| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü c) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ç) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu d) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu e) Nükleer Düzenleme Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 18 .11.2024 |
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, saygıdeğer bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bugün çok önemli ancak bir o kadar da sorumlu yönetilen bir Bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. Neden sorumlu diyorum? Çünkü günden güne büyüyen bir enerji yoksulluğu var. Elektrik faturaları can yakıyor Sayın Bakan. Bunun sorumlusu tabii, tek başına mevcut Bakanlık değil ama yüzde yüz sorumlusu AK PARTİ iktidarıdır. Elektrik piyasası serbestleştirilirken iktidarın en önemli gerekçesi halkımızın elektriğe ucuz erişimini sağlayacak olmasıydı. Maalesef bu politika tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Enerji yoksulluğu ve fiyaskoyla neyi kastettiğimi iki örnekle somutlaştırmak isterim: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2023 yılında tam 4 milyon 378 bin 839 haneye elektrik tüketim desteği ödemek zorunda kaldı. Elektrik tüketimi desteği nedir? Hanenin kişi başına göre 75 kilovatsaat ile 150 kilovatsaat arasında tüketim bedeli; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hanelere ödeniyor. Türkiye'de ortalama bir hanede 3 kişi yaşadığını düşünürsek, yoksul aileleri kişi başına daha fazla telaffuz edersek 12 milyon ile 15 milyon arasında, devlet desteği olmadan elektrik faturasını ödeyemeyen hane vardır. Keşke -enerji üretimimiz bu kadar fazla olmasa da- bu sayı aşağılarda olsa. Buna apaçık bir biçimde "enerji yoksulluğu" diyoruz. Bu insanlar elektriği kullanmaya devam edebilen şanslı insanlar.
Bir de borçları nedeniyle elektriği kesilen haneler var. Sırası gelmişken de sormam gerekiyor: Sayın Bakanım, 2024 yılda kaç hanenin elektrik borçlarından dolayı elektriğini kestik? İşin vahim boyutu da bu. Bu hanelere Bakanlığın "Sübvanse ediyoruz." dediği fiyatlardaki faturalar ödenemiyor.
Sayın Bakan, sürekli 1.000 liralık elektrik faturasının 600 lirasını devletin ödediğinden bahsediyorsunuz. Peki, neden? Çünkü iflas etmiş bir enerji politikası var. Devlet sübvanse etmezse elektrik faturalarını ödeyemeyecek kadar yüksek seviyelere ulaşacak.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; EÜAŞ'ın ilk on ayda ödenen görev zararı 183 milyar lirayı aştı. Yıl ortasında elektrik faturalarına yüzde 38 zam yapıldı. Zamma rağmen görev zararı ödemeleri bu seviyelere ulaştı. Bu inanılmaz yüksek bir rakam. Kara delik dediğimiz şehir hastaneleri, köprüler ve otoyolları gibi garanti ödemelerinin 2 katından bahsediyoruz. Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz çıktılar, basın toplantısında 100 milyar lira tasarruf paketi açıkladılar. Bu rakam, onun 2 katı. 2 milyar lira tasarruf etmek için okulların temizliğini yapamaz olduk. Ayrıca, bu rakamın faturalarına yansımıyor olması bu ödemeleri vatandaşın yapmadığı anlamına gelmez. Vatandaşlar bunu faturayla ödemese de vergileriyle ödüyor, kimse vatandaşa lütuf yapmıyor.
Elektrik piyasasını serbestleştirdik, bu süreç zarfında sağlıklı yönetemedik. Şimdi, bu işin astarı yüzünden pahalı hâle geldi. Faturalarda da öyle, vatandaştan çıkıyor. Fahiş elektrik fiyatları yetmiyor, bir de 30 kadar şirkete "Bakanlık kapasite ödemesi" adı altında havadan para ödüyoruz. İlk dokuz ayda ödenen tutar yaklaşık 7,5 milyar lira. Bakanlık her şeyi sanki elektrik, üretim ve dağıtım şirketleri için yapıyor. Sayıştayın 2023 yılı genel denetim raporlarındaki bir bulguyu paylaşmak isterim: Kamu şirketleri trafo kurulumları ile ilk yatırım giderlerini karşılıyor. Bu kurulum bedellerinin dağıtım şirketlerinden talep edilmesi istenmesine rağmen talep edilemiyor. Yetmiyor, bu trafoların yüksek bakım maliyetleri de kamu kurumlarından karşılanıyor. Tüm sistem dağıtım şirketlerinin kâr etmesi için kurgulanmış, onlar da yapmaları gereken yatırımları yapmıyor, böylelikle daha fazla kâr elde ediyorlar. Yangınlar çıkıyor, kazalar oluyor, insanlar ölüyor. Dağıtım firmalarının "Bu yılki yatırım planımızda yok." lafından artık yorulduk. Kârları dışında hiçbir şey umurlarında değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Evet, teşekkür ediyorum.