ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bugün önümüze getirilen kanun teklifinde daha önce dile getirdiğimiz gibi çekincelerimiz mevcut. Ancak burada teklif maddesini incelediğimizde şunu görüyoruz: 4 ve 5'inci madde İmar Kanunu'nda değişiklik yapıyor. Bugüne kadar çeşitli kanun tekliflerinde bir şekilde Anayasa'da korunan mülkiyet hakkını ve kamulaştırma kavramını gündeme getirdiniz, farklı komisyonlarda tartışıldı. Bir örnek vermek istiyorum: Yargı paketiyle de kamulaştırmaya ilişkin düzenleme yapmak istediniz, Adalet Komisyonunda tartışıldı, daha önce, geçtiğimiz yasama yılında Millî Savunma Komisyonuna geldi, İYİ Parti olarak orada da eleştirimizi dile getirdik, dedik ki "Bu konuyu hukukçuların da bulunduğu bir komisyonda tekrar konuşalım." Her iki komisyonda da teklif Genel Kurul sürecinden geri çekildi. Bu söylediklerim Meclis tutanaklarıyla sabittir. Bugün gelinen noktada Komisyonumuzun gündemine oldukça teknik ifadelerle kamulaştırma tekrar geliyor. Bu maddeler incelendiğinde olayın birkaç yönü olduğu görülüyor. Ancak dün yapılan bilgilendirme toplantısında işin sadece imar aktarımı üzerinde duruldu, bu durumun doğuracağı sonuçlar üzerinde durulmadı. Sonuç olarak, "imar aktarımı" diyoruz ama işin kamulaştırma, mülkiyet ve hukuk boyutu var. Vatandaşların taşınmazı üzerinde sahip olduğu kullanma, yararlanma, tasarruf etme hakları olduğunu göz ardı edemeyiz. Buna bağlı olarak, yine, Anayasa'da düzenlenen kamulaştırma kavramımız var. Tabii, bunların hiçbiri tartışılmadı. Kanaatimce konunun tali komisyon olarak -en azından bu maddelerin- Anayasa ya da Adalet Komisyonunda öncesinde görüşülmesi gerekiyordu.

Sonuç olarak, Komisyonumuzda teknik olarak değerlendiriyoruz. İşin teknik boyutuyla ilgili dün elimize etki analizi ulaştı ancak bu kapsamda ne kadar parsel var, ne kadar vatandaşın hak sahipliği var, bu alanlarda bilgi yok. Sadece aktarımın nasıl yapılacağına ilişkin bir şablon var. Dolayısıyla etki oluşturacağı kısım muğlak kalıyor. Mesela bunu hesaplarken il bazında bir çalışmanız oldu mu? Nüfus yoğunluğu ne denli artacak, büyükşehirlerde ne gibi etkisi olacak? Bakın, benim vekil olduğum il olan İstanbul'dan bir örnek vereyim size: Sarıyer ve Esenyurt. Buna benzer uygulamalar yapıldı, sonuç ortada. Bilmeyenler için bir görsel açıp bakmaları yetecektir. Burada artacak konut sayısına bağlı olarak nüfusta ciddi bir artış olacağını da düşünüyorum. Ayrıca, bu işin eğitim ve sağlık boyutu var, temel ihtiyaçlar boyutu var. Öte yandan, ülkenin kabullendiği bir deprem gerçeği var. Bütün bunlar bence ayrı ayrı değerlendirilecek konular. Bu vesileyle çekincelerimizi dile getiriyor, konunun farklı boyutlarının değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkür ederim.