KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bakanlığımız bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Gerçekten Enerji Bakanlığı, yaptıklarıyla bizim gurur duyduğumuz bir Bakanlığımız; herkese çok teşekkür ediyorum.

Ben sözlerime başlamadan önce, biraz önce bir konuşmacının Ceyhan'dan İsrail'e petrol sevkiyatı yapıldığı ve Türkiye'nin buna izin verdiği yönündeki iddialarıyla ilgili biraz konuşmak istiyorum. Bu iddialar tamamen asılsızdır, ülkemizin İsrail karşısında duruşu bellidir. Filistin'deki bu soykırıma en başından beri Türkiye, ciddi anlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uluslararası alanlarda çok ciddi mücadele etmiştir, bu çabayı... Buradan böyle var olmayan bir şeyi varmış gibi söylemek aslında uluslararası alanda da Türkiye'yi Filistin karşısındaki duruşta da zora sokmak anlamına geldiğini düşünüyorum ve bu açıklamaların iyi niyetli olmadığını düşünüyorum. Mesela, Bakanlığımız, hemen, 10 Kasım 2024'te bunla ilgili bir basın açıklaması yapmış, şöyle diyor basın açıklaması, kayıtlara geçsin: "BTC, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında 18 Kasım 1999'da imzalanan milletlerarası anlaşma ve bunun ekini teşkil eden ev sahibi hükûmet anlaşmasına istinaden işletilmekte, hattın Türkiye kesiminin işletmesi de BOTAŞ tarafından yapılmakta. Söz konusu anlaşmalar kapsamında hattı işleten BOTAŞ International AŞ'nin petrolün alım satımına yönelik herhangi bir dâhili bulunmamakta. Petrolü BTC üzerinden taşıyarak Haydar Aliyev Limanı'ndan dünya pazarlarının satışını yapan şirketler Türkiye'nin İsrail'e yönelik ticarette son verme kararına saygı duydukları ve teslim noktasıyla ilgili İsrail noktasında da herhangi bir yükleme gerçekleştirmemiştir." Yani Türkiye'den, Ceyhan'dan İsrail'e petrol satış söz konusu değildir. Dolayısıyla buna da açıklık getirmek istedim.

Evet, Enerji Bakanlığımız önemli bir Bakanlık. "Cari açık" dediğimizde, işte, baktığımızda 2022'de enerji ithalatımız 96,5 milyar TL, 2023'e geldiğimizde 67,9 milyar TL; bendeki verilere göre. Dolayısıyla, biz enerjiyi millî güvenlik meselesi olarak görmekteyiz ve buna, iktidara geldiğimiz günden itibaren iki temel ana konuya odaklandık; birincisi, enerji arz güvenliğinin kesintisiz ve kalıcı olarak sağlanması, ikincisi de ülkemizin enerjide dışa bağımlılığın azaltılması yönünde, bu yönde de politikaları ortaya koymaya çalıştık. Küresel ve bölgesel zorluklara rağmen büyüme kararlılığımızın net bir şekilde göstergesi, açıkçası enerji sektöründe ortaya koyduğumuz politikalardır. Enerji ve tabii kaynaklar alanında attığımız stratejik adımlar Türkiye'yi yalnızca güçlü bir ekonomi değil, aynı zamanda, enerji bağımsızlığını hedefleyen bir ülke konumuna getirmiştir.

Sayın Bakanım, sunumunuzda da ifade ettiğiniz gibi, yerli kaynakları harekete geçirme konusundaki kararlılığımız sayesinde bugün enerjimizin yarısından fazlasını kendi kaynaklarımızdan karşılamaktayız. 2023 yılında ürettiğimiz elektriğin yüzde 57,4'ü yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmış durumda -bu oran 2002 yılında yüzde 34- yine, 2023 yılında ürettiğimiz elektriğin yüzde 42,7'si yenilenebilir enerji kaynaklarından. Bu süreçte, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminde de ciddi sıçrama sağladık; 2002 yılında sadece 34 milyar kilovatsaat olan yenilenebilir enerji üretimimiz 2023 yılında 4 katına çıkarak 141 milyar kilovatsaate ulaşmıştır. Bu rakamlar ülkemizin enerji arz güvenliği sağlama ve yerli kaynaklara yönelme konusundaki iradesinin aslında güçlü bir göstergesidir. Yine, ülkemizin toplam elektrik kurulu gücü 2002 yılında 31.846 megavat iken bugün -2024 Ağustos ayı itibarıyla rakamlar var- 114.077 megavat seviyesine ulaşmıştır; bu bile ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulma yolunda ne kadar mesafe kat ettiğinin aslında göstergesidir.

Ülkemiz rüzgâr kurulu gücünde Avrupa'da 7'nci; güneş enerjisi kurulu gücünde Avrupa'da 8'nci; yine, jeotermal üretiminde Avrupa'da 1'inci, dünyada 4'üncü; HES kurulu gücünde ülkemiz Avrupa'da 2'nci, dünyada 8'inci sırada yer almaktadır. Bugün yenilenebilir enerji kaynaklarında Avrupa'da 5'inci, dünyada 11'inci sıraya da yükselmiş durumdayız. Türkiye'nin bu alandaki liderliğini daha da güçlendirmek adına hayata geçirdiğimiz YEKA modeli ülkemize de büyük katkılar sağlamaktadır. YEKA uygulamasıyla Avrupa'nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikasını kurarak burada üretilen panellerle Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi santrali olan Konya Karapınar GES'i devreye aldık. Ayrıca, yerlileştirme çalışmalarımız neticesinde ekipman üretiminde de güneş panellerinde yüzde 77, rüzgâr tribünlerinde de yüzde 65 yerlileşmiş durumdayız.

Tabii, enerji arz güvenliğinde yalnızca yenilenebilir kaynaklar değil aynı zamanda hidrokarbon sektöründe yapılan keşifler de önemli. Doğal gaz kullanmaya başladığımız 2002 yılında 17 milyar metreküp olan doğal gaz tüketimimiz, 2023 yılında yaklaşık 50 milyar metreküp seviyelere ulaşmış durumda; 3,5 kattan fazla. 2002 yılında yalnızca sadece 5 ilde doğal gaz kullanılabilirken bugün 81 ilde 884 yerleşim yerinde doğal gaz kullanılabilir hâle gelmiş durumda, bununla gurur duyuyoruz. Sadece, baktığımızda, 2002'de 1,3 milyon doğal gaz abonesi varken bugün 21,3 milyon doğal gaz abonesine ulaşılmış. Organize sanayi bölgesindeki doğal gaz kullanımına da baktığımızda 2002'de sadece 7 OSB'de kullanılırken bugün 222 OSB'de kullanılıyor. Söz vermiştik "Doğal gaz kullanmayan kalmasın." diye, biliyorsunuz, doğal gazın aynı zamanda hava kirliliği yönünde de şehirlerimize çok büyük faydası olmuş durumda; sözümüzü tuttuk. Bugün gittiğimiz her yerde... Sayın Bakanım, Babadağ ilçemiz var -orası da annemin daha çok ilçesi- her gittiğimizde bizden doğal gaz istiyor. Haklılar mı? Haklılar. İnşallah, sizden yeni dönemde Babadağ ilçemize de doğal gaz bekliyoruz. Tabii, doğal gaz konusu en çok kadınlar açısından iyi oluyor çünkü biliyorsunuz, o soba kovalarını hep bizim oralarda kadınlar kaldırırdı; şimdi, doğal gazla birlikte o yükten de açıkçası kurtulmuş oluyorlar. Bu anlamda da gittiğimiz her yerde teyzeler, kadınlar bize diyorlar ki: "Biz teşekkür ediyoruz." Evet, bu, şunu gösteriyor: Artık, ülkemiz nüfusunun yüzde 84'ü doğal gaz kullanımına erişmiş durumda ve yaklaşık 64 milyon vatandaşımız doğal gazı aktif bir şekilde kullanıyor.

Doğal gaz arz güvenliğini sağlamak için 2007 yılında İstanbul Silivri'de 2 sahada faaliyete başladık biliyorsunuz. Bölgedeki çalışmalarımızın sonunda yeraltı depolama faaliyetlerimiz de bugün 4,6 milyar metreküpe ulaşmış durumda. Ayrıca, Tuz Gölü'nde de bugün itibarıyla 1,2 milyar metreküp depolama hacmine ulaşılmış olup Tuz Gölü kapasitesindeki genişletme çalışmaları devam etmektedir.

Son dönemde, Karadeniz'de keşfettiğimiz 710 milyar metreküplük doğal gaz rezervimiz var biliyorsunuz. Ülkemizin enerji bağımsızlığı yolunda attığı en büyük adımlardan biridir. Her ne kadar oradan çıkan gazların Türkiye gazı olmadığı iddia edilse de bugün Sakarya Gaz Sahası'ndaki gazımız -ülkemizin stratejik bir öneme sahip olduğu- konutlarımızın yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek bir potansiyele sahiptir. Karadeniz'deki bu keşifler sayesinde 2028 yılına kadar günlük 40 milyon metreküp doğal gaz üretimine ulaşmayı hedefliyoruz.

Yine, kendi sismik ve sondaj gemilerimizle aramalarımızı gerçekleştiriyoruz. Biliyorsunuz, Kanuni, Fatih, Yavuz, Abdülhamit Han gibi gemilerimiz var; bu gemilerle sondajlarımızı hayata geçiriyoruz. Sayın Bakanımız sunumunda da söyledi, dediniz ki: "Kendimize ait arama gemilerimizle Somali'de aramalar yapıyoruz." Bununla gurur duyuyoruz, gerçekten bu önemlidir.

Yine, bir zamanlar sadece terör örgütünün hain saldırılarıyla anılan Gabar sahasında yapılan keşifler de yurt içi petrol rezervimize önemli katkılar sağlamaktadır, bununla da gurur duyuyoruz. Şehit Aybüke Yalçın sahasında bulunan petrol kara alanlarında yapılmış en büyük keşif olarak kaydedilmiş ve dünya çapında ilk 10 keşif arasında yer almakta. Gabar sahasında toplam 50 kuyuda günlük yaklaşık 48.100 varil seviyelerinde üretim yapılmakta. Bununla birlikte sahada planlandığı şekilde sondaj operasyonları da yürütülmeye devam edilmektedir. Aynı zamanda, siz sunumunda da söylediniz, buradan çıkarılan petrolün kalitesini de kıyasladığımızda kaliteli petrol olduğu noktasında...

Yine, yurt içi petrollerimizi günlük 200 bin varil seviyelerine çıkarma hedefimiz var, bu da ülkemizin petrol ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayacağı anlamına gelmektedir.

Yine, vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için devlet destekleri sağlıyoruz, biliyorsunuz; bunun için 2025 yılı bütçemizden 472 milyar TL kaynak ayırıyoruz. 2024 yılında elektrik ve doğal gazda mesken aboneleri için yaklaşık yüzde 60 oranında sübvanse etmiştik, devlet tarafından karşılanmıştı. Yine, elektriği az tüketen vatandaşlarımızın daha az fatura ödemesine yönelik kademeli tarife metodolojisini hayata geçirdik; meskenlerde düşük tarife limitini günlük ortalama 8 kilovatsaat olarak düzenledik. Yine, meskenler ve tarımsal sulamada KDV'yi yüzde 18'den yüzde 10'a düşürdük. Ayrıca, elektrik faturalarında yer alan "enerji fonu" ve "TRT payı"nı da kaldırdık. Sadece sübvansiyonlarla kalmayıp ihtiyaç sahibi hanelere yönelik de desteklerimiz var. 2023 yılında yaklaşık 4,4 milyon haneye 8,7 milyar lira elektrik tüketim desteği verdik. Ayrıca, ısınma yardımı alan hanelere, destekleri genişleterek doğal gazı da dâhil ettik. Kömür yardımı alan hanelerden isteyenler bunu doğal gazla dönüştürebildiler, doğal gaz desteği olarak alabildiler; yaklaşık 4 milyon haneye senelik 3 milyar liralık yardım yapılıyor.

Türkiye, enerji maliyetlerinde, aslında, baktığımızda, Avrupa'dan da avantajlı ülkelerden biri. Eurostat verilerine göre, Türkiye 2024 yılının ilk yarısında Avrupa ülkeleri arasında en düşük elektrik fiyatını sunmaktadır. 2002'yle kıyasladığımızda, enerji fiyatlarının asgari ücret içerisindeki payı şöyle: 2002 yılında asgari ücretin yüzde 20,2'si elektrik parasına giderken bugün, 2024'te geldiğimiz bu oran yüzde 2,4. Doğal gaza baktığımızda, yine, 2002 yılında asgari ücretlilerin maaşının yüzde 25,7'si yani maaşlarının dörtte 1'i doğal gaz harcamasına giderken bugün bu oran yüzde 5,6 durumuna gelmiş durumdadır.

Madencilik sektöründe de biliyorsunuz, Türkiye, çok önemli yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip. Bu anlamda da çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Her ne kadar maden aramalarıyla ilgili bu bölgede "Vatandaşlarımız rahatsız oluyor." "Çıkarmayın." "HES yapmayalım." "GES yapmayalım." "Kömürümüz yer altında kalsın, madenler yer altında kalsın." "Dünya nükleerden vazgeçiyor." gibi söylemler olsa da bizim bir şekilde bu madenleri çıkarmamız gerekiyor ve yer altında var.

CAVİT ARI (Antalya) - Sizin evinize yakın bir yerde olsun Nilgün Hanım! Adresinizi verin de size yakın bir yerde maden ocağı açsınlar Nilgün Hanım! Nasıl bir anlayış yani!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arı, size de söz vereceğim.

CAVİT ARI (Antalya) - İtiraz eden vatandaşın evinin yanına yapılmış, su kaynağına yapılmış, bahçesine yapılmış, tarım toprağına yapılmış, buna itiraz ediyor!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arı...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Geçtiğimiz süreçte, lityum ve nadir toprak elementleri gibi, kritik maddelerin de yerli üretim potansiyelini artırdık. Maden rezervi arayışında teknolojik yeniliklere ağırlık vererek 2018 yılından bu yana 1 milyon 466 bin kilometre havadan jeofizik tarama yaptık ve ülke genelinde elektromanyetik taramayı tamamladık.

CAVİT ARI (Antalya) - Nilgün Hanım'a yakın bir maden ocağı bulalım, açtıralım orayı!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Siz ancak böyle bağırın Sayın Arı, görüyoruz sizi, daha önce de gördük; işte, Kaz Dağları'nda gördük, orada tetiklendi. Ne yapıldı günün sonunda; gidildi, orada 16 ton çöp bırakıldı, geri dönüldü. Varsa, madenlerimiz, bir şekilde bunu kurallar çerçevesinde -işte ÇED raporu var- araştırmaları yapılarak bulacağız yani.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, karşılıklı laf atmaya geçmeyelim!

CAVİT ARI (Antalya) - Siz o kadar hassassınız ki çöple meşgulsünüz, biraz da kesilen ağaçla meşgul olun! O kesilen ağaçlara acıyın! Çöpü mevzu yapacağınıza ağaçlara acıyın Nilgün Hanım, hiç yakışmadı size! Binlerce ağaca acımayan, eylemcinin bıraktığı çöpü dert ediniyor, yazık!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arı... Sayın Arı...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Yine, maden ihracatımızla ilgili önemli artış gösterildi. 2002'de 680 milyar dolar olan maden ihracatımız, 2023 yılı sonu itibarıyla 3,8 milyar dolara ulaşmış ve 2024 Ağustos sonu itibarıyla 2,9 milyar dolar olarak kaydedilmiştir.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arı, söz talebiniz var, söz talebiniz var...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Nilgün Hanım, Cengiz Holdingin vekili misin ya!

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Ha Cengiz Holding vekili, ha AK PARTİ vekili!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ülkemiz dünya bor rezervlerinin yüzde 73'üne sahiptir, bu durum Eti Madenin dünya bor pazarının yüzde 60'ına hâkim, küresel bir lider hâline gelmesine zemin hazırlamıştır. Bor madene, biliyorsunuz, "yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji" diyoruz. Biz, bundan altı ay önceydi, Sayın Arı'yla birlikte, Budapeşte'ye, değil mi, oraya gitmiştik.

CAVİT ARI (Antalya) - Brüksel.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Oradaki toplantıda Avrupa Birliğinin Bütçe Komisyonu üyeleri vardı ve konu sürdürülebilirlik ve enerjiydi. Orada bir milletvekili çıkaraktan en önemli bor rezervlerine sahip Türkiye'nin de bu konuda değerlendirilmesi gerektiğini düşündü yani stratejileri Türkiye'yi Avrupalı...

CAVİT ARI (Antalya) - İşte, onu söyleyen Avrupalı zaten.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu yönde şunu...

CAVİT ARI (Antalya) - "Değerlendirilsin, Türkiye delik deşik edilsin." demek istedi yani.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Cavit Bey, siz bir müsaade ederseniz konuşacağım, müsaade edin.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ama sen laf attın biraz önce "Beraber gittik." diyorsun.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben laf atmadım, kendisi atıyor.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Hayır, o da şahitlik yapıyor.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama laf atmıyorum. İyi bir şey, kötü bir şey söylemiyorum ki.

CAVİT ARI (Antalya) - Cevap hakkı doğdu.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Evet, Nilgün Hanım konuşmasına devam ederken laf atıldı.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Aynen.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Siz devam edin, ek süre vereceğiz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Dolayısıyla, orada bile Türkiye'deki bu bor madenlerinin ne kadar önemli olduğunun altı çizildiyse, biz bu madenlerle ilgili özellikle yapmış olduğumuz yatırımları çok önemsiyoruz Sayın Bakanım. Biliyorsunuz, 2023 yılında bor ürünleri satışından 1 milyar dolar ciro elde edilmiş olup 2024'ün ilk dokuz ayında da 1 milyona yakın bir gelir sağlanmış. Özellikle, Eskişehir Beylikova'da havacılık, savunma, uzay sanayisi gibi stratejik alanlarda kurulan nadir toprak elementinin keşfi yapılmış ve burada da 570 bin ton cevher işleyebilecek bir tesisin inşasına başladık. İnanıyorum ki bu tesis, ülkemizin stratejik maden kaynaklarını daha etkin kullanmasına olanak sağlayacak ve gerçekten küresel piyasalarda da önemli bir oyuncu olarak, rol alarak yerimizi sağlamlaştıracaktır.

Yine, 10 bin ton nadir toprak asidi yanında 72 bin ton barit ve 70 bin ton florit üretilecek olan tesisler de Türkiye'yi yüksek teknolojili üretim alanlarında stratejik bir konuma taşıyacaktır.

Yine, 2002 yılında 730 bin ton olan bor kimyasalları kurulu kapasitesi yirmi iki yılda 2,8 milyon tona ulaşmış durumda. Eti Madenin geliştirdiği Bor Karbür Üretim Tesisiyle ülkemiz dünyada bor karbür üreten 5 ülkeden 1'i hâline gelmiştir. Balıkesir Bandırma'da kurulan yeni Ferrobor Üretim Tesisi de Türkiye'nin ileri teknoloji ürünlerinde dışa bağımlılığını azaltmak için önemli bir adımdır. Madencilikte kendi kendine yeten ve dünya pazarında rekabetçi bir yapı kazanma yolunda büyük adımlar attık ve atmaya da devam edeceğiz. Ülkemiz teknolojik yatırımlar ve keşiflerle büyümeyi sürdürecek potansiyele ulaşmış durumda. Bu gelişmeler, madencilik ihracatımızın artışını, istihdama sağlanan katkıyı ve katma değerli ürün çeşitliliğini açıkça ortaya koymaktadır.

Enerji arz güvenliğini sağlamanın yanı sıra enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik de öncelikli konular arasında diye düşünüyorum. Benim çocukluğum babamın hep "Kızım, lambayı kapat, millî servet." demesiyle geçti, o an belki çocukken anlayamazsınız da millî servet...

VELİ AĞBABA (Malatya) - İnşallah, lambayı kökten kapatacağız, Türkiye'de kurtulacak! Lambayı söndüreceğiz inşallah.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Karanlıkta kalırsınız Sayın Ağbaba. Zaten işiniz gücünüz ışık söndürmek sizin.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - O biraz zor. Sizin var ya, bu hayallerle, bu yalanlar üzerine, söylenenler üzerine lambayı kapatmanızın zor olduğunu düşünüyorum açıkçası. Zaten konuşmacınız da şunu söyledi, Bakanımız konuştuktan sonra dedi ki: "Sunumdaki hangi yalanlara inanalım?" Böyle işte. Biz üretiyoruz, gerçekleştiriyoruz ama siz hep "Yalan." diyorsunuz. Yalan değil, bunlar gerçek, gerçekler acıtıyor bence. Keşke daha önce yapılsaydı, keşke daha önce olsaydı, dolayısıyla, daha önce bu yatırımlar hayata geçirilseydi diye düşünüyorum.

Yine, ülkemizde Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında 2017-2023 yılında yapılan faaliyetlerde toplamda 24,6 milyon ton eş değer petrol enerji tasarrufu sağlanmış durumda, bu tasarrufla da 8,5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirilmiş. Ben bu konuda da Sayın Bakanımızı ve ekibini tebrik ediyorum. Enerji arz güvenliğini sağlama yönündeki en büyük projelerden biri de nükleer enerji alanında attığımız adımlar. Enerji sepetimize nükleer enerjiyi de ekleyerek dışa bağımlılığımızı daha da azaltmayı hedefledik. Rusya'yla yaptığımız anlaşma çerçevesinde bugün Akkuyu Nükleer Güç Santrali 4.800 megavat kapasiteye sahip olacak, ülkemizin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayacaktır. Akkuyu'nun ilk ünitesi 2023 yılında yakıtın gelmesiyle nükleer tesis statüsünü kazanmış olup 2028 yılına kadar tam kapasiteyle çalıştırarak elektrik üretimine katkı sağlamasını planlıyoruz. Tabii, burayla da ilgili işte "Dünya nükleerden vazgeçiyor, nükleere ne gerek var?" gibi eleştiriler var. Hâlbuki tam tersine, bugün dünyada 400'den fazla nükleer enerji santrali var ve yapımı süren 15 ülkede bildiğim kadarıyla 63 tane reaktör inşası var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Biliyorsunuz, nükleer enerji aynı zamanda temiz enerji olarak anılmakta.

Sözün özü: Enerjide tam bağımsızlığımızı sağlamak için gerek yer altı kaynaklarıyla gerek yer üstü kaynakları gerek her türlü santrallerimizle bağımsızlığımızı sağlayarak ülkemizi enerjide ithalatçı konumundan kurtarıp ihracatçı konuma getirene kadar çalışmaya Sayın Bakanımızın da dediği gibi devam edeceğiz.

Ben, bütçenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum Sayın Bakanım.

Hazırunu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN ORHAN ERDEM - Sayın Ök, teşekkür ederim.