KOMİSYON KONUŞMASI

İZZET AKBULUT (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çok Saygıdeğer Bakan, şerefli Türk ordumuzun şerefli subayları, Kıymetli Bakan; öncelikle bu teğmenlerin disipline sevk edilmesiyle alakalı konu gündeme geldiğinden beri sizler ısrarla emre itaatsizlikle alakalı olduğunu söylüyorsunuz ama hiçbir şekilde kamuoyu tatmin olmadığı gibi sizleri de inandırıcı bulmuyor. Nasıl oldu da şerefli Türk ordusu bu duruma düştü? Nasıl oldu da Mustafa Kemal'le alakalı bir derdinizin olup olmadığı sorgulanır hâle geldi?

Sayın Bakan, çok açık konuşacağız. Son zamanlarda orduya alınan subaylarla alakalı, bizim gençliğimizdeki, çocukluğumuzdaki gibi artık değil, önceden alınıyorken bir Maltepe Askeri Lisesine, bir Kuleli Askeri Lisesine bir genç kardeşimiz başvuru yaptığında yedi sülalesini araştırıyorlardı, diyorlardı ki: "Bu adam Atatürkçü mü, değil mi? Ailesinde, akrabalarında, sülalesinde Atatürkçü olmayan birisi var mı?" diye araştırma yapılıyordu.

Şimdi hangi tarikata üye, hangi cemaate üye diye mi araştırma yapılıyor? Daha açığı, Menzil cemaatine üye mi, değil mi diye sorgulanıyor mu? Subaylar artık bu şekilde mi kategorize ediliyor, yoksa emre itaatsizlikle alakalı bir durum olsa olsa... Bu anttan niye rahatsız olunsun ki? Ne demişler? "Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına..." Rahatsızlık uyandıracak bir durum var mı? Yok. "Ülkenin bölünmez bütünlüğüne yüce, Türk ulusunun namus ve şerefine..." Var mı bir sıkıntı? Yine yok. "Aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır." diyor. Kılıçların kime doğru keskin olacağı gayet net bir şekilde ifade edilmiş. Burada bir rahatsızlık var mı? Bizce, yüce Türk milletince, bence yok. "Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız." diyor. "Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türk'üm diyene!" diye bitiyor. Andımız da kaldırılmıştı bu iktidar döneminde, çocuklarımız okullarında, sabahları gözleri dolarak okuyordu, biz de öyle büyüdük ama "Ne mutlu Türk'üm diyene!" diye bitmesinden bir rahatsızlık oldu. Acaba 2023'te kaldırılan bu metin yine aynı sebepten dolayı mı bir rahatsızlık uyandırdı da kaldırıldı?

Sayın Bakan, siz de yıllarca bu şerefli Türk ordusuna hizmet ettiniz, hizmetlerde bulundunuz, yeri geldi teröristlerle çarpıştınız. Sizlerden ricamız, sakın ha o çocuklara dokunmayın. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diye yemin ettiler diye dokunursanız, inanın, az önce söylediğim gibi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusuna bir şüphe uyandırılacaktır bu Türk milletinin üzerinde, her zaman bir şüpheyle bakılacaktır, "Artık Atatürkçü olmak sanki bir kabahattir." anlayışı ortaya çıkacaktır. Sizlerden ricamız, genç kardeşlerimize dokunmayınız.

İlimizle alakalı söyleyeceğim birkaç kelime vardı ama teğmenlerin konusu ilimizden de çok ötededir, çok önemlidir, onları söyleyemeyeceğim. Ben Cumhuriyet Halk Partisinin Burdur Milletvekiliyim, "İlimizle alakalı bir sorun var mı, yok mu?" sorusunu zaten sizler iyi araştıracaksınızdır ama yine söylüyoruz: Atatürkçü subaylarımıza dokunmayın, bu ülke onlara emanet, Türk ordusu onlara emanet.

Teşekkür ediyorum.