| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 19 .11.2024 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Sayın Muş, ilk sözüm size. Bize konuşmak için verdiğiniz beş dakika içinde, bu iktidarın sağlıkta çöküşü anlamına gelen sağlık politikalarını anlatmamız, bu bütçeyle bu sorunların çözülemeyeceğini anlatmamız gerekiyor. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu, bu sürede imkânsız. Sağlık Bakanlığı da aynı süre içinde, bir hekimin bir hastayı muayene ederek teşhis koymasını, tedavi etmesini istiyor; bu da bir o kadar imkânsız, bence Sağlık Bakanı da bunu gayet iyi biliyor.
Ben bugün burada o yüzden Sağlık Bakanlığının bu bütçesinin ruhuna ilişkin birkaç kelime etmek istiyorum kısıtlı süremde. Bu bütçe ruhunda açıkça hasta yaratmak olan bir bütçe, bunu da şu rakamlardan açıkça görebiliyoruz: Bakın, koruyucu sağlık hizmetlerine, tedavi edici sağlık hizmetlerine sadece üçte 1'i oranında bütçe ayrılmış. Bu şunun açık bir ilanı: "Biz hastalığı önlemek istemiyoruz, biz hasta yaratmak istiyoruz, bunu planlıyoruz." demiş durumdasınız Sayın Sağlık Bakanı. Sisteminiz vatandaşı hasta etmek istiyor çünkü yerli ve yabancı sermaye hasta garanti ediyor, hâliyle bütçeyi de oraya akıtıyorsunuz.
Zannediyorum, bu cümlelere ilişkin dikkati de çok burada değil Sayın Bakanın ama bürokratlarına söylemeye devam edeyim, notlarını alacağına inanıyorum bürokratlarının.
Şimdi, bakın, bütçe teklifinizde şöyle bir rakam var, hiç dile getirilmedi: 17 şehir hastanesi müteahhidine üç yıl boyunca 273 milyar lira kira ödemesi garanti ediyorsunuz. Bu parayla 109 tane Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapılabiliyor bu memlekette ama hasta garanti ederseniz hasta üretmek zorunda olursunuz tabii ki, koruyucu sağlık hizmetini de baypas edersiniz. Örneğin, aşı tedarik etmezsiniz, aşı karşıtlığını körüklersiniz, kızamık gibi geçmişte kalmış bir hastalığı bir senede 50 kat artırırsınız, şehir hastanesinde binlerce hasta çocuk garanti etmiş olursunuz; gerçekten ruhuna çok uygun bir bütçe olmuş. Ya da mesela, aile hekiminin ilaç yazmasını sınırlarsınız, hastayı şehirlerin dışındaki şehir hastanesine sürersiniz, hekimin de ücretinden kesersiniz, eziyeti yönetmeliğe çevirirsiniz. Bu bütçe sizin açınızdan bir taşla iki kuş vurma bütçesi olmuş, tebrik ediyoruz!
Şimdi, bakın, bununla ilgili sizin sağlık istatistiği yıllıklarınızda bile açık rakamlar var. Hani her şeyi 2002'yle kıyaslamayı çok seviyor ya burada AKP'li vekiller, artırdığınız başka şeyler de var, misal, hekime başvuru sayısı. 2002'de tüm basamaklarda hekime müracaat sayısı 208 milyon, 2023'te 1 milyara dayanmış; planladığınız gibi, istediğiniz gibi hasta sayısını 5 kat artırmışsınız, başarılı sizin bakımınızdan gerçekten de. Bir yurttaş ortalama 11,4 kere sağlık kuruluşuna başvuruyor. Bakın, 11 kere başvuru demek, hekim, hemşire, teknisyen, ebe, tüm sağlık emekçilerinin iş yükünün artması demek, angaryaya boğulması demek, randevu krizi demek, üç dakika muayene demek, iyileşememek demek ve kaçınılmaz olarak şiddet demek; artırdığınız diğer şey de işte bu şiddet. Siz yargı kararlarına rağmen Beyaz Kod verilerini paylaşmaktan imtina eden bir Bakanlıksınız ama sağlık çalışanlarına şiddetin katlanarak arttığını biliyoruz. Sizin sağlık emekçisinden saymadığınız veteriner hekimlerin de durumu aynı.
Artırdığınız bir şey daha var, o da özel hastaneler. 271 özel hastaneden 565'e çıkarmışsınız, özel sektör yirmi yılda 2 kattan fazla büyümüş. Özel sektör harcamaları artınca kamu harcamaları tabii ki düşüyor ve bu oran bugün 45,2'ye düşmüş durumda. 2025 planınız da aynı yerden ilerliyor; 4 kat fazla yatırım yapıyorsunuz özel sektöre. Bu ne demek? Sağlığı piyasaya açmak demek, sağlık çetelerine destek vermek, el vermek, yol vermek demek "Yenidoğanları öldüreceğiz." diye açık açık ilan etmek demek; bunu da gayet iyi başardığınızı son olaylarda görmüş durumdayız gerçekten de. Siz yenidoğanları özel hastaneye mahkûm etmiş durumdasınız, üstüne bir de bebek ve kadın sağlığı için çok önemli olan Doktor Sami Ulus Çocuk Hastanesi ve Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesini kapatıyorsunuz. Şimdi, bu ölümlerde sizin hiç payınız olmadığını söylemek gerçekten mümkün mü? Sisteminiz hastalıktan ve ölümden kâr ediyor Sayın Bakan; hastaya müşteri gözüyle bakınca hekimi de tüccar yapmak istiyor. Siz bu ülkede hekimleri vicdan ile cüzdan arasında sıkıştırdınız, eziyet yönetmelikleriyle perişan ettiniz "Giderlerse gitsinler." dediniz, 15 bin hekimi yurt dışında göçe zorladınız. Biz sadece sağlık çalışanında ihracat rekoru kırıyoruz bugün memlekette.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)