ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Millî Savunma Bakanlığı bütçemizin de hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bugün hem ülkemiz için hem de bölgemiz için hem de dünya için önemli bir bakanlık, kutsal bir bütçeyi görüşüyoruz çünkü "Peygamber ocağı" dediğimiz askerimizin bütçesini görüşüyoruz. Ülkemiz hem jeopolitik hem de jeostratejik açıdan çok önemli bir noktada bulunuyor. Dünyadaki çatışmaların, siyasi krizlerin, çekişmelerin ve gerginliklerin en yoğun yaşandığı coğrafyadayız. Türkiye, etrafındaki ateş çemberinin içinde, bölgesel barış ve istikrarı tesis için çaba göstermektedir. Bu çabalarımız da "Yurtta barış, dünyada barış." ilkesini inşallah bir kere daha dünyaya gösterme gayretidir. Bizler yaşamış olduğumuz bu coğrafyanın tarihî ve kültürel sorumluluklarını taşıyoruz. Binlerce yıldan beri bu alanda çok ağır bedeller ödedik. Coğrafi konumun bizlere yüklemiş olduğu sorumlulukların en önemlileri binlerce yıllık şanlı tarihiyle kahraman ordumuzun savaş yeteneğinin her zamanki güçlü, yüksek oranda yerli ve millî sanayiye dayanan, ileri teknoloji silah sistemiyle donatılmış, her türlü koşul ve şartlarda kesintisiz görev yapabilecek bir yapıya sahip olmasıdır. Türk ordusu Kore Savaşı'nda şimal yıldızı, Kıbrıs'ta soydaşlarımızın kurtarıcısı, can Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ Savaşı'nda en büyük destekçisi olmuştur. Bunu bizzat Azerbaycan'a yaptığımız ziyaretlerde Sayın Aliyev'in ağzından duymaktan son derece memnun olduğumuzu da ifade etmek isterim. Türkiye daima bölgesel barış ve istikrarın tesisi için çaba göstermektedir. Savunma ve güvenlikle ilgili her türlü tedbirleri almaya ve içinde bulunduğumuz dönemin şartlarına kendimizi hazırlamaya büyük gayret gösteriyoruz; bunun için de güçlü bir orduya sahip olmamız gerekir. Güçlü bir orduya sahip olmadan güçlü bir Türkiye'nin inşa edilemeyeceği açıktır. Askerî gücümüzün caydırıcılığının artırılması ülkemiz için zorunluluk teşkil etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu husustaki görüşlerini "Türk milleti olarak şayet bu topraklarda hür, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak mecburiyetindeyiz; askerî gücüyle, güvenliğiyle her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar." sözleriyle ifade etmiştir.

Sayın Başkanım, değerli üyeler; iktidarımız süresince ordumuzu güçlendirecek birçok adımlar atılmıştır, askerî imkân ve yetenekler bakımından büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Her geçen gün savunma sanayisi alanında gurur verici yeni haberler gelmeye devam etmektedir. Savunma sanayimizin son dönemlerde önemli üretim hamleleri gerçekleşmiş olduğu bir gerçektir. Ayrıca, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığımız yetkililerinden Yüksek Askerî Şûranın yapısına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel alımından askerî okulların durumuna kadar birçok alanda önemli yapısal reformlar gerçekleştirilmiştir. Savunma sanayisi alanında yerlilik oranımız yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkarılmış, savunma sanayisi ihracatımız 66 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Savunma sanayisinde kendi ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde, İHA'lar, SİHA'lar, Akıncılar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere 170 ülkeye savunma sanayisi ürünlerini ihraç edebilmenin bugün gururunu yaşıyoruz.

Vatanımızın müdafaası, milletimizin dirliği, ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Ülkemizin ve milletimizin istiklal ve istikbali, güvenliği için vazife icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman personeline şükranlarımı arz ediyorum. Millî Savunma Bakanlığı bütçemizin milletimize, ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.