CEVAHİR ASUMAN YAZMACI (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle bu Komisyonda alınacak kararların kadınlarımız başta olmak üzere aile ve toplum yapısına katkı sunacağına inancım tam. Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için elbette ki tek bir kurum, kuruluş ve yapının çabaları yetersiz kalacaktır, şiddetin toplum hayatından çıkarılması için topyekûn bir mücadele kaçınılmazdır. Maalesef son yıllarda yaşanan şiddet olayları, kadına yönelik gözlenen bazı baskılar hepimizi incitmekte. Son yıllarda kadın haklarının korunması ve şiddetin önlenmesi konusunda da ülkemizde önemli hukuki ve sosyal reformlar hayata geçirildi. AK PARTİ olarak bizler hiçbir zaman tamam, oldu gözüyle olaylara bakmıyoruz, her zaman daha iyiyi, daha doğruyu yapabilmenin yolunu arıyoruz. Ben güneydoğudan seçilen bir milletvekili olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki doğu ve güneydoğuda kadınlarımıza yönelik çok daha iyileştirici çözümler getirilme getirmemiz kaçınılmazdır.

Kadınların geri plandan sahne önüne çıkmasını sağlamalıyız. Kadınları ötekileştiren, baskıcı yaklaşımları ortadan kaldırmalıyız ve kadınlara rol model olacak şahsiyetlere ihtiyacımız var. Geçtiğimiz aylarda Şanlıurfa'da yaşamını yitiren ve Şanlıurfa'da bir sanat ve kültür elçisi olan, Şanlıurfa'yı sanatla, kültürle buluşturan Nevin Güllüoğlu gibi bölgede kadınlarımız başta olmak üzere dezavantajlı grupları da ön plana taşıyacak, toplumda onların yerini güçlendirecek rol modeller mutlaka ortaya çıkartılmalı.

Biz sadece yasalarla değil, toplumsal yapıyı kökten değiştirici hamlelerle, kadınlarımıza aslında Peygamber Efendimiz'in yaklaştığı gibi değer vermeliyiz. İslam kadına gerçekten değer veren bir din ve kadınlarımıza nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili birçok sahih hadisler de mevcut. İnancımız, örfümüz, geleneklerimizde aslında kadınlara nasıl davranılması gerektiği, onların haklarının nasıl korunması gerektiğiyle ilgili güzel örnekler sunuyor, biz bakmasını ve göstermesini bilmeliyiz. Maalesef, insanoğlunun varlığından bu yana şiddet yaşanıyor. İlk şiddet olayı Habil ile Kabil'e uzanan bir süreç fakat bunu en aza indirgemek de toplum olarak bizlerin elinde. Bu amaçla bizim, hepimizin bir ve beraber olmamız gerektiğine inanıyorum. Son yıllarda kadın haklarının korunması ve şiddetin önlenmesi konusunda -az önce de ifade ettim- birçok reform gerçekleştirildi fakat bu mücadele yalnızca yasalarla, sosyal haklarla değil toplumsal zihniyetin dönüşümüyle sürdürülebilir ancak bizim bu zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Eğitimin, toplumsal farkındalığın artırılmasının, kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesinin de önemini vurgulamak istiyorum ben. Bu minvalde Komisyonumuza Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya'nın çalışmalarımıza destek vereceğine inanıyorum, kendisini davet etmemizi öneriyorum. Ayrıca Yeşilayın da davet edilmesi gerekiyor. Son dönemlerde sanal kumar meselesi yüzünden birçok aile dağıldı ve şiddet gören kadınlar var, Yeşilayı da davet edersek fayda sağlayacağına inanıyorum.

Ben Komisyonumuzun çalışmalarından ortaya çıkacak sonuçların toplumumuzda kadınların hak ettiği güvenli ve eşit ortamı sağlamada dönüm noktası olacağına inandığını belirterek sözlerime son veriyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.