SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, tabii, hoş olmayan bir şekilde başladık ama tabii, mecbur kalıyoruz bu tür girişlere.

Bu ülkede, bu milletin ekmeğiyle, duasıyla, peygamber ocağında yetişmiş ve diplomasını almış, başarılı olmuş gençlerimizden tek birinin bile haksız yere cezalandırılmasını elbette doğru bulmayız. Ancak, bu ülkenin demokrasi tarihi maalesef -üzülerek ifade ediyorum- bir darbeler tarihidir. "Genç subaylar rahatsız." cümlelerini unutamayız, 15 Temmuzu hiç unutamayız, 1960'tan sonra yaşananları hiç unutamayız. Biz askerimize her daim dua ederiz ama sonuç itibarıyla asker içinde yaşanan bir mesele eğer "disiplin suçu" olarak algılanmışsa elbette onun detaylarını duymak isteriz. Ama burada, sürekli, bu ülkenin kurucu lideri "Mustafa Kemal Atatürk'ü biz daha fazla seviyoruz." yarışması içine girdiğimizde Mustafa Kemal'e de çok büyük bir haksızlık olur; Rabb'im mekânını cennet eylesin. Mustafa Kemal'in askerleriyiz, Türk milletinin askerleriz, bu ülkenin çocuklarıyız. Ülke, vatan sevgimizi, Mustafa Kemal sevgimizi birbirimizle yarıştırdığımız zaman bunu kutuplaşmanın bir aracı hâline getirmiş oluruz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bravo!

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Ben ümit ediyorum ki hele hele kızlarımızın, iyi yetişmiş askerlerimizin hiçbiri inşallah bir cezaya çarptırılmaz ve Türk ordusuna hizmet ederler ama hiçbir şey olmamış gibi, demokrasi geçmişimizi bilmeden de bu şeylere verilen tepkilere tepkisiz kalmanın da çok demokratik bir teamül olduğunu düşünmüyorum.