KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Tabii ama bir saniye.

Sayın Özel, ben öncelikle şahsımla ilgili övgü dolu sözleriniz için çok teşekkür ediyorum. Ben de şahsınızla ilgili en az bana gösterdiğiniz övgü kadar sözleriniz size aynıyla söylemeyi bir görev biliyorum.

Geçen dönem gerçekten fevkalade güzel bir çalışma örneği gösterdik. Bahsettiği Patent Yasası çok önemliydi, çok önemli bir millî, beraber görev yaptık. Bu noktada uzlaştığımız yasalar oldu, uzlaşmadıklarımız oldu. Alt komisyon kurulanlar oldu, kurulmayanlar oldu. Tabii, örneğin burada kurmadığımız ve çok uzlaşmadığımız noktalardan biri de tıpkı, aynı bu yasanın geçen sene konuştuğumuz versiyonuydu. Onda da gene uzlaşamadık ama orada konuşuldu, görüşüldü ve Kurula indi ama kadük kaldı çünkü süre yetmedi.

Şimdi, bu saatte tabii bunları konuşmak ve anıları dinlemek gerçekten sıra dışı bir hadise. Doğru bir çalışma yöntemi değil ama doğru olmayan başka bir şey daha var: Sekiz saatte biz henüz daha maddelere geçemedik yani böyle bir şey var. Kaldı ki aslında böyle durumlarda biz de nasıl yorulurlar, nasıl bıkarlar diye beklenti içinde değiliz. Çok iyi biliyoruz, böyle bir imkânınızın olmadığını, çok geniş olanaklarınızın olduğunu, değerli milletvekili arkadaşlarımızın burada çok geniş konuşmalar yapabileceği konusunda hiçbir şüphemiz de yok. Ama, sanki bizim öyle değil ama şahsınızın, özellikle Sayın Reyhanlıoğlu'na yaptığınız konuşmalardan tam tersi anlamdaki bir yapıyı özellikle vurguladığınız anlaşılıyor yani yapabileceğiniz. Şimdi, işin aslında özü şu: Yani bazı noktalarda anlaşmazlık olabilir. Muhalefetin bu noktadaki, kendi üstündeki seçmenlerine ve siyasi sorumluğu gereği birtakım iddialarını ortaya koyması, söylemlerini ortaya koyması, kayıtlara geçirmesi, itiraz noktalarını kullanması da son derece anlaşılabilir. Yani bir siyasi vebal gördüğünüzü ifade ettiniz. Eğer bu böyle de kabul edilirse gerektiğinde kamuoyunda, televizyonlarda bunların anlatılabileceğini söylediniz. Bunlar bizim, belki de iktidarın da siyasi olarak karşılayabileceği konular ki böyle bir durumda... Yani, siz siyasi sorumluluğunuzu ve vebalinizi şu anda üzerinizden zaten atıyorsunuz ama ben bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum: Yaklaşık sekiz saattir konuyla ilgili görüşüyoruz. Aslında benim de söyleyeceklerim vardı ama fırsat bulamadım. Sayın Bakana söz hakkı bile veremedik. Yani, Sayın Bakana söz hakkı elbette verelim, bahsettiğiniz oylama ondan sonra olacak. Ondan önce bir ara talebiniz var, makuldür, yani beş dakika bir çayımızı içeriz, ihtiyaç görülür, bunlar da olabilir, sorun değil ama müsaade ederseniz Sayın Bakan da konuşulanlara toplam bir cevap verme hakkını kullansın, ondan sonra bahsettiğimiz işleme geçelim.

Söz hakkı vardı ama uygun mudur efendim?