KOMİSYON KONUŞMASI

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Başkanım, özür dilerim. Yani, burada da muhalefet Komisyonda çalışmak istiyor, zaten bakıyorum, iktidar olarak şu anda azınlıktasınız, muhalefet olarak çoğunluktayız ciddi olarak; bence erteleyelim. Sayın Ahmet Salih Dal’a ben taziyelerimi iletiyorum; geneliniz var, diğerleri yok. Tabii, yoğunluğunuz var belki biraz, bu açıdan da yani muhalefete…

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Bir saniye, mikrofonunuzu açıyorum. Buyurun.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Başkanım, şu anda “Gelmedi.” deyince, ben de katılamadım, belki benim üye olmadığım dönemde gidilmişti ama yani konularda iktidarın ciddiyetsizliği ortaya çıkıyor. Sizi ve katılanları tenzih ediyorum ama Komisyonun üçte 2’sini Cumhur İttifakı oluşturmasına rağmen şu anda rağmen ciddi olarak…

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Siz de gelmediniz yerinde incelemeye. Yani “Ciddiyetsiz” derken…

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - yani ciddi olarak azınlıktasınız. Şu anda biz, sizin iyi niyet ve gayret içerisinde olduğunuzu görüyoruz, kararınıza itiraz etmiyoruz; normalde, arkadaşlar biraz daha belki şey yapabilirlerdi. 

Tabii, bu arada gerçekten çok uzun bir süreç yani on üç on beş yıllık bir süreç. Gelen yazıdan da anlaşıldığı kadarıyla itiraz konusu ortadan kalkmış gibi anlaşılıyor.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Evet.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Madem ki işletme faaliyetine ara verdi ve ruhsat iptal edildi, öyleyse buranın meşgul edilmesinin de nasıl bir şeyi var, ben....

AHMET BARAN YAZGAN (Edirne) -  Başka bir firma var şu anda.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Yok, heyelan bölgesindeki mülk sahiplerinin hepsinin hep şeyiyle yapıldı.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Tabii, bu benzer konularla ilgili Hatay'da da yaşanıyor. Aslında...

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Madenci tarafından satın alınmış ve sorun çözülmüş.

Şunu anlatmaya çalışıyorum Sayın Vekilim: Orada ben eleştirinize itiraz etmek zorundayım. “Ciddiyetsizlik.” dediniz; ciddiyetsizlik yerinde incelemeye gelmemektir.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Evet, şimdi benim burada söylemek çalıştığım başka bir husus da şu...

AHMET BARAN YAZGAN (Edirne) - Şimdi, ona da ben itiraz ediyorum.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Katılımla ilgili yani katılma... Şimdi de bir de burada bir konu, her bir olay üzerinde 400 bin civarında başvurudan bahsettiniz. Her bir olay, dördü birden ayrı konu, tek tek görüşülecek olursa zaten Komisyon hiçbir iş yapmasa bile bu başvuruların binde 1’ine bile ulaşamaz.  Burada esasen prensipler üzerinde  belki durulabilir. Mesela, aynı, benzer maden ocağı sorunu Hatay’da da var. Hatay’da da Valilik makamı deprem bölgesi olduğu veçhiyle tek taraflı inisiyatif kullanarak, deprem bölgesinde ÇED raporu zorunluluğunu ortadan kaldırdı. Bu, büyük bir skandal. “Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurallarını, kanunlarını tanımıyorum. Burası özerk bir bölge. Ben istediğim kuralları uygularım.” gibi bir mantık  ortaya çıkıyor. Onun için de burada alınacak karar mümkünse genele teşmil edilmek üzere belki olabilir. Gerçekten özellikle 50’inin üzerinde maden ocağı ve maden ocakları, şu anda evlerin bahçelerine bitişik yerde yapılıyor. İdareyi dinlediğinizde bir zorunluluk var, deprem bölgesi, acil malzeme ihtiyacı var ama vatandaşı dinlediğinizde de duvarının bitişiğine taş ocağı açılıyor. Şimdi, burada tabii, vatandaşı kollayacağız diye haklı gerekçelerle iş yapan işletmenin faaliyetlerine zarar vermek doğru olmadığı gibi vatandaşların mağduriyetine de sebebiyet vermemek önemli. Tabii, ben mühendis değilim, o açıdan da böyle bir alana geldiğimizde inceleme yaparak sadece subjektif olarak belki duygusal bir bağla bir muhakemede bulunabiliriz ama bu işin esasen uzmanları belki alanda inceleme yapar, daha verimli bir karara ulaşabilirler.

Teşekkür ediyorum.