KOMİSYON KONUŞMASI

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Araya girdiğim için özür dilerim, aşağıda nöbetçi olduğum için dönmem gerekiyor.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hepiniz hoş geldiniz.

Ben önce Sayın Bakana birkaç soru soracağım. Şu elimde onlarca soru önergesi var. Bu soru önergelerinin her biri bir bakanın istifa etmesi için yeterli. İstanbul'daki görüntüleme çeteleri, Maraş'taki stent çeteleri, hastanelerden kaybolan hastalar, eski Sağlık Bakanının hastanelerine tahsis edilen inanılmaz şeyler ve buna benzer onlarca soru önergesi; bunların hiçbirine cevap verilmedi. Ben buradan açıkça soruyorum, millet iradesinin tecelligâhı olan bu yüce Meclisin, buradaki milletvekillerinin vermiş olduğu soru önergelerine niye cevap verilmez? Niye bu millet iradesi ciddiye alınmaz? Niye önemsenmez? Bu işin arkasında ne vardır? Bunun açıklamasını yapmanız lazım. Zaman sınırlı olduğu için çok detaya giremeyeceğim ama Sayın Bakan, bütün bu detayları Parlamentodaki konuşmamızda zaten duyacaksınız, Türkiye de duyacak.

Şimdi, deniliyor ki "Aslında biz bu çetenin varlığını Mart 23'te öğrendik." Ben size bunun kocaman bir yalan olduğunu şimdi ispat edeceğim, niye Mart 23'te olmadığını göstereceğim. Elimde 2016 yılında başlamış bir soruşturma var. Bu soruşturma bütün detayları anlatıyor, diyor ki "2 tane hastane, Süleymaniye Hastanesi, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Burada doktorlar birtakım çetelerle anlaşmışlar. Bu anlaştıkları çeteler devleti soyuyor, SGK'yi soyuyor, devleti talan ediyor, çocukları yanlış tedavi ediyor." İşte burada ve bu raporun yazıldığı tarih ne zaman biliyor musunuz? Gelin, size göstereyim. 17 Kasım 2016'da bu rapor yazılıyor ve deniliyor ki "Bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunun." Bu tarihte kim İstanbul'da İl Sağlık Müdürü? Sayın Bakan. Şimdi soruyorum Sayın Bakan, haberin mi yoktu bu rapordan yoksa sümen altı mı ettin? Umursamadın mı, ciddiye mi almadın yoksa bu işin arkasında başka bir şey mi var? Gelelim tekrar "Ben bu işi mart ayında öğrendim." demenize. Peki, şuna ne diyeceksiniz Allah'ınızı severseniz, bu rapora ne diyeceksiniz? Bakın, bu raporu gösteriyorum. Kimdir bu? Özel hastaneleri denetleme şubesinden yetkili Malik Türkay Esin. Sizin memurunuz, siz İstanbul'da görevliyken Malik Esin'e bir görev vermişsiniz "Git bu hastaneleri denetle." Ve Malik Esin de inanılmaz bir rapor yazmış ve diyor ki "Burada vahşet var. Çocuklara kötü tedavi yapılıyor, çocuklar ihmal ediliyor, devlet soyuluyor, SGK soyuluyor." Tek tek rapor etmiş, Allah aşkına, bunları niye ciddiye almadınız? Ve ondan sonra diyorsunuz ki "Biz bu işi mart ayında öğrendik." Peki, mart ayında öğrendiniz de ondan sonra ne yaptınız? Hepsini tek tek göstereceğim. "Mart ayında bunu öğrendik." dedikten sonra, 5 Mayıs 2023'te bir açıklama yapıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Çok gizli bir operasyon başlattık, çok gizli." Peki, bu çok gizli operasyonda ne yaptınız? 5 Mayıstan sonra ilk yaptığınız şey 11 Temmuz 2023 tarihinde Medilife Hastanesini ziyaret etmek ve bu hastanede inanılmaz görüntüler vererek o Medilife Hastanesindeki o katliamın maalesef üstünün karartılmasına bu fotoğraflar vesile olmuştur. Peki, niye ziyaret ettiniz? Niye bu milletten özür dilemiyorsunuz? O hastanede katliam yapılırken haberiniz yok muydu? Dava dosyasını tek tek inceledim ve dün mahkemedeydim, mahkemeye müracaat ettim. Şunun içerisi olduğu gibi belgelerle dolu; o çocukların nasıl öldürüldüğünün, o çocukların nasıl katledildiğinin, Medilife Hastanesinde ilaçların nasıl çalındığının, Medilife Hastanesinde, Bakanın ziyaret ettiği hastanede 2 tane epikrizin nasıl hazırlandığının, evde saklanan epikriz raporlarının ve hastaneye yapılacak ziyaretlerin veyahut da denetimlerin daha önceden nasıl ihbar edildiğinin tek tek belgeleri var bu dosyada. Daha da ileriye gideceğim. O hastanedeki doktorların ve hemşirelerin kendi aralarındaki yazışmalar var burada. "Nefesini kestim, çok ağlıyordu uyuşturucu verdim." diyor. "Kestim nefesini, öldürdük." diyor. "Testisleri sıkışmış bunun, mosmor olmuş, çürütmüşsünüz bunun tesislerini." diyor doktor. O da yetmiyor, entübasyonu hemşireler yapıyor "Yaptık hocam. Beğendiniz mi?" diyor, doktor da diyor ki: "Entübasyon yapmışsınız ama bak filmde entübasyon tüpü yok. Bu hasta öldü mü?" diye soruyor, bilmiyoruz. Bakın, dünya kadar buna dair belge var. Peki, bu belgeler nereden geliyor? Medilife Hastanesinden. Ne zaman geliyor? Sayın Bakanın çok gizli operasyon yaptığı bir dönemden geliyor. Peki, Sayın Bakan ne yapıyor? O gizli operasyon yaptığı dönemde poz poz resimler verip o hastanenin arkasında olduğunu söylüyor. Şimdi sürem olmadığı için -bunları konuşacağız Mecliste bütün ayrıntılarıyla- tek bir vakadan örnek vereceğim ben size. Opara bebek, zavallı bebek, siyahi, hastaneye getiriliyor ve hastanede bu bebeğe bir hemşire entübasyon yapıyor ve yoğun bakım olmadığı için, pediatrik yoğun bakım olmadığı için yenidoğan yoğun bakımına alınıyor. Yasaktır, alamazsınız. Yenidoğanda çocuğun ayakları uzun geldiği için bir beşiğe yatırılıyor ve orada, o beşikte o çocuk entübe ediliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Çömez...

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitireceğim, bu vakayı bitirmem lazım, müsaade edin Başkanım.

O gece hastaneye bir haber geliyor, deniyor ki: "Bu gece hastaneye teftiş yapılacak başka bir gerekçeyle." Sonra ne oluyor? Ve o çocuk oradan kaçırılıyor. Nereye götürülüyor? Başka bir şubeye, aynı hastanenin başka bir şubesine. Orada da yenidoğan yoğun bakım yok, orada da pediatrik yoğun bakımına alınıyor. Sonra ne oluyor? Pediatrik yoğun bakımda hasta tekrar bir beşiğin üzerinde, o zavallı çocuk entübe. Doktor yok hastanede gece. Sonra ne oluyor? Nöbetçi hemşire yorgunluktan uykuya düşüyor ve ardından ne oluyor biliyor musunuz? Çocuk çırpınırken boğazındaki hortumu çekerek çırpına çırpına oksijensiz bir şekilde boğularak ölüyor ve saatler sonra fark ediliyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Çömez, teşekkür ediyorum.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum, bir cümle Başkanım. Bitiriyorum, lütfen izin verin.

Ben diyorum ki bütün bunlar sizin İl Sağlık Müdürü olduğunuz dönemde poz poz resim verdiğiniz hastanede yapılıyor.

Sayın Bakan, lütfen istifa edin, bu milletin sağlığını siz yönetemezsiniz.

Teşekkür ederim.