SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Küçük bir düzeltme yapmak istiyorum: Sayın Ayan kadın-erkek eşitliğinin 2004'te yasallaştığını söyledi, bu doğru bir bilgi değil çünkü bizim Anayasamız'da 1961'den beri "Herkes kanun önünde eşittir aralarında cinsiyet ayırımı gözetilmeksizin." şeklinde bir hüküm var. 2004'te yapılan, aslında olanın tekrarıydı ama ben 2004'te yapılanın önemsiz olduğunu söylemiyorum çünkü orada kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yönünde bir adım atıldı. Kamuoyu tatmin olmadı, olmadığı için 2010'da daha etraflı bir düzenleme getirildi ve sadece kadınlar lehine değil çocuklar, engelliler, yaşlılar, dul ve şehitler lehine de bir pozitif ayırımcılık kuralı getirildi.

Kayıtlara doğru bilgi geçsin diye bu sözü aldım.

Teşekkürler.

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Onun dışında, töre cinayetlerinin de herhâlde kanuna geçmesi 2000'li yıllarda olmuş, değil mi? Siz daha iyi biliyor olabilirsiniz hukukçuysanız eğer. Ben hukukçu değilim, sadece elimdeki verilere bakıyorum. Yani Türkiye'de kadının şiddetine dair yapılan kanunların pek çoğu yine de kısa dönemde, çok eski dönemlerde değil.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Sayın Vekilim, ben size bir "challenge" olsun, meydan okumak için...

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Yok, estağfurullah, rica ederim.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Öyle bir niyetim yok.

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Memnun oldum bilakis.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Ayrıca, yazdıklarımı ve açıklamalarımı okursanız ben mensubu olduğunuz partinin attığı bütün olumlu adımları çok destekledim önce de şu anda da Mecliste destekliyorum.

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Memnuniyetle. Ben sizi tanıyorum.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Yani hiç öyle bir meydan okuma durumu yok.

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Yok, estağfurullah, rica ederim.

Teşekkür ederim katkınız için.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Serap Hocam, çok teşekkürler ama siz cevap hakkı olarak mı kullandınız, konuşmak için mi? Sırada gözüküyorsunuz. Söyleyecekleriniz var mı başka?

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Yok, hayır, sadece bu küçük düzeltme içindi çünkü daha önce konuşmuştum, siz dışarıdaydınız.