Komisyon Adı | : | (10/1806,1813,1827,1828,1829,1830) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Profesör Doktor Betül Ulukol ve Doçent Doktor Nilüfer Koçtürk’ün yaptıkları sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 11 .12.2024 |
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, çok Kıymetli Komisyon üyelerimiz, değerli hocalarım; ben de hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Bu Komisyon, çok önemli bir Komisyon. Çocuğu konuştuğumuzu zannetmeyelim, aslında ülkemizin geleceğini konuşuyoruz. Dolayısıyla kıskandığım bir Komisyon, umarım çok başarılı sonuçlar doğurursunuz.
Başkanım, bu, bir kere, çok paydaşlı bir problem ve çözümü de çok paydaşlı bir çözümü gerektiren bir problem. Hocalarıma katılmadığım tek konu var: Hocam dedi ki "Bu politikaüstü bir şey." Aslında politik, tercihler politiktir ama burada elbette ki politikaüstü. Lütfen, söylediğim hiçbir şeyi de... Çünkü çocuk ve kadın her şeyin üstünde geliyor, mesleki anlamda da bunca zamandır onun için, bir avukat olduğumuz için hak temelli hizmet veriyoruz. Dolayısıyla bu politik bir tercih. Niye bunu söylüyorum? Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Burada hepimiz aslında problemin nereden kaynaklandığını biliyoruz. Çözümleri de o kadar güzel özetlediniz ki aslında çözümlerin neler olduğunu -ben şimdi düşünüyorum, buradan gittiğimde hocalarım Komisyona ne söyledi diye baktığımda, Suat Başkanım çok güzel özetledi- onları söylediniz. Yani Amerika'yı bu Komisyon yeniden keşfetmeyecek ama bu Komisyon şunu yapabilir diye düşünüyorum, o yüzden çok önemsiyorum: Bir kere, şu gerçeği görelim: Çalıştığımız alan hepimizin... Anayasa'ya bakarsanız toplumun temelini aile oluşturur. Kiminin "kutsal aile" dediği, bizim gibi hak temelli olanların bu "kutsallık" kelimesini kullanmaması gerektiğini söylediğim bir alan içerisinde şimdi yoğruluyoruz, dolayısıyla çok zor bir alan. Korunması gereken kim? Çocuk. Kimden koruyacaksın? En sevdiğinden, en çok zede aldığı yerden; çok zor iş. Dolayısıyla bu Komisyon bence ne yapabilir? Yasa değişebilir ama yasanın değişmesinin... Bizim yasalarımız öyle hafif cezaları falan ihtiva etmiyor, uygulama problemimiz var, son yıllarda cezalar çok artırıldı. Cezalar zaman zaman çok artırıldığında, tam tersi, mahkemeleri de cezasızlığa yönlendiren bir sonuç doğurur; çok dikkatli olmamız gerekir. Dolayısıyla cezalar, tamam, yeniden yasa yapabiliriz ama uygulama problemimizin olduğunu zannedersem hepimiz kabul ederiz. Bakış açısı fakat bu bakış açısını da elbette iktidardan da maalesef... Yani bunları lütfen siyaseten konuştuğumu düşünmeyin. Siyasetin, iktidarın kullandığı dilin mahkemelere ve diğer kurumlara direkt yansıdığını özellikle çocuk ve kadın konusunda görüyoruz. İşte, dil değiştiği zaman ya da iktidarın başlangıcında yapılan işlemlerle ne kadar yol alındığını ama bu geri dönüşüm gibi gösterilen birtakım söylemlerden sonra da karakollarda, mahkemelerde nasıl yine olumsuzluğa gidildiğini mesleki olarak görüyoruz; o anlamda konuşuyorum.
Sayın Başkanım, istatistiki bilgilere ulaşamıyor kimse, dolayısıyla bu Komisyonun belki de bütün bakanlıklara yapacağı en önemli tavsiye, sonuç, çıktı, zorlama -ne derseniz deyin- bu olmalı. Her şey istatistik. Her şey istatistikse -ki bilimsel veriler ona dayanıyor- o zaman biz bunu sağlamakta niye zorlanıyoruz, buna dikkat edelim.
Şimdi, buradan çıkaracağımız şey, "Eylem planımız yok." dedi; bu eylem planının yapılması gerekiyor ama en önemli şey, Sayın Başkanım, bütçe, tam da bugünlerde bunu görüşüyoruz. Baktık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi, Sağlık Bakanlığı -hani, bizim konumuzla ilgili- Millî Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, en önemlisi, bütçeleri; bütçelere baktığımız zaman bu problemi çözecek yeterli bütçenin ayrılmadığını görüyoruz. Bir şeyde bütçe yoksa konuştuklarımızın... İstediğiniz kadar eylem planı yapın -hocalar çok iyi biliyor- eğer biz meslekte deneyimli ve gerekli eğitimi almış meslek elemanlarını yetiştiremezsek, eğer bir okulda bir hoca bir çocuğun istismara uğrayıp uğramadığını gözlemleyemiyorsa ya da kendisine bir şekilde aktarım olduğunda bunu önemsemiyorsa, iletemiyorsa bunların bir anlamı yok.
O yüzden, ben bütçelemenin altını çiziyorum Sayın Başkanım. Lütfen, eğer bunu yapabilirseniz yani bütçe, her bakanlığın makul, akılcı ve bu problemi çözecek... Çünkü hocalarım çok net söyledi. Yani bakıyoruz, problemin kaynağında ne var, artıran nedir? İşsizlik, yoksulluk. İşsizliğin ve yoksulluğun arttığı bir Türkiye veya dünya genelinde de bunu yapabilmemiz için bütçe çok önemli. O yüzden, bütçelemenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
İzin verirseniz hocalarıma bir sorup sizi burada çok fazla meşgul etmek istemiyorum. Şimdi, Sayın Başkanım, çok önem verdiğim bir şey var; biliyorsunuz, 5 çocuğumuz yanarak öldü bir evde. Şimdi, bunun üzerinden siyasi bir söylem değil... Türkiye çok büyük bir ülke. Rakamları söyledi Suat Başkanım. Çocuklarımız fazla, yoksulumuz fazla, işsizimiz fazla ama saptanmış bir ev var. Saptanamayabilir, bazen saptayamıyorsunuz, herkese ulaşamıyorsunuz ama problemli bir hane saptanmış ve oraya "18 kere gidilmiş." deniyor. Yani şimdi, burada eksiklikler ne mesela Hocam, nereden kaynaklanmış, niye gerekli... O dediğiniz, önleme... Biz bunun bu önleme tedbirini alıp... Olduktan sonra ceza koy, bilmem ne, anneyi çağır, ifadesini al, ondan sonra da beraatle sonlanacak bir yargı süreci; biliyoruz bunları. Önlemek için işte, önümüzde aslında çok güzel bir örnek var. Bu örneği biz irdelemeliyiz ve burada nelerin yanlış yapıldığından doğruyu bulmak için yani çözüm üretmek için orayı çok iyi irdelemeliyiz. Mesela neler yapılabilirdi de yapılmadı? Şunu diyemeyiz: Annenin tercihi buydu. "İntihar ederim." demiş. Çocuğun üstün yararı neyse devlet orada olacak. Tam da sizin dediğiniz, hani; devlet, ailenin üzerinde olacak. Şimdi, bunu Bakana da sorduğumuzda, yine, işte "çocuğun üstün yararı" gibi Aile ve Sosyal Hizmet... Böyle bir şey olamaz. Olamayacağını biz hukukçular da biliyoruz, sizler de biliyorsunuz. Şimdi, bu 5 çocuğumuzu kurtaramamanın -5 de demeyeyim- anneyi de babayı da kurtaramamamızın nedeni sizce ne? Acaba bundan güzel bir sonuç çıkarabilir miyiz belki bu Komisyon aracılığıyla?
Ben söz verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok önemli bir Komisyonsunuz. Başarılar diliyorum.