Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .11.2024 |
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün gerçekten Plan ve Bütçe Komisyonunda çok ama çok önemli bir konu dile getirildi. Bu konu sadece Plan ve Bütçe Komisyonunda ve Genel Kurulda konuşulup kapatılacak bir mesele değil, bunun siyasi boyutu açıklığa çıkarılmadan, bunun bürokratları hesap vermeden bu canice eylem asla son bulmayacak. Analarından bir damla süt kursağına gitmeyen o çocuklar işkenceyle katledildiler ama İstanbul'da yaşananlar sadece bunlar değildi ki. Bakın, Özel Hizmetler Yönetmeliği çok açık, diyor ki: "Hiçbir şekilde özel sağlık kuruluşlarında herhangi bir kat ya da o da kiraya verilemez." Ama son yıllarda İstanbul'da özel sağlık kuruluşlarının birçoğunda bırakın katlar, oda oda kiraya verildi ve merdiven altı sağlık hizmetleri korsanca verildi. İl Sağlık Müdürlüğü bunların hiçbir tanesine tavır almadı ve maalesef, bugün Türkiye'de konuşulan bu yenidoğan çetesi İstanbul'la sınırlı değil, nereye dokunursanız oradan mutlaka sağlık sistemiyle ilgili bir problemin karşımıza çıktığını çok net bir şekilde görüyoruz.
Burada tabii, meselenin özü şu: 2002'de AKP iktidara geldiğinde popülist bir anlayışla iktidar oldu, birçok konuda popülizm yaptı ama sağlık hizmetleri konusunda da yaptı bunu. Şimdi, bazı Komisyon üyeleri diyor ki: "Efendim, sağlık hizmetlerinden para alınıyordu şimdi alınmadığı, muayene ücretlerinden para alınmadığı, ilaç katkı payı alınmadığı..." Ya da "Her vatandaş elini kolunu sallaya sallaya ister devlet hastanesine, üniversite hastanesine ya da özel sağlık kuruluşlarına gidebiliyordu." Şimdi, öyle mi? Çok kısa bir süre sonra ilaç katkı payı alınmaya başladı, muayene ücretleri bütün hastanelerde alınmaya başladı ve neylersiniz ki bugün bir vatandaşın özel sağlık hizmeti alması tümüyle mümkün değil ve anlaşma yapılan bölümlerde de bu anlaşmalar tek tek iptal ediliyor.
Şimdi, özel sağlık kuruluşlarına sağlık hizmetleri havale edildi, bunun iki ayağı var: Birincisi, sağlıkta reform "Sağlıkta Dönüşüm" adı altında tümüyle sağlık hizmetleri özelleştirildi. Bu, bir yanlı, yandaş bir anlayıştı ama bir bakıma da sağlık hizmetlerini yönetememenin ortaya koyduğu bir gerçek. Evet, Sağlık Bakanlığı AKP iktidarında yönetilemedi, özel sektöre peşkeş çekildi ve bugün Türkiye'de çürümüş, çökmüş bir sağlık sistemi var.
Özel sağlık hizmetleri bu hâldeyken ben size bir soru sormak istiyorum: Sizin birinci, ikinci, üçüncü derece yakınlarınızdan özel sağlık kuruluşlarında, vakıflarda herhangi bir yakınınız çalışıyor mu? Buna net cevap verirseniz siz de rahatlarsınız. Bunu cevapladığınız takdirde... Eğer boşta bırakırsanız kayıtlara geçen bu konu bu çatı altında asla unutulmayacak. Bunun açıklığa kavuşması lazım.
Bir başka konu: Şimdi Türkiye'de devletin bir aşı listesi var ama iki önemli hastalık var ki bu aşı listesinde yok, bu da sizin sorumluluğunuzda; biri meningokok, biri de rota virüs aşıları. Niçin bunlar aşı listesine alınmıyor? Hem çok pahalı hem de maalesef ulaşılması güç ve doktorlar, hasta yakınlarına, o masum çocukların yakınlarına bu aşıları öneremiyorlar, her bir aşının bir tanesi 3 bin lira, 4 bin liraya tekabül ediyor.
Şimdi, bir beyaz kod meselesi var. İdare mahkemesi diyor ki: "Sağlık Bakanlığı beyaz kodu açıklamak zorunda." Niye açıklamıyorsunuz? Türk Tabipleri Birliği mahkemeye verilmiş ama hâlâ gereğini yapmıyorsunuz. Laf edilen Türk Tabipleri Birliği bu ülkenin en nitelikli meslek odası kuruluşudur. Getirip ikide bir terörle ilişkilendirmek son derece yanlış ve çirkin bir davranıştır. O Türk Tabipleri Birliğinde Nusret Fişekler, Füsun Sayekler nitelikli hizmetler yaptılar. Bugün, eğer Türk Tabipleri Birliği, Türkiye'deki sağlık sistemiyle ilgili eleştiriler yapıyorsa, bu da sizin işinize gelmiyorsa hemen dönüp, sağlık hizmetlerine bu kadar nitelikli tavır koyan...
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Terörü kim destekliyor?
VELİ AĞBABA (Malatya) - İşinize bakın! İşinize bakın!
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) - Konuşma!
VELİ AĞBABA (Malatya) - İşine bak! Her şeyi teröristle suçluyorsunuz!
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) - Sen ne biçim konuşuyorsun!
CAVİT ARI (Antalya) - Sağlık sistemini altüst ettiniz!
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen karşılıklı bir hâle sokmayalım.
Sayın Bingöl, teşekkür ederiz.
Sayın Ali Karaoba...
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, ben kimsede konuşma yapmadım. Lütfen...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Yok, zaten bir iki saniye Sayın Bingöl.
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Ben çok sakin bir şekilde bütün Komisyon üyelerinin ne dediklerini dinledim.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun, söyleyin. Hani biz usulü bozmayalım, söyleyin hemen.
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Ama ben düşüncemi söyledim, niye hemen karşı çıkılıyor çünkü bu konu...
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Biz de cevap verdik.
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Türk Tabipleri Birliği meselesi şudur: Türk Tabipleri Birliği büyük bir sorumluluk içerisinde Türkiye'nin bütün sağlık sorunlarıyla ilgili açık bir şekilde görüş beyan ediyorlar, cesurca görüş beyan ediyorlar. İşlerine gelmedikleri için hemen terörle ilişkilendiriyorlar.