KOMİSYON KONUŞMASI

ERSAN AKSU (Samsun) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Değerli Bakanım, Bakan Yardımcılarımız, sağlık ordumuzun değerli yöneticileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi" sözleriyle başlamak istiyorum. Yine, Şeyh Edebâli "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." der. Sağlık her bireyin hakkı olan, toplumların refah seviyelerinin ve gelişmişlik düzeylerinin en önemli parametrelerinden birini oluşturan temel bir unsurdur. Hayatın olağan akışında bu denli önemli olan sağlık hizmetleri deprem, vesair doğal afetler ve bütün dünyanın taze hafızasında bulunan Covid pandemisi gibi acil ve yaygın durumlarda daha da bir önem arz etmektedir. Pandemi sürecinde dünya ve modern Batı maske korsanlığı yaparken, yaşlılarını iş makineleriyle toplu mezarlara doldururken Türkiye mevcut sağlık altyapısı, ürettiği hızlı aksiyonlar ve aldığı hızlı kararlarla "Türk sağlık sistemi" diye markalaşmış, bir noktada kendini göstermiştir. Deprem sürecinde de sağlık ordumuzun çok fedakâr ve iyi bir sınav verdiği aşikârdır. Türkiye'nin 1999 depremindeki sağlık imtihanını, "SSK" ve "devlet hastanesi" diye toplumu da sınıfsallaştıran hastane yapısını, hastanelerdeki 10-15 kişilik koğuş sistemini, hastaların ve cenazelerin hastanelerde rehin tutulduğu dönemleri, sabah saat altı sularında hastanelerin önlerinde yağmur, çamur kuyruklar oluştuğunu, muayene için ayrı, ilaç için ayrı kuyruklarda insanların perişan olduğu günleri daha dün gibi hatırlıyoruz. Allah aziz milletimizi o zillete tekrar düşürmesin ve muhafaza eylesin.

Sayın milletvekilleri, Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 27'si koruyucu sağlık hizmetlerine, yüzde 72'si ise tedavi edici sağlık hizmetlerine ayrılıyor. Değerli Bakanım, konuşmanızda ifade ettiğiniz gibi "Herkes doktor olabilir ancak herkes hekim olamaz." yaklaşımınızı değerli buluyor ve bu anlamda aziz insanımızın öncelikle koruyucu sağlık hizmetleri bakımından -yediği içtiği dâhil olmak üzere- hastalanmadan önce önlem alınması ve her bir doktorumuzun hekim olarak yetişmesi yönündeki çabalarınızın artarak devamını diliyorum.

Sağlıkta insan gücü sayısı 2002 yılında 379 bin iken 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla yaklaşık 1 milyon 450 bine yükselmiştir. Uzman hekim başına düşen nüfus açısından en yüksek ve en düşük il arasında 13 kat fark var iken 2024 yılında bu fark 2,8'e kadar inmiştir. Biz ülkenin bütün bölgelerine, her bir insanımıza hizmet etmeyi ibadet gören bir liderin partisinde siyaset yapıyoruz. Bölgesel farkın bu denli kapandığını ve bunun temel gerekçesinin de terör olduğunu bile bile sırf kuru muhalefet etmek adına farklı renkte bölge haritaları göstererek bu durumu izah etmek muhalefete de bence yakışmıyor.

Değerli milletvekilleri, 2002 yılında hasta yatak sayısı 107 bin iken 2024 yılı Temmuz ayı itibarıyla 172.500'e yükselmiştir. Bulaşı dâhil her türlü enfeksiyonun riskini barındıran koğuş sisteminden çıkılmış ve otel konforunda bir sağlık hizmetine geçilmiştir. Nitelikli ve mahremiyeti esas alan insani yatak oranı 2002'de yüzde 6,5 iken bugün yüzde 82 düzeyine çıkmıştır. Kim ne derse desin, sadece bu durum bile her bir insanımıza verdiğimiz değerin en açık göstergesidir. Sağlık Bakanlığı bünyesinde yoğun bakım yatak sayısı 2002 yılında -dikkat buyurun- sadece 869 iken bugün 24.694'e ulaşmıştır. Geldiğimiz nokta itibarıyla yoğun bakım yatak kapasitesi OECD ülkelerinin ortalamasının üzerindedir. Bu sayededir ki 2002 yılında beklenen yaşam süresi ortalama 72,5 iken 2022'de yaşam süresi ortalama 77,3'e yükselmiştir. Yine, 2002'de 100 canlı doğumdan 3,15'i ölümle sonuçlanırken 2022'de her 100 canlı doğumdan yüzde 1'in altına düşürülerek 0,91'i ölümle sonuçlanmaktadır. Bu nesnel veriler sağlıkta gerçekleştirilen devrimlerin tartışmasız göstergesidir, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuoyunda "yenidoğan çetesi" olarak bilinen ve hâlen 22'si tutuklu 47 sanığın suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyet göstermek, kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, resmî belgede sahtecilik, rüşvet gibi suçlardan yargılamaları devam ediyor. Davaya ilişkin bir değerlendirme yapmak bir hukukçu milletvekili olarak bize de yakışmaz. İddiaların çok ciddi olduğu ve sanıkların eylemlerinin bebek ölümleriyle illiyet bağının olduğu bilirkişi heyet raporuyla da sabit görünüyor. Değerli arkadaşlar, bir hukukçu arkadaşınız olarak ifade edeyim ki ihmali davranışlarla bir suçun işlendiğinin ispatı kolay bir iş değildir, hele bunun kendini savunamayan, kendini ifade edemeyen bir bebeğe karşı işlendiğini düşündüğümüzde ispat daha da zorlaşır. Sağlık ve şifa dağıtacağı düşünülen doktorun ihmalinin ispatı olayı ayrıca zorlaştırmaktadır. 2023 yılında tüm hastanelerde 54 bin denetim yapılıyor, yoğun bakımlarda ekstra denetimler yapılıyor; Teftiş Kurulu denetliyor, delillendirme imkânı bulamıyor. Türkiye bir hukuk devletidir ve süreç de hukuka uygun surette yönetilmek durumundadır. Konuya ilişkin olarak, geniş anlamlı soruşturulması adına, 2023 yılı Mayıs ayında İstanbul Sağlık İl Müdürlüğü tarafından Emniyet Müdürlüğüne ihbarda bulunuluyor. Soruşturmada mahkemeden teknik takip, fiziki takip ve telefon dinlemeleri için 2023 Haziran ayında ve devamında muhtelif tarihlerde 9 ayrı izin alınıyor. Başlatılan teknik takiplerle eş zamanlı ve koordineli olarak 2023 Eylül ayında olağan dışı denetimlerle süreç netleştirilmeye çalışılıyor. Soruşturmanın gizliliği nedeniyle süreç Emniyet ve Savcılık boyutunda olması gerektiği gizlilik içinde yürütülerek yolsuzluk, nitelikli dolandırıcılık ve rüşvet başlığıyla tutuklamalar 26 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştiriliyor. İhmali davranışla ölüme sebebiyet verme durumuna dair illiyet hususu, bu olayda tıbbi değerlendirmeye muhtaç bir husustur aynı zamanda. Bu anlamda, Savcılık, mevcut tutuklamaları gerektiren suçlamaların dışında ölümler ile sanıkların eylemi arasındaki bağın tıbbi ve bilimsel olarak tespitini 28 Haziran 2024 tarihinde bilirkişi heyetinden ilk defa talep ediyor ve bilirkişi heyeti 19 Eylül 2024 tarihinde Savcılığa raporunu bu yöndeki tespitleriyle bildiriyor. Bu aşamadan sonra idari çalışmalar tamamlanarak kısa bir sürede tüm ilgili hastanelerin kapatılması sağlanıyor ve geldiğimiz nokta; yargılama hızlı bir şekilde devam ediyor.

Değerli arkadaşlar, sayın milletvekilleri; olayı elbette ki tartışacağız, işin doktor ile hekim farkı boyutunu, kapitalin maalesef insanların vicdanını esir aldığı boyutunu elbette ki tartışacağız. Nasıl önleriz, değerlendirelim; sanıklar hak ettikleri cezayı en ağır şekilde alsınlar. Kan donduran bir durumdur bu. Bugün, kendini ifade edemeyen, savunamayan yenidoğan bir sabiyi, yavrumuzu rahatsızlandığında şifa bulması için teslim ettiğimiz ellerde maalesef bilerek ve isteyerek kasten ihmali davranışla ölüme götürülmesinin izahı yok ve olamaz tabii ki. Bu nedenle müstahak oldukları en ağır surette cezalandırılacaklarına inanıyoruz ve hep beraber takipçisi olacağız.

Bu olay üzerinden sayıları 1,5 milyonu bulan sağlık ordumuzun tümden töhmet altında tutulmasını asla kabul edemeyiz. Sağlık turizminde büyük yol aldığımız bir süreç yaşıyoruz. Katilin, katillerin, organize kötülüğün peşine hep beraber düşünelim ve en şiddetli şekilde cezalandırılması mücadelesini verelim ancak olayın ortaya çıkmasına yönelik tüm çabasını ortaya koyan, Emniyete ihbarda bulunan, ispatı kolay olmayan böyle bir olaylar zincirinde Sağlık, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının teknik ve fiziki takip, telefon dinlemeleri ve olağan ve olağan dışı eş zamanlı denetimleri ve bilimsel tıbbi heyet raporları dâhil yürüttükleri koordineli çalışmalarla suç ve suçluların ortaya çıkarılması sağlanmıştır ki bundan dolayı Sayın Bakanlarımızı takdir ve teşekkür etmek gerekir. Sayın Bakanım, suçu ve suçluları ortaya çıkarma noktasındaki gayretleriniz nedeniyle sizlere teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, bu noktada kuzeyin merkezi Samsun'la ilgili bir iki hususu ifade ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum. Tamamen kamu kaynaklarıyla yapılan Samsun Şehir Hastanesinde sona yaklaştık, inşallah, 2025 yılı ortalarında hizmeti alacağız. Bölgeye hizmet vermesinin yanında, son yıllarda artan sağlık turizmi açısından önemli olan şehrimizde Gürcistan, Azerbaycan, Rusya ve Ukrayna'dan gelen hastaların kaliteli sağlık hizmeti alması yönünde başvurabilecekleri sağlık tesislerimiz bulunmakta. Alaçam, Yakakent ilçelerimize hizmet verecek hastanelerimizin inşası devam ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun, bir dakika...

ERSAN AKSU (Samsun) - Tekkeköy Devlet Hastanesi tamamlama ihalesi yakın zamanda yapılarak bir an evvel hizmete girmesi sağlanacak. Son yıllarda ciddi gelişme gösteren ve nüfusu yıldan yıla hızla artan Atakum ilçemiz için Atakum Devlet Hastanemizin ihalesi yapıldı ve sözleşmesi imzalandı. Sayın Bakanımıza, Bakanlarımıza ve bahusus Değerli Milletvekilimiz, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız Sayın Mehmet Muş Başkanımıza katkılarından ötürü teşekkür ediyorum.

2025 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.