KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, olaylara bakarken bakış açılarımız tabii ki çok önemli oluyor. O mantığı nasıl kuracağız, ne yapacağız; o çok önemli. Şimdi, tabii, bir kanunda metin olduğu için, bizim yaptığımız şu anda normatif bilim olduğu için "İki iki daha dört eder." gibi sonuca direkt gitmemiz olmuyor; o yüzden de burada konuşuyoruz, tartışıyoruz.

Şimdi, "GES" denildi, güneş enerji sistemleri. "Bunlar basit yapı" denildiğinde, bu kelime dilimizin belki şeyliğinden olabilir. Bu, yapım tekniği açısından çok büyük, çok katlı yapılar değil, çok büyük statikleri gerektirmiyor. Niye bir GES yani bir tane paneliniz var, işte bu kaç kilo ağırlığında? 300 kilo ağırlığında. Bunu taşıyacak altına bir taşıyıcı sistem yapıyorsunuz, koyuyorsunuz, yan yana diziyorsunuz bunları; bundan ibaret olan bir yapı. Sonra da çevresine güvenlik tedbirlerini alıyorsunuz. Yani GES'i yapan zaten bir firma olduğu zaman onu koruma altına alıyor ki birileri gidip işte ona bir zarar vermesin, hasar vermesin, buna girilmesin diye tedbirlerini de alıyor. Oradaki olay yani sahadaki fiiliyat bundan ibaret. Yani buradan okuduğumuzu değil de bir de sahayı da göz önüne getirmek lazım.

Sayın vekilimiz diyor ki: "RES'ler, rüzgâr enerji santralleri var." Bunların deniz gibi, göl gibi, havuz gibi veyahut da çok büyük göletlere yapıldığını düşündüğümüz zaman Türkiye'deki zaten yapı denetimi sistemi içerisindeki firmalarımızın birçoğunun aslında onları sahada denetleyecek potansiyellerinin de olma şansı yok; ben öyle görüyorum. Niye bunu söylüyorum? Ya, o firmalarımızın bir kere o yetkinlikteki birçok arkadaşı istihdam etme imkânları da olmayacak.

Şimdi, "RES" dediğimiz yapıya baktığımız zaman, rüzgâr enerji sistemi, evet, temelinde böyle koskocaman, bu odadan çok daha büyük bir temel açarsınız, içine belki 50-100 ton demir bağlar, koyarsınız radye temel sistemi içerisinde. Yüklü bir beton dökersiniz içerisine, bunların numunesini alırsınız. Bu kısmı çok iyi bir şekilde yapı denetim yapar; demire bakar, betonuna bakar ama o kurulan malzeme nasıl, nedir; bunlar ayrı bir teknik gerektiriyor. O yüzden, Bakanlığın imkânları daha geniş, Bakanlık "Bunu kendim kontrol edeceğim." deyip de Enerji Bakanlığımızın "Bunu ben daha sağlam bir denetim mekanizması içerisine alıyorum." demesi aslında bir açıdan baktığımda çok kıymetli ve değerli oluyor çünkü bu yapıları, arkadaşlar yani bu sektörü bilerek ben bu konuyu size özellikle söylüyorum.

ULAŞ KARASU (Sivas) - Enerji Bakanlığı Ankara'daki, Van'daki GES'i nasıl yapacak? Biz de inşaat mühendisiyiz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - "Yapacağım." diyor.

İşte Sayın Vekilim, olay ne, biliyor musunuz? Bakın, Bakanlık "Ben bunu kendim a'dan z'ye kontrolünü yapacağım." diyor. Anlatabildim mi? Bakınız, olayı sadece söylediğim açıdan değerlendirme değil de o yapıyı, şöyle bir 120 metre direk boyu olan bir RES'i düşünün. Şimdi, bunu kontrol etmek veyahut da küçük ilçelerimizdeki, oradaki teknik imkânları düşünün. Onları nasıl şey yapacağız?

MEHMET ATMACA (Bursa) - Zaten onun yönlendirmesinde olmak istemiyor.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Yani ve bu işler yani büyük yapılar ve kıymetli işler olduğu için kuran firma da zaten bunların çok sağlam olması vesaire bu işlemleri arzu edecektir. Yani şimdi, bir RES'i kurdu, bir GES'i kurdu, gerekli tedbiri almadı veyahut da orada bir zafiyet oluşturucu bir işlem yaptı; ya, milyon dolarlık işi boşa gidecek arkadaşlar. İnanın, o bizden çok kendini düşünür. Yani Bakanlığın burada elini taşın altına koyması kıymetli.

Sayın Tanal'ın da bir önceki maddeyle alakalı söylediği şey var, gabari yükseklikle alakalı yani binaya statik bir yük vermiyor, statik bir yük veren bir unsur değil gabari. Gabari yükseklikle alakalı bir konu. Zaten konulacak şeylerle alakalı yönetmelik açık, net bir şekilde belli.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.