, bu ülkede ben de sizin gibi üniversite hastanelerinde görev yaptım, eğitim hastanelerinde çalıştım, başhekim muavinliği yaptım, birçok görevde bulundum. Hiçbir şekilde böyle bir rezaleti "Ya, ne yapalım, kullanıvermişler, kapatalım." diyemezsiniz.
HALİT YEREBAKAN (İstanbul) - Kıymetli Hocam, Grup Başkan Vekilim, eminim, bugüne kadar yaptığınız -ne kadar cerrahi yaptınız bilmiyorum- ameliyatlarda kullanmış olduğunuz bir flaster bile belki başka bir hastaya fatura edilmiştir yani böyle bir şeyle karşılaşmamış olma ihtimaliniz neredeyse sıfır ama burada usul hatası olduğunu kabul ettik. Bununla ilgili, denetim süreciyle ilgili zaten Sağlık Bakanlığımız gereğini yapmışlar. Bu "Bir hastada ilacın ne kadar kullanıldığını bilemedik." falan filan gibi insanların hayatının tehdit altında olduğunu düşünmeyin. Tüm radyoloji raporlarında; hastaya kontrast madde kullanıldıysa kaç mililitre kontrast madde kullanıldığı raporda belirtilir; Bakanlığımız da bunu doğrular. Benim burada söylemek istediğim; hani, buradaki şikâyetiniz temel anlamda, tırnak içinde attığınız manşet, başlık, burada "çıkar çetesi" işte, "yolsuzluk" "para çalındı" "mal çalındı" ibaresiydi. Bunun olmadığını ifade etmek istedim, konu bundan bağımsız. Olay pandemi döneminde yaşanmış konu, ayrı bir konu.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Şimdi, bu konu daha çerçeveli konuşmamız gereken bir konu.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Spesifik bir konu, üzerinde artık çok fazla durmanın bir anlamı yok ama siz de benim ne demek istediğimi biliyorsunuz, ben de sizin ne demek istediğinizi biliyorum ama keşke -az önce buradan da geldi o yorum yani siz bu konuyu teftiş etmiş gibi konuşuyorsunuz- Bakanlık bu konunun üzerine gittiğini ve teftiş raporunu bizimle de paylaşmış olsaydı. Ben sizin yerinizde olsam bu konuyu bu kadar savunmazdım.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Belki Bakanlığın da söyleyeceği şeyler vardır bununla ilgili Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Cevap aldım zaten ben, cevabını aldım, Bakanlık cevap yazdı.
Teşekkür ediyorum.