Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .11.2024 |
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Kemal Bey, sonunda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Gerçekten sizin istifa etmeniz için bu ülkede ne olması gerekiyor? Siz bu olayla ilgili, yenidoğan çetesi olayıyla ilgili hiçbir suçunuz olmadığını, incelemeler başlattığınızı hatta incelemelerde tespit edilemediğini, en son polise bildirdiğinizi söylüyorsunuz, hâliyle de "Suçumuz yok." diyorsunuz. Ancak bu olay şuna benziyor: Ben bir araba kullanıyorum, benim kontrolümdeki araba gidiyor, birisine çarpıyor "Vallahi ben çarpmadım, araba çarptı..." Sizin kontrolünüzde, sizin müdürlük ve bakanlık yaptığınız dönemde çocuklar öldürülüyor, onlara acı çektiriliyor ve bunun sonunda siz çıkıyorsunuz "Benim suçum yok." diyorsunuz. Vallahi bu "Araba çarptı, ben çarpmadım." demek. Belki de istifa etmeyi düşündünüz diye düşünüyorum. Hatta belki de geceleri bu olayın vicdani yüküyle uykunuz bile kaçıyor. Böyle yapıp "Yok." diyorsunuz şu an, daha acı. Ancak iktidar yöneticileri sadece siyasi sorumluluğu üstlerinden atmak için istifa etmemeniz yönünde telkin ve hatta baskı yapıyorsa tekrar buradan hatırlatmak istiyorum: İstifa kişisel bir karardır Kemal Bey ve erdemli kişilere aittir. İktidarlar değişir, şu an bulunduğunuz konum size bu kadar olaya rağmen tam da bu bebeklerin katillerinin yargılanmaya başladığı günde bütçe sunumu yaptırıyor olabilir ancak bilin ki sizden önce de bu sunumu yapanlar oldu, sizden sonra da olacak ama çocuklarınıza miras bırakacağınız bir Kemal Memişoğlu'nu tarih iktidarlardan ayrı yazacak.
Bu arada biz şunu da çok iyi biliyoruz: Bu işin asıl sorumlusu istifa etmeyen siz değil sizi de kurduğu bu sistemin başına geçiren ve ülkeyi yönettiği yirmi iki yılda sağlık sistemini ranta teslim eden Recep Tayyip Erdoğan. Aslında biz bir olayın sizin bütün ayıplarınızı kapatmasını istemiyoruz çünkü sizin tek suçunuz, tek ayıbınız, tek ihmaliniz bu değil ki. Bebek ölüm hızı ülkede binde 10'a çıktı, binde 10. Hadi, bu yenidoğan çetesi bu bebeklerimizin bir kısmını öldürdü, burada suçunuz yok. Hadi, Malatya'da, Adıyaman'da, deprem bölgesinde bu sene artışa deprem sebep oldu, tamam. Ya, Bartın'da ne oldu da her 1.000 bebeğin 13'ü ölüyor? Ne oldu da Siirt'te her 1.000 bebeğin 12'si ölüyor? Edirne'de ne oldu da bir senede 5'ten 9'a çıktı? Ne olduğunu ben söyleyeyim size: Bütün sağlık sistemini patronların eline teslim edip masum bebekleri de onların olmayan insafına bıraktınız. Özel hastanelerdeki yoğun bakım yatağı sayısı devlet hastanelerindekinden daha fazla. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, vatandaşın parası yoksa çocuğunun canının da benim için hiçbir kıymeti yok demek. Tabii, patronları savunurken siz sadece hastaları değil doktorları da mağdur ettiniz hatta yeri geldi "Giderlerse gitsinler." dediniz. Gözünüz aydın, gittiler. Haziran ayında Bakanlığınıza bir soru önergesi yönelttim, dedim ki: "İstanbul'da birçok kamu hastanemizde çocuk sağlığı kontenjanları tercih edilmiyor, çocuklarımıza bakacak, çocuklarımızı ameliyat edecek doktor bulamayacağız; farkında mısınız, tedbir alıyor musunuz?" Tabii ki cevap alamadım. Şimdi geldik, 2024'ün 2'nci TUS'una, orada da durum değişmedi. Yine, birçok çocuk sağlığı kontenjanı boş. İstanbul Haseki'de 15 kontenjan açtınız, 1 tanesi dolmadı. Kanuni'de 20 kontenjanın 16'sı boş kaldı. Benim telefonumun hastane randevusu için, dokuz ay sonraki MR'ı öne çektirmek için, yoğun bakım yatağı bulmak için çalmadığı bir gün yok. İnkâr edecek milletvekili varsa denemesi bedava, gece gündüz telefonumu yönlendirmeye hazırım. Tek bir şey sormak istiyorum: Siz de bunun farkındasınız ama çözmek için ne yapıyorsunuz ve çözecek kudretiniz yoksa istifa edecek vicdanınız da mı yok?
Teşekkür ediyorum.