KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Hocam, her şey için çok teşekkür ediyorum. Gerçekten aydınlandım ama bir çekincem var. Dediniz ki: "Boşanma öncesi ara buluculuk." Ara buluculuk olayı, bizim gibi, toplumda hâlen hak ve yükümlülüklerinin eşit olduğu ancak içselleştirilmediği, kadının daha güçsüz olduğu, erkeğin daha güçlü olduğu bir fiilî durum, maalesef Türkiye'de bu. Böyle bir toplumda ara buluculuğu boşanmalarda düşünmek kadına yapabileceğimiz en büyük kötülüktür çünkü yıllarca hukukçu olarak bu olayların içerisindeyim. Burada uzlaşmayla ilgili talebinize evet. Zaten bu uzlaşmayla ilgili, boşanma öncesi, aile mahkemesine ilişkin kanunun 7'nci maddesinde bu yetki var sayın hâkimlerimizde, mahkemelerimizde. Eğer tarafların uzlaşmayla barışma imkânı varsa ilk önce destek alma ve kayıt ve şartıyla bu deneniyor ama biz eğer ara buluculuğu bu koşullarda dillendirirsek bence biz kadına iyilik yapmamış oluruz, kötülük yapmış oluruz. Bu talebinize veya bu açıklamanıza ben katılmıyorum doğrusu.

PROF. DR. ALİYE MAVİLİ AKTAŞ - Çok teşekkür ediyorum, o kadar değerli bir şey söylediniz ki. Ara buluculuk sadece hukuki ara buluculuk ve uzlaştırarak taraflara nafaka, mal bölüşümü, velayet hakları gibi salt hukuki prosedürlere büründürülmüş bir şey değil efendim. Benim sıkıntım şu, ben otuz yıldır aileye hizmet veren bir klinisyen olarak şunu yaşadım: Sözünü ettiğim aileye kurulmasından itibaren vaka odaklı hizmeti henüz kuramadık. Kuramayınca davalık olma aşamasında, tarafların birbirleriyle çok kavgalı... Ve çocuk üzerinden duygusal olarak boşanma çocuk varsa mümkün olmuyor efendim, hayat boyunca devam eden bir ilişki ve iletişim getiriyor. Benim sıkıntım, ara buluculuğa gelene kadarki süreçte eğer -biraz önce Sayın Milletvekilimiz Ayşe Hanım'ın sözünü ettiği- vaka odaklı, yerelde ailelerle iyi çalışırsak biz, kriz yaşayan aileleri zaten erken teşhis edeceğiz. Orada çatışmalarını, birlikte anlaşmasını ara buluculuk adıyla değil ama biz yardımcı olacağız. Hukuki ara buluculuğa indirgenmiş bir ara buluculukla davam var benim. Nedeni de sizin sözünü ettiğiniz gerekçeler nedeniyle. Orada, olay bitmiş, kotarılmış, malı bölüşelim, çocuk kimde kalacak ya da kusurlunun kusurunu içselleştirmesi çalışması yapılıyor ama sözünü ettiğim ara buluculuk, ciddi anlamda aileyle birlikte çalışma ve aileye kendini yeniden öğrenerek yeniden sosyalleşmesini sağlama anlamında.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ona "ara buluculuk" diyemeyiz, ona "duyguların pekişmesi" deriz, ona "uzlaşma" deriz. "Ara buluculuk" kavramını teknik anlamda ona yerleştirirsek, öyle kullanırsak gerçekten istenilmeyen sonuca gitmiş oluruz ki bence orada bir kavram kargaşası var. Yani, şu zaten mevcut olan yasada var, "uzlaşma" var. Yani, "uzlaşma" farklı bir şey, "ara buluculuk" farklı bir şey. Tarafların tartışmaları vardır, bu aileyi kurtarma adına hâkim geçici bir ara karar verir, taraflar belki uzlaşabilir sosyal destekçilerden destek alarak hatta ücreti de hazineden karşılanarak, o anlamda bir kurumumuz var. Yani, durup dururken... Zaten, 2011'den bu yana hep şu önümüze geliyor: Yani, özür dilerim, belki siz kasıtlı olarak söylemediniz ama "Biz mümkünse boşanmalarda da ara buluculuğu getirelim." diye bir furya var. Kadın bundan zarar görür, ben bu açıdan bunu dile getirdim.

Karşılıklı oldu, özür dilerim.

PROF. DR. ALİYE MAVİLİ AKTAŞ - Şunu söyleyeyim: Boşanma süreçlerinde bilirkişilik yaptım, şiddet davalarında da. Bu ara buluculukta, hâkimin gönderdiği profesyonellik işlemi çok iyi işlemedi efendim, bu işlemiyor da. Şöyle bir sıkıntım var: Ben çok değerli aile hâkimleriyle, çocuk mahkemelerindeki hâkimlerle de çalışıyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İşlemiyor diye, bu gerekçeyle başka kötü bir kuruma gidemeyiz değerli Hocam, bunu işletir hâle getirmek lazım.

PROF. DR. ALİYE MAVİLİ AKTAŞ - Sayın Milletvekilim, işlemeyle ilgili sorunum yok, şöyle bir sıkıntımız var: Ara buluculuk çok fazla Batı kokan bir kavram gibi algılandığı için sıkıntı yaşanıyor. Ara buluculuğu böyle görmeyelim. Ben sosyal hizmet mesleğinde ara buluculuk rolünü hâkim, avukat, sosyal çalışmacı, psikolog, psikiyatristlerin bir arada çalıştığı, çok özel, nitelikli tedavi ve uzlaşma bürolarının destek hizmeti olarak ele aldığımı tanımladım, kitaplarımda bu tanımlarım var benim. Ara buluculuk sadece hukuki perspektiften tanımlandığında, salt mal paylaşımı ve nafakaya indirgeniyor. O zaman evlilik kurumu maddi çıkarların gözetildiği, kadının manevi anlamda anneliği, kadınlığı, eşle birlikteki uyumlu birlikteliğinin topluma kazandırdıklarının biraz ikinci plana itildiği bir duruma götürür ve sizin kaygılarınıza ondan "katılıyorum" diyorum. Ama onu çok iyi tanımlamak zorundayız. Benim ülkemde şunu yapmamız lazım: Belediyeleri niye sokmaya çalışıyorum ve bunu ısrarla yapıyorum? Bakanlığın yereldeki birimleri politika üretmek ve politikanın yasal çerçevesiyle ulusal standartları oluşturma görevini yürüttü ama yereldeki bu birimler bireyleri hayatındaki daha nitelikli ebeveynlik, daha nitelikli eşliğe dokunmayı yapması ara buluculuk, danışmanlık, organizatörlük ve de psikoterapi uzmanlığının bütününü içeren bir şey olarak yapması lazım. Sözüne ettiğim gerçekle aynı konuda buluşuyoruz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hocam buluşuyoruz da onun üzerine biraz eğilebilseniz çok iyi de hep belediyelerdeki ve sonraki destekten bahsediyoruz. Bu iş Batı'da gayet rahat, insanların eğitimiyle ilgili... Nitelikli olarak eğer biz eğitim alırsak, nitelikli bireyler, nitelikli aileler, nitelikli toplum oluşur. Şimdi, bu tür olayın eğitimde, ilkokuldan itibaren müfredatta da yer alması lazım. Bu büyük bir eksikliktir. Siz kalkıp, eğitimde bunlara müfredatta yer vermeyeceksiniz, kişi evlilik aşamasına geldikten sonra belediyeler bu desteği versin.

PROF. DR. ALİYE MAVİLİ AKTAŞ - Çok geç efendim, doğru, evet.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bu geç olan bir şey. Yani, "Ağaç yaşken eğilir." diye bir sözümüz var. Yani, bu açıdan, bunu bu aşamadan itibaren ne olur önerilerde bu şekilde...