KOMİSYON KONUŞMASI

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyesi sayın vekillerimizi ben de saygıyla selamlıyorum.

Birkaç hususu ben de ifade etmek istiyorum. Konuşmalarımızdan çıkarttığımız netice olarak Adalet Bakanlığı ve Aile Bakanlığıyla iletişim içerisinde özellikle kadın mağdurların bizzat dinlenilmesi yanında diğer tarafın da yani şiddetin faili olan erkek bireylerin de Komisyonumuzca dinlenilmesinin şiddetin önlenmesinde hassas bilgiler verebileceğini düşünmekteyim. Bu nedenle, şiddetin faili olan erkeklerin de dinlenmesini tavsiye ediyorum.

İkinci husus, Kıymetli Başkanım, toplumların evriminde gelişim sürecini dikkatlice incelememizin de önemli olduğunu düşünmekteyim. Bu meselede insanlık olarak katettiğimiz mesafe nedir? Yani, tarihsel olarak müspet bilim dallarında çok açık bir şekilde görebileceğimiz ilerleme bu hususta, bu problemde, bu yaramızdaki insanlık tarihinde şu ana kadar 2024 yılındaki durumumuz nedir; onun da bize yol gösterici olabileceğini düşünmekteyim.

Üçüncü husus, kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında sadece erkeğin fail olduğu var kabulüyle birlikte, bunun yanında bence kadının kadına olan şiddetinin de incelenmesi gerektiğine inanıyorum.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Çok kritik şeyler söylediğiniz için, daha önce yaptığınız görevleri de bir hatırlatır mısınız?

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Sonuçta kadına yönelik bir şiddet eylemini değerlendirdiğimiz için bunun failinin erkekle birlikte kadın olarak da ayrıca incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Burada tanımlama yaparken "aile içi şiddet" kelimesi kullanılıyor. Bence burada aile kurumunu rencide edici bir yaklaşım var. Ben bu tanımlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunu "partner cinayeti" veya "partner şiddeti" olarak değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum çünkü aile içi şiddet diye bir şey yok, partner olarak bir şiddet olduğunu vurgulamamız daha doğru olur çünkü "aile" dediğimizde kutsal olan bir kavramın sanki içinde şiddet varmış gibi bir noktaya evriliyoruz gibi geliyor.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Evli olduğu adamlar tarafından kadınlar öldürülüyor.

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Bizim partner olarak geçmemiz daha doğru olacağını düşünüyorum.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - İlla evli olanlar değil ki.

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Avrupa'da da bu, bu şekilde değerlendiriliyor.

KAYIHAN PALA (Bursa) - İngilizcede "yakın ilişki" kullanılır.

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Evet, yakın, partner olarak.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Ama şimdi bir şey söyleyeyim mi? Şimdi, evli olunca karı koca, eşler imza atmış, evlenmiş, bunlara da partner gözüyle bakarsak o zaman, sizin dediğiniz aile kurumuna da biraz zarar gelmiyor mu? Hani evlenmiş, partneri olmaktan çıkmış, eş olmuşlar, değil mi?

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Yani eş sınırlamıyor mu diyorsunuz?

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Ben sınırlamayalım istiyorum.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Partner deyince sanki daha...

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Sadece aile içi değil yani bu iş.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sadece eş öldürmüyor, ağabey de öldürebiliyor, baba da öldürebiliyor.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Erkek arkadaş, sevgili de öldürebiliyor.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Ama vekilimin önerisi.

Evet...

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Sonuçta hiç tanımadığı bir adam da...

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Bir diğer husus, son derece iğrenç bir şekilde tanımlanan "hayat kadını" vesaire gibi başlıklar altında bugün toplumumuzun kanayan bir yarası olan ve bedenleriyle bu noktada bir cinsel şiddete uğradığını düşündüğüm kadınlarımızın da durumunun Komisyonumuz tarafından incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak -kusura bakmayın, çok hastayım, nefes de alamıyorum- şimdi, biz hepimiz... Şuna dikkat ediyorum hukukçu olarak: Olan bir olaydan sonra cezalandırıcı vesaire yani olmuş, olduğu ortaya çıktıktan sonraki tedbirleri tartışıyor gibi hissediyorum. Oysaki diğer bazı katılımcılarımızın, sayın vekillerimizin de haklı olarak ortaya koydukları gibi, bence bu konunun özellikle çocuk bireylerin şiddete ilk eğilim gösterdikleri zamanından başlayarak bir incelenmesi gerektiği hususunu dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bu noktada çocuk psikolojisiyle ilgilenen bir bilim insanımızın da Komisyonumuza davet edilmesinin belki bu problemin çözümünde bize fayda sağlayacağını düşünüyorum.

Bunun yanında Millî Eğitim Bakanlığımızın son derece önemli olduğunu, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ve azınlıklar dâhil olmak üzere azınlıkların dinî temsilcileriyle birlikte Diyanet İşleri Başkanlığımızın da bu hususta Komisyonumuzca dinlenmesinin uygun olacağı kanaatindeyim çünkü din toplumun hayatında yer alan ve son derece önemli bir husus ve bu konuda da bizim bu alanı kesinlikle dinlememiz gerekiyor.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Azınlıkların dinî temsilcisinden dinlemekten kastınız ne yani farklı dinlerdeki...

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Tamamen kapsayıcı bir şekilde Türkiye'mizde, Türkiye'de şu anda bulunan, toplum hayatında birlikte yaşadığımız tüm bireyleri kastetmek istedim. Dolayısıyla azınlıkların dinî temsilcileri derken bu hususta işte bildiğimiz bu ve Diyanet İşleri Başkanlığımız.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Bu daha önce yapılmamış galiba önceki komisyonlarda.

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Artı Radyo Televizyon Üst Kurulundan ve üniversitelerin iletişim fakültelerinden çünkü bunun sosyal medya veya medyaya yansımalarının da incelenmesi gerektiği hususunun önemli olduğunu düşünüyorum. Kıymetli Başkanım, benim önerilerim bunlardır.

Hasta hasta, grip grip böyle sesimle sizi yorduğum için...

Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Çok teşekkürler.

Bu konu zaten sağlıklı insanı da hasta edebilecek bir konu, onun için hasta hasta gelmeniz bağışıklık kazandırır.

Bildiğim kadarıyla siz Çorum Barosunda bu konularda çalıştınız, onun için demin araya girdim.

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Üç yıl.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - O ne çalışmasıydı bir söylerseniz.

YUSUF AHLATCI (Çorum) - Kadın Hukuku Komisyonu Başkanlığı yapmıştım üç yıl boyunca, sonra TÜBAKKOM falan biliyorsunuz o tür toplantılarda biz de elimizden geldiği kadar bu hususta bir kısım çalışmalar içerisinde bulunduk.