KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Sayın hazırun, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, yemin metni, yanılmıyorsam bir yıl önce kaldırıldı. Madem bu kadar sakıncalıydı, neden bu zamana kadar bu yemin metni kullanıldı? Bu kadar yıl yemin edilirken sıkıntı yoktu da yeni mi problem olmaya başladı? "Disiplinsizlik" deyip ihraçlarını istiyorsunuz. Sayın Bakana sormak istiyorum: Mustafa Kemal'in askerlerine gelinceye kadar, yıllarca FETÖ TSK'de barındı, FETÖ mensuplarında hiçbir disiplinsizlik görmediniz mi? 15 Temmuz darbe girişiminde siz de Genelkurmay İkinci Başkanıydınız. Ayrıca, disiplinsizlik dediğimiz şey birden fazla tekrar hâlinin almasıdır lakin burada sadece bir kere yapılan bir eylemden bahsediyoruz, dolayısıyla bir disiplinsizlik süreci de bulunmamaktadır. Bu öğrencileri birincilikle mezun eden siz değil misiniz? Birinci olan öğrenci askeriyede disiplinsizlik yapabilir mi ya da disiplinsiz olabilir mi? Birincilikle mezun olan teğmenlere komutanları "Asla böyle bir şey yapılamaz." diye emretse hiçbir teğmen böyle bir şeye cesaret edemez. Bu meselede de çok ciddi soru işaretleri vardır. Mevcut soru işaretleri giderilerek kamuoyu vicdanını yaralamadan şeffaf şekilde bilgilendirmeniz gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; dağda, tepede, karda, kışta en zor şartlarda terörle mücadele eden uzman erbaşlarımız yedi yıllık görevleri sonrasında çeşitli sebeplerden dolayı meslekten ayrılırsa memur kadrolarına atanma hakları var. Atanabiliyorlar mı? Hayır. Mevzuatın sağladığı bu hakkın uygulanması kamu kurum ve kuruluşlarının takdir yetkisine bırakılmış durumda. Aslanlarımız terörle mücadele ederken takdir yetkisi mi kullanılıyor? Vatanımızı emanet ettiğimiz aslanlarımıza memuriyet sözü verdiysek bu tutulmalı, bu işin lâmı cimi yok. Bir an evvel bu problem çözülmeli. Uzman erbaşlar atanmak için her yerde referans arıyorlar. Vatanı müdafaa ederken biz mi referans olduk da kahramanlarımızı bu duruma düşürüyoruz? Uzman erbaşların atanması takdir yetkisinde değil, tebşir yetkisinde olmalıdır.

Değerli hazırun, şehitlerimizin aileleriyle alakalı atama süreçlerinde maalesef koordinasyon sağlanamamıştır. Jandarma Genel Komutanlığı Atama Yönetmeliği ile Millî Savunma Bakanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı Atama Yönergeleri farklıdır. Jandarma Genel Komutanlığı Atama Yönetmeliği'nde gaziler ile şehit kardeşi, şehit babası, şehit annesi ve şehit çocuğunun istediği yere 2 defa atanma hakkı olup kendi isteğiyle atandığı hizmet yerlerinde süre sınırı yoktur. Millî Savunma Bakanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığında ise gaziler ile şehit eşleri istediği yere atanabilirken şehit kardeşleri ise sadece 1 defa atanma isteğinde bulunabilmekte ve garnizon süresi kadar kalabilmektedir. Bu ikircikli uygulama şehit yakınları arasında uygulama farklılıkları yaratmaktadır. Bu husus, ikiliği ortadan kaldıracak bir yönetmelikle çözüme kavuşturulmalıdır.

Sayın Bakan, "Hudutlarımızdan girmek mümkün değil." dediniz. TUSAŞ'a yönelik olarak gerçekleştirilen alçak terör saldırısında teröristlerin ülkemize paramotorla girdikleri anlaşıldı ve PKK'nın Kamışlı'daki sözde kamplarından geldikleri ifade edildi. Bu kişiler paramotorla sınırdan nasıl geçti? Teröristlerin dijital keşif yaptığı doğru mudur? Kamışlı'daki sözde PKK kamplarına yönelik operasyonlarımız var mıdır?

Sayın Bakan, Yunanistan'ın, Türkiye'nin egemenlik alanında olan ada, adacık ve kayalıkları da işgal ettiği iddia edilmektedir. Aydın, İzmir ve Muğla il sınırlarımız içerisinde yer alan 20 ada ve 2 kayalığın Yunanistan tarafından işgal edildiği, bu adaların silahlandırıldığı, yerel yönetimler ve yerleşim merkezlerinin kurulduğu basına yansıdı ancak bu konu hakkında Hükûmet tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı. Bu durumun Aydın, İzmir, Muğla'nın işgalinden hiçbir farkı yoktur. Sayın Bakan, en yetkili kişi olarak bu konuya şimdi burada açıklık getirmenizi bekliyorum. Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vücut olarak ayağa kalkar. Onurunun bir zerresine, vatanının bir avuç toprağına olacak saldırının bütün varlığına vurulmuş darbe olacağını artık Türk milletinin fark etmediğini sanmak hatadır. Rabb'im ordumuzu daim kılsın ve muzaffer eylesin.

Teşekkür ederim.