KOMİSYON KONUŞMASI

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim.

Hocalarıma da teşekkür ediyorum.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Sibel Hanım'ı çok beklettim diye düşünmüştüm.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Teşekkür ederim.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Buyurun.

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Çocuklarla ilgili yapılan her çalışmanın olumlu manada kıymetli olduğunu düşünüyorum.

Ben şuradan başlamak istiyorum: Hani sağlık ocaklarında sağlıkla ilgili, çocuğun fiziksel sağlığıyla ilgili belirli şeyler belki de anne karnından itibaren başlıyor ama biz, maalesef, bu psikolojisi konusunda yahut da bu istismar vesaire konularında bir adım atmış değiliz anladığım kadarıyla. Yani bu konuda neler yapılabilir? Yani ilk adım çok önemli, hep bahsettiklerimiz, hep bu konuştuklarımız ihmalden, istismardan sonra olan ayakları. Hani öncesinde önlemeye yönelik olanlar çok genelgeçer geldi bana, araştırma boyutunda da çok genelgeçer geldi. Spesifik bunların uygulamaları var mı, bunu merak ediyorum. Ben bilmiyorum, aramızdan aklına gelenler oldu mu ama beni en çok düşündüren konu; bu Covid döneminde, eve kapandığımızda aklıma çocuklar geldi. Yani dedim ki en azından birilerine ulaşma imkânları olduğunda belki birileri yakalayacaktı bu durumu ama "Eve kapanma döneminde acaba kimlerin başına ne geliyor?" düşüncesi aklımdan geçti. Hiç bu yönde bir araştırma yapıldı mı? Bu da bence o olayı ayrıntılı bir şekilde ortaya koyacak, en azından neye ulaşabiliyoruz... Çünkü bir çocuğu ailesinden kim koruyabilir? Aslında ana soru bu. Annesinden, babasından kim koruyabilir? Yani bizim bunu ortaya koymamız lazım. Yani burada sadece ahlaki değerler, din, vesaire değil yani bunların hiçbirinin burada ön planda olmadığını hep gördük; yaşanan vakalarda vesairede. Yani belki de biz buna yönelik çok fazla çalışma yaptık gerek genel merkezimizde olsun gerek akademi çalışmalarında ama gelip kaldığımız nokta, bu konuyla ilgili spesifik sorumluluk alanı olabilecek kurumların varlığının olmaması. Yani pek çok ülkeden bahsedildi; mesela, çocuk bakanlığı olan ülkelerden bahsedildi. Söylediğiniz rakam çok büyük yani ülke nüfusunun dörtte 1'inden fazla. Hani kadına yönelik ilk Bakanlığın çıkması vesaire kadına endekslenmişti, sonrasında Bakanlık aile kapsamında oldu ama çocukla ilgili ben bu konuda çok geri kaldığımızı düşünüyorum, ihmal edildiğini düşünüyorum. Belki de bu Araştırma Komisyonuyla bunun farklı bir noktaya evrilmesini sağlamak bizim başlıca vazifemiz. Ben hepimizi görüyorum, hani "çocuk" deyince hepimizin kalbi farklı atıyor. Yani bunlar siyaset ötesi şeyler; kadın, çocuk, deprem bölgesi... Yani bunda yapılabilecek olumlu ne varsa ben buradan inşallah çıkar diye ümit ediyorum. Bu yönde çabalarımızın olması için sizlerin de ayrıca bu başlık altında çalışmanız çok kıymetli. Yani özellikle ilk nerede tespit edilebilir? Yani bunun bizim için önemli olduğunu düşünüyorum.

Sağ olun.